Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
160 syf.
8/10 puan verdi
Seneler önce fikirlerimin değiştiği üniversite yıllarında ilk defa okuduğum, kitaplığımın tekrar okunacaklar bölümünde ağırladığım kitaplardan. Ve her okuyuduğumda farklı bir cümleye dikkat ettiğimi, altını çizdiğimi farkettim. Bazı hakikatleri biliriz ancak hayata geçirmek gayret ve irade ister, lakin bu hakikatlerin yaşanmış hayatlarla, örneklerle sunulması aşka şevke vesile olur, tesirini katlar, niyetin amele geçişini hızlandırır. İşte bu kitap ta, ne zaman aşka şevke ihtiyacım olsa başvurduğum kitaplardan... 'Ahirzamanda kendinize deli denmedikçe iman etmiş olmazsınız' mübarek Hadis-i Şerifini bu kitabı okuduğumda daha iyi anladım. Kİtapta dinini yaşamaya çalışan ahirzaman delisi bir erkekle gayri müslim bir kadının evliği anlatılmakta. Kitap çok uzun değil, Hekimoğlu'nun kendi cümleleri gibi; kısa, öz ama derin...yazarın hissederek yazdığı tesirinden anlaşılıyor bence çünkü islamı yaşama gayret ve azmini artırıyor okuyucunun. Son olarak hakikatleri anlatmada geçerli olanın -hal dili -olduğunu, ancak yaşayarak temsil edildiğinde amaca hizmet ettiğini gösteren güzel bir eser.
Bir Deliyle Evlendim
Bir Deliyle EvlendimHekimoğlu İsmail · Timaş Yayınları · 20172,084 okunma
590 syf.
·
Puan vermedi
Komiser Nevzat ve ekibinin baş rolde olduğu bir macera daha. İstanbul'da birer gün arayla işlenen cinayetlerin izini sürüyorlar. Kitap ismine uygun bir hal almış, yani aslında kitabın kahramanlarından birisi İstanbul. Öyle ki cinayetler İstanbul tarihiyle çok ilintili. Şehrin kurucusu Byzantion'dan Bizans ve Osmanlı dönemine kadar uzanan bir silsile var. İstanbul'la ilgili çok özel şeyler öğreniyordunuz. Tabii gidişatla ilgili bir şeyler yazmam doğru değil ama insanı içine çeken, merak duygusu uyandıran bir eser. Kitabın son bölümlerine doğru durumu anlayabiliyorsunuz zaten. Öyle ki hacimli bir kitap olmasına rağmen sonunu getirebiliyorsunuz. Başarılı bir polisiye olduğunu söyleyebilirim.
İstanbul Hatırası
İstanbul HatırasıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935,3bin okunma
Reklam
392 syf.
7/10 puan verdi
Romana başladığınız zaman bir anda İtalyancanın saldırısına uğruyorsunuz. Unvanlar, romanın geçtiği dönemin ve o dönemdeki Ferrara'nın tasvirlerinde yer alan tabirler, isimler... Bir süreyi bu İtalyanca kelimelerin yerini yurdunu kafanızda oturtmaya ayırıyorsunuz ve o arada da direk bodoslama giriş yapılan hikayeyi gözünüzde şekillendirmeye
Düşesin Zaferi
Düşesin ZaferiElizabeth Loupas · Feniks Kitap · 201120 okunma
İnsanlar görüp duyduklariyla bir insana önyargılı yaklasmak yerine o kişiyi yakından tanımaya çalışsalar keşke. HAYAL GÜNLÜĞÜ III. Murat Han bir gün telaşlı bir şekilde uyanır. Yüzünde düşünceli bir hava vardır. Vezîr-i Âzam Siyavuş Paşa, padişahın bu halini görünce dayanamayıp sorar: - Hayırdır
Varılabilecek son nokta, bir noktaya dönüşmektir. Nokta mükemmeldir. İnsanın varlıktan ibaret kalması gibi. Kusursuz bir hal. İnsanın varlık nedeni, hiçliğin merkezinde var olarak mükemmel bir durağanlığa erişmek ve sonsuza kadar o halde kalmaktır. Buna, yaratarak yok olmak denir.
408 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
“Açlık Oyunları” tarzında olan “Labirent” serisi dört kitaptan oluşuyor. Kitapla önce filmi aracılığı ile tanıştım. Tesadüfen filmin 10-15 dakikasını izledim ve kitaptan uyarlama olduğunu öğrendim. Konusu beni o kadar cezp etti ki -devasal bir taş duvar ardına hapsedilmiş bir gurup genç- hemen ertesi gün büyük bir merakla kitabı okumaya başladım ve birkaç gün içinde bitirdim. Ancak 2. Kitapta olayların çok peş peşe ve yoğun olması beni yordu. İlki kadar keyif alamamama rağmen seriyi tamamlama takıntımdan dolayı üçüncü kitabı da okudum ve zor bitirdim. İlk kitabın ardından konu bambaşka yönlere doğru gitmeye başladı ve sıkıldım açıkçası. Son kitabı okumayı düşünmüyorum. Aksiyon seven okurların zevkle okuyacağı bir seri. Bu arada filmin devamını halȃ okumadım.
Labirent: Ölümcül Kaçış
Labirent: Ölümcül KaçışJames Dashner · Pegasus Yayınları · 20149,8bin okunma
Reklam
Muzaffer İzgü (29 Ekim 1933 - 26 Ağustos 2017)
Telsizler hemen çalıştı: “Konuk, ayı avlamak istiyormuş!” Konuk ki ne konuk, en büyük devletin en büyüklerinden… O büyük devletle öyle sıkı fıkıyız ki, kardeşten öte. Ne buyurursa o büyük devlet,biz hemen yerine getiririz, bir dediklerini iki etmeyiz; babamız, ağabeyimiz gibi bir devlet işte. Bu koskoca dost devletin, koskoca büyüğü, ayı
Nazar Gece, Leyla'yi ayin on dördü Koyda tenha yikanirken gördü. "Kiz vücudun ne güzel böyle açik! Kiz yakindan göreyim sahile çik!" Bakti etrafina ürkek, ürkek
184 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Zweig’dan seriye devam ettiğinizde Clarissa’yı okumak kaçınılmaz olur çünkü intiharından önce üzerinde çalıştığı ve ölümüyle yarım kalan ve yayıncısı tarafından tamamlanan 1.dünya savaşı yıllarını bir kadının yaşam kesitiyle anlatmaya çalışan bir romandır. Hal böyle olunca insanı bir merak sarar. Yaşamına son vermenin deminde bir zihnin
Clarissa
ClarissaStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201713,7bin okunma
496 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Vay vay vayyy... Rita Hunter'a öncelikle kocaman tebrikler. Historical romanlar türünde yabancı yazarlara taş çıkaran yazarımıza sonsuz başarılar :) Türk yazarlarımızın sonuna kadar arkasındayım. İnsanın yazdıkları her zaman çok özeldir ve bu şekilde bir paylaşım büyük bir cesaret ister. Ayrıca bir yazar kendini her kitapta bir adım öteye
Ruhun Ateşi
Ruhun AteşiRita Hunter · Epsilon Yayınları · 2013401 okunma
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Xususi ile Seddam Huseyn haqqinda olan meqale daha maraqli idi. Bu yax;nlarda Seddamin genclik sevgisi haaqqinda tamam bashqa menbeden daha maraqli melumat oxudum sizinle de paylashmaq istedim: -" "Səni sevən öldü Rizvanə." Seddam Huseynin ilk və son məhəbbəti. Seddam Huseyn 1937 ci ilde,Tikrit şəhərinin Al Avya kəndində çoban
Tarihi Değiştiren Diktatörler
Tarihi Değiştiren DiktatörlerAli Çimen · Timaş Yayınları · 2010489 okunma
Son 25 yıl içinde İngiliz dilinde daha önce eşi görülmemiş bir 'cinsiyet arındırması' meydana gelmiştir. Kitle iletişim araçlarının yükselişinin aynı zamana denk düşmesi bu süreci kolaylaştırmıştır. Bu durum, İngilizcenin her eğitimli konuşanı ve yazanını, yalnızca kadın haklarını değil, aynı zamanda eşcinsellerin haklarını olumsuz şekilde etkilemekten kaçınmak amacıyla kullanılan sözcükleri bilinçli bir şekilde yeniden değerlendirmeye teşvik etmiştir. Tartışma bazen saçma bir hal almaktadır. İngilizce 'human' sözcüğünün bir erkek sözcüğü olduğunu düşünen kadın savunucuları, örneğin bunu 'huperson' ile değiştirmeye çalışmışlardır. Neyse ki bu girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştır, bunun nedeni ise 'human' sözcüğünün Germen kökenli mann 'adam, insanoğlu' ile hiçbir ilgisi bulunmayan Latince humanus sözcüğünden gelmesi değil, bu sözcüğün temel bir sözcük olmasıdır. (Mizahçılar, vaktiyle 'kadın özgürlükçülerinin' Manhattan'ı da 'Personhattan' olarak yeniden adlandırmak isteyip istemediklerini sormuşlardı.)
SÜRVEYAN HEKİM “Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında. Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur. Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız. Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-3/Kitabı okudu
Onu beklerken her şey bu kadar da kötü değildi.En azından beklemek durağan bir hal,bir başı,bir ortası ve sonu var ;son anda çekilip düşmesine neden olacağından korkmadan ona sırtını yaslayabilirdin. Semih Kuşkaya
496 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
"Esir Şehrin İnsanları"nın2.ci cilti 1921 yıllarında Ulusal Kurtuluş Savaşında henüz düzenli ordu kurulma aşamalarında. Başka bir ifade ile Kuvayi Milliye Aşamasında noktalanmıştı. 3. cü cilt "Yol Ayrımı" 1930 yılında başlıyor. 9 yıllık bir mola var arada. Bu aşamada Büyük taarruz olmuş, 9 Eylül de ordu İzmire ulaşmış,
Yol Ayrımı
Yol AyrımıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20192,873 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.