Kemal Sayar : Gayeyle anlamı birbirine karıştırmamak gerekir. İnsanın bir gayesi olabilir, mesela mevki ister, zengin olmak ister. Bunlar maddi gayelerdir, anlamı kapsamaz. Anlamsa manevi, sadece bu dünyada yapıp ettiklerimizden devşiremeyeceğimiz bir şey. Ötelerden bir rabıta olmadan, ötekinin sesini duymadan, sonsuzluğun ateşi içinize düşmeden cevap bulamayacağımız bir şey. Insan sadece meslek hayatında da anlam bulabilir. Kendini oraya adar ve kendince mesleği üzerinden bir anlam üretebilir ama acaba o ne kadar yeter insana? Ölümlüyüz, dolayısıyla bu anlam çağrısına cevap vermek zorundayız. Bir gün geriye dönüp baktığımızda, "Ben bu hayatı şu şu amaçlar, şu şu değerler için yaşadım, geriye şöyle bir şey kaldı," diyebilmeliyiz her birimiz.
Kemal Sayar: Gayeyle anlamı birbirine karıştırmamak gerekir. Insanın bir gayesi olabilir, mesela mevki ister, zengin olmak ister. Bunlar maddi gayelerdir, anlamı kapsamaz. Anlamsa manevi, sadece bu dünyada yapıp ettiklerimizden devşiremeyeceğimiz bir şey. Ötelerden bir rabıta olmadan, ötekinin sesini duymadan, sonsuzluğun ateşi içinize düşmeden cevap bulamayacağımız bir şey.
Hayatın tadı yok, günler karanlık,
Sensizlik çileye döndü be anne...
Gözlerine dalıp kalsam bir anlık,
Sesini duymadan olmuyor anne...
Yüreğime düşen, kor mu ateş mi,
Ömür çilelerle süren savaş mı?
Sana yakın sevgi, eş mi, kardeş mi?
Bu sırrı duygular çözmüyor anne...
Gönüller aynası, şefkat denizi,
Hayattan göçse de silinmez izi,
Gör, neye döndürdü yokluğun bizi,
Kimse senin gibi sevmiyor anne...
Hak edersen gerçek bir sevdayı yakın uzak, uzağı yakın kılabilirsin.Sesini duymadan da onunla muhabbete dalabilirsin.Gözünden ırak kalmışsa da gönlünde taptaze yaşatabilirsin...
Daha önce hiç böyle yaşamamıştım. Haftalar boyu, boşluğu dolduran, duvarlara ve insanlara güven veren, zamanı belirleyen ezan sesini duymadan yaşamak...
Dikkatli olun! Özgürlük köleliğin tuzağı olabilir (aynı cehenneme giden yolun iyi niyet taşlarıyla döşenmesi gibi) ve dikkatli olmazsanız, eşiği aşıp arkanızda kapanan kapıların sesini duymadan önce, önünüzdeki zindanı göremezsiniz.
Dün sesini duymadan uyuyamayan bir kadın, bugün sesini duymak istemiyorsa, ne kadar büyük bir kayıp verdiğini anla artık.
Anla ki yokluğuna alıştırdığın bir kadını,
artık varlığın rahatsız eder paşam.
Senin ,benden uzakta, o uzaklarda,
bensiz , ben yanında olmadan,
ben senin sesini duymadan,
Sesimi sana duyurmadan,
çok acı çektiğini düşünmüşümdür.
Doğrusu çok acı çektiğimi söyleyemem.
Ama çok üşüdüm.
Karakış.
"Anne."
"Bir tanem,"
"Sence..."
"Sence birini görmeden, sesini duymadan, kokusunu bilmeden sevmek mümkün mü?"
"Babam... Babam gittikten sonra onu hiç görmedin. Ama hep sevmeye devam ettin. Mümkün mü bu?"
"Her neyse."
"Boşversene."
"Kutay,"
"Gözlerin bedenine aittir ama kalbinin evi ruhundur. Baktığını kalbin görülmeyebilir ama kalbinin gördüğüne de gözlerin bakmak zorunda değildir. Kalbin hisleri görür, bir sihir gibidir."