Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
112 syf.
·
Puan vermedi
26.04.2024 23 Nisan günü KARAKOÇ'un kabrine gittik babamla. Şu adam yaşasaydı şu ülkeye, tek başına muhalefet olarak yeterdi dedi. Bence sen de yetiyorsun dedim :) Mekanı cennet olsun, inşallah dediği gibi yaşamış öyle vefat etmiştir. İnşallah diyorum çünkü gaybı yalnız Allah bilir ve bir insanın gerçekte nasıl biri olduğu da kesinlikle
Akıl Karaya Vurdu
Akıl Karaya VurduAbdurrahim Karakoç · Altınordu Yayınları · 20211,324 okunma
"Namazdan sonra oturduğunuzda, Sırat Köprüsü üzerinde yürüdüğünüzü hayal edin. Bu dünyaya ait dertleri arkanızda bıraktığınızı düşünün. Ardından, size hayat bahşeden Muhyî'nin huzurunda olduğunuzu hayal edin. Daha sonra da şu diyeceklerimi yapın: Dikkatinizin çeperini git gide daraltarak sadece Allah'ın huzurunda olmaya odaklanın. Ve her gün, yüklerinizin birazını üzerinizden atın. Zikre, aşkı tecrübe etmek maksadıyla yaklaşın... ... Odaklanmış haldeyken düzenli olarak nefes alıp vermeye devam etmeniz gerekiyor. Suyu bulandıran irili ufaklı her şeyi tek tek içinizden atın, bunu yaptığınızda Mahbub-u Ezelî'nin size karşılık verdiğini göreceksiniz."
Reklam
Karac'oğlan...
Sultan Süleyman'a kalmayan dünya Bu dağlar yerinden ayrılır bir gün Nice bin senedir çürüyen canlar Hakk'ın emri ile dirilir bir gün Ne güzel yapıldı cennet yapısı Çok aradım görünmedi kapısı Benim korktucağım Sırat Köprüsü
Güney surları bitince yine sola dönmüşlerdi. Burası Kidron Vadisi'ydi. Rachel'in birçok kitapta defalarca okuduğu bir isimdi. Yahudiler buraya daha çok cehennem manasında "Gehinnom Vadisi" diyorlardı. Meşhur Sırat Köprüsü'nün buranın üzerinde kurulacağına, Yahudi bir anneden doğmayan herkesin köprüden aşağı düşerek bu vadide cayır cayır yanacağına inanıyorlardı.
Bizler, bu fâni dünyada gerçekten garibiz ve yolcuyuz. Ruhlar âleminden ana karnına ve oradan bu fâni dünyaya geldiğimiz gibi dünyada da kalıcı olmadığımıza göre, doğumla başlayan dünya hayatımız birgün mutlaka ölümle noktalanacak; sonra kabir, mahşer ve sırat köprüsü derken yolculuğumuz ya cehennem ya da cennetle noktalanacak.
İnsanın ölümü ile beyin hücreleri de öldüğünden ve bilinçaltı bilgileri de hâfızadan silindiğinden, hiç kimse kabirdeki sorgulamayı hafife alıp küçümsemesin ve “Ben kelime-i şehâdet getirmesini, Rabbimi, dinimi ve Peygamberimi biliyorum.” diye kendine güvenmesin. Mü’min’lerin son sınavı olan kabirdeki sorgulama, gerçekte sırat köprüsü gibi kıldan ince ve kılıçtan keskindir ve bu sınavı aşmak hiç de kolay değildir.
Reklam
"Abi, aşağısı çok yüksek. Korkuyorum. Gözümü bir şeyle kapatın ne olur. Kurbanın olum abi, gözümü kapatın." Bundan sonra ne olur biliyor musunuz? Yolunuz yokuş olur. Her sabah işinize giderken kullandığınız o viyadük size Sırat Köprüsü gibi gelir...
