Düşünüyorum da aklının ucundan bile geçmiyorumdur, sesim
yoktur kulaklarında; sözlerim bulunmaz hafızanda, olmayan bir
hikayenin viranesiyimdir sadece. Ben nice mektuplar yazdım sana,
okursun diye; o gözlerin ile bakar, ellerinle dokunursun bize diye
ama hiç okumadın, eline geçmedi, geçemezdi de zaten. Çünkü sen
kalbinden okuyamazdın, senin halet-i ruhiyenden geçmezdi tefsirler;
boş bir hayali yaşatmak için yazılamazdı onca şey, fakat ben yazdım.
Ben sana yazdığım her mektubu gün be gün okuyorum,
bir tek sen okumuyorsun;
ben seni yaşatıyorum, lakin gel gör ki sen yaşamıyorsun.
Kimi gün dünya haritasını gözümün önüne getiriyorum, sonra da üzerine seni uzatıp düşünüyorum: Bu dünyada benim ayakta kalabileceğim alanlar senin haritada vücudunun örtemediği yerler.
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum