Bugün toplu taşıma da bir dede ile karşılaştım, biraz konuşma problemi vardı. İneceği durağı anlatmaya çalıştı ama anlamadım. Şöför de yardımcı olmaya çalıştı oda anlamadı sonra bir yer görünce gözleri güldü anladım orada ineceğini. İndi ama aklım hala onda 😒 istediği yere gidebildi mi ? Evine vardı mı? Acaba onu anlamayınca üzüldü mü?
Ben çok üzüldüm dedecim keşke sana daha çok yardımcı olabilseydim. Aklım sende kaldı.🙈
Ah Melek gelde uyu şimdi.
Ne zaman başım ağrısa annem biraz uyu geçer derdi hep,canım yanıyor dediğimde de aynı cevabı verir mi acaba şimdi?Ben sıkıldım tüm bu anlam kalabalığından.Ağır çekim gelir bazen her şey hani,hiç oldu mu sanada bilmem.Kelimeler yavaşça çıkar ağızlardan,aynı süratte konuşsa da herkes.Ama bir sen ağır ağır izlersin ve beynin uyuşmuş gibidir.
Sayfa 80Kitabı yarım bıraktı
Biraz da Benmişim Senden Geriye Kalan
Sen şimdi uyuyorsun
Uyu, sevdi seni kör
Dilsiz sevdi
Kötürüm ve derbeder
Sen şimdi rüyadasın; ayakların yürüyor
Bir masalın gizli resimlerinde
Talihli bir adama çay demliyorsun
Buğusunda hindiba duyguları
Sen şimdi mevsimlere şiirler okuyarak
Çocuklara kalbini veriyorsun...
Sayfa 56
Bırak, bırak tüm bunları diyecektim. Kimin konuştuğunun ne önemi var, biri kimin konuştuğunun ne önemi var dedi. Biri kalkıp gidecek, giden ben olacağım, ben olmayacağım o, ben burada olacağım, buradan uzaktayım diyeceğim, ben olmayacağım o, hiçbir şey söylemeyeceğim, bir öykü anlatılacak, biri bir öykü anlatmaya çabalayacak. Evet, yadsımıyorum
Kulağıma "Zavallı insan," diye fısıldadı. "Rastlantısal varlığından bihaberdin, ne yazık şimdi farkındasın. Muhakkak bir amacı olmalıydı, değil mi? Haksızlık bu, diyorsun. Adil değil. İnanmıştın ama yine de kaybettin. Acınası bir hale düştün. En başından belliydi, sonu belliydi. Yalan mı? Öyle ya da böyle, belliydi. Hayat oyun oynamadı seninle. Sen oynadın. Kısacık ömrünü her şeyden üstün saydın ve nihai vahiliği kabullenemedin... Üzülme, üzülme! Ne var bunda üzülecek, hadi uyu dinlen biraz..."
Sayfa 58Kitabı okudu
...2:17 131123pzt
Her gününü aynı görüyorsun. Hayallerin varsa bile bulanık. Gerçekçi düşünüyorsun, olmayacak şeye olmaz diyebiliyorsun çünkü hayal kırıklıkları canını çok acıtmış ve senin düşüncelerini olgunlaştırmış. Şimdi uyumadığından neredeyse eminim, düşünüyorsun bir şeyler, bıraksan böyle kendini,, gözyaşların akacak, haykıracaksın belki 'yoruldum' diye.
Ama bırakamayacaksın kendini yine içine atacaksın bir şeyleri yine yutkunacaksın, güzel burnun sızlayacak ve "uyu artık sonra işe kalkamıyorsun" diyeceksin içten içe. Güzel gözlerini kapatacaksın, battaniyeni düzgünce çekip uyuyacaksın sonra sabah olacak yine sıradan bir gün işe gideceksin, eve geleceksin, işinden dolayı ruhundaki yorgunluk biraz daha artmış olacak tabii.
Bak çocuk böyle olmaz...Sars kendini, toparlan artık bir şeylere odaklanman gerekiyor bir şekilde büyüyorsun çünkü ve sorumlulukların artacak.
Buna engel olan insanları hayatından çıkar eğer engel gibiysem bende, söylersin bana sırf yaşayınca aldığın nefesi hissedebil diye ciddi diyorum düşünmeden çıkarım hayatından hem belki hayatında bile değilimdir. Kim bilir?..
~Seni çok seven ve hiç tanımak istemeyeceğin o beceriksiz kızdan..🙃🖤
❤❤ ❤❤
❤❤❤ ❤❤
❤❤❤❤ ❤❤
❤❤ ❤❤ ❤❤
❤❤ ❤❤ ❤❤
❤❤ ❤❤ ❤❤
❤❤ ❤❤ ❤❤
❤❤ ❤❤❤❤
❤❤ ❤❤❤
❤❤ ❤❤
Gerçektende bu iş, kimse karışmadan ve görünüşe göre Türklerden habersiz olup bitmişti. Refet Paşa, padişahın kaçışının yakın olduğunu sezinlemişti. Babıâli'deki yatağında, ajanı deniz yaverinin raporunu beklerken; gözüne uyku girmemişti. Güneş doğduktan biraz sonra yaver, telaş içinde, saçı başı karışık, ayaklarında terlikler, odadan içeri
Sayfa 506Kitabı okudu
"’Artık vakit geldi!’ dedi Erik kızı biraz ürküterek. ‘Git uyu şimdi. İyi geceler! İyi sabahlar, canım!’ Sonra hızlı bir hareketle kızı kendine doğru çekip -göğsüne yaslayacak kadar sıkı çekmişti- ağzından öptü. Aynı hızla tekrar bıraktığında Ruth onun elini yakalayarak sıcak dudaklarını üstüne bastırdı.
Ardından daracık merdivenden uçarcasına çatıdaki odasına çıktı.”
_Kadın olsam hayat kadını olurdum.
_Bir çiçeğe konan kelebek olmaktansa, bir boka konan sinek olmayı tercih ederim.
_Kelebeklerin ve arıların arzuladığı bir çiçek olmak varken, sinekleri cezbeden bir bok parçasıydım.
_Beni soğuk, kibirli, ukala falan bulduysanız sizi sevmemişimdir. Sevdiğime kedi gibi olurum ben.
_Yeterince dürüstsen, fazlasıyla
:D
Öyle anlamaz anlamaz bakıyorsun ki. Öyle değil hayır. Sevapsa sevap, yazılsın adıma o ayrı. Ama ben bu sokaktaki kuşlara kedilere köpeklere mama ve tabii sana niye yemekti sodaydı çikolataydı getiriyorum zannediyorsun. Adıma sevaplar yazılsın diye mi? Hayır.
Ben zaten agnostik biriyim Firdevs teyze. Ben bilemem, öteki tarafta ne var. Beni bu taraf ilgilendiriyor. İşte şimdi bak bu taraftayız. Bu tarafta olduğumuz sürece de burada olanların hepsinin karnı tok olsun isterim ben. Öyledir bu duygum, kendiliğinden kalbimdedir. Hayat biraz da tok bir karındır. Varsa eğer bir Allah, o benim kalbime bunu böylece koyduğundan öyledir. Emrettiğinden, sevaplar yazacağından değil. Öyledir işte, ben yaşadığım sokakta herkes tok olsun isterim. Kuşlar da tok olsun kediler de tok olsun. Firdevs teyze de tok olsun. Çimenlerin efendisi de tok olsun. Bu zalim dünyanın bütün unuttuklarını ben unutmayayım diye kalbime yazmışlar. Yani ben kendiliğimden böyleyim. Anlamıyorsun biliyorum. Tamam. Ben sana yarın öğleden sonra uğrarım tekrar tamam mı. Yarın sana altılı soda da getireceğim, söz. Şimdi bırak beni de gideyim. Allah aşkına bırak kolumu Firdevs teyze, işim var evde. O kolunu da o pencereden çek. Onu orada unutma! Korkunu da unut, uyu, tamam mı. Uyuman lazım senin. O senin kızlarının ve Şevket' inin de kafalarına şu kuşlar sıçsın.
Sayfa 19
Hadi büyük sözü dinle biraz! Bak ne diyor Nazım amcan?
“Hadi güzel kızım uyu artık bu uykusuz gecelerin elbet bedeli vardır fakat şimdi uyuman gerek.”