Sayfa 166Kitabı okudu
Yahudi inancına göre kıyamet koptuktan sonra Sırat Köprüsü, Beyt-i Makdis arazisi ile Zeytin Tepesi arasında kurulacaktı. Haşir için yeniden diriltiliş de ilk olarak oradan başlayacaktı. Haliyle Zeytin Tepesi'ndeki Yahudi mezarlığında yatan ölüler, dirilir dirilmez henüz tenha olan sırattan rahat rahat geçecekler, cennete ilk giren insanlar olacakları için istedikleri yerlere peşinen yerleşebileceklerdi. Bu yüzden dünyanın herhangi bir yerinde ölen zengin Yahudiler önce mumyalanıyorlar, sonra beş yüz bin franka kadar çıkabilen paralar ödenerek oradaki mezarlığa defnediliyorlardı... Bu inanış Tevrat'ta yer alıyor muydu, bilmiyordu. Ama tüm zengin Yahudiler buna kayıtsız şartsız inanıyorlardı.
“Evet, geçti Usta! Hüzünler insana baki değil. Hüzün insana bir sırat köprüsü… Elalemin hücumuna gark olmadan tüm inancınla galibiyeti düşünürsen güzellikler ülkesinde lale dolu sabahlara erişirsin. “
Sultan Süleyman'a Kalmayan Dünya
Bu dağlar yerinden ayrılır bir gün. Nice bin senedir çürüyen canlar, Hakk'ın emri ile dirilir bir gün. Ne güzel yapıdır Cennet yapısı, Çok aradım, görünmedi kapısı. Benim korktuğum yol Sırat Köprüsü, Cehennem üstüne kurulur bir gün.
Reklam
İçimde geçmiş bir sarhoşluk, bir uyku ihtiyacı var ama vaktinde bile uyuyamam. Ah bir uyusam! Yeniden hayat bulacağım. Hem yürüyorum, hem uyuyorum, hem de durmadan uyandırılıyorum. Bir Gestapo beni uyutup uyandırıp cevabını veremeyeceğim bir sual soruyor. Bu işkence dursun. Durmuyor. İnsanoğlunun o tabii hali bir türlü geri gelmiyor: O tatlı deniz, o balonlar, o yelken, o güneşler içinde kumluk... İçimize böyle, herkesin kendine göre bir Hamlet'i girdiği zaman, yalanlara pek yakınızdır. Şu dakikada iki çift güzel söze yalan da olsa, inanabiliriz. Demek bu hal insanın çok akıllı olduğu an değil. Aptallık, delilik anıdır da diyemiyorum. Bu an usturanın üzerinde durma anıdır. Bir nevi sırat köprüsü. Bu anları yaşayan her insan şifasını da kendi bulur. Kimi bir duş yapar, kimi sokakları sersem sersem dolaşır. Kimi bir kerhaneye gider. Kimi meyhaneye koşar. O anı geçirmeye çalışır. En iyisi geçirmemektir.
"Kıyamet günü zalim, (Sırat köprüsü üzerinde) zulmettiği kişiyi, mazlum da kendisine zulmedeni tanır. Zulme uğrayıp hakları ellerinden alınanlar, zalimlerden haklarını almadan ayrılmazlar. Öyle ki, zalimlerin ellerinde mazşumlara ödeye ödeye iyiliklerinden hiçbir şey kalmaz. Ellerinde mazlumlara ödeyecek iyilik kalmayınca, mazlumların günahları onşardan alınıp, zalimlere yüklenmeye başlar. Bu hesaplaşma sonunda zalimler, cehennemin en aşağı ve derin çukurlarına atılırlar."
Hak sûretidir âlem-i imkân ile Âdem Bundan güzeli nerde ki, cennette mi sandın? (Bu dünyâ, Allah'ın kendi sûretinde yarattığı insanın da kendini Hakk'ın sûretinde görebilmesine verdiği imkânla en mükemmel ayna gibidir, o hâlde, sağladığı bu imkânla, böyle bir güzellik cennette bile yoktur.) Her yer ne güzel menbâ-ı hüsn, insan güzeli
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.