Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bakarsın, görünüşte dehşetli bir adamdır; bir de hakkında anlatılanları duyunca yanından kaçarsın. İlk zamanlarda bir içgüdüyle onlardan uzaklaşmaya çalışırdım. Sonraları en korkunç katiller konusunda bile düşüncelerim oldukça değişti. Katil olmadığı halde, altı cana kıymış bir caniden daha korkunç insanlar gördüm. Öyle cinayetler vardır ki, başta
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
13 Kasım 1973: Atsız Toptaşı Cezaevi'nde Dört aylık rapor Adli Tıp'ta Kasım ayına kadar bekledikten sonra kabul edilmemiş; reviri olan bir cezaevinde cezanın çekilebileceği belirtilmiştir. Bunun üzerine Atsız, "13 Kasım 1973 Salı günü davet edildiği Bostancı Karakolu'ndan İstanbul İnfaz Savcılığına sevk edilmiş ve orada resmî
Reklam
El Diario: Sekiz yıldır sağcı, revizyonist-oportūnist ve tüm gerici parti ve gruplar, PKP'nin "çıldırmış", "mezhep yapısında", "kana susamış", "Polpotçu", "dogmatik", "sekter", "narko-terörist" bir örgüt olduğu yaygarasını yapı- yorlar. Partido Unifucado Mariateguista (PUM)
"Ben son zamanlarda her şeyden ümidimi kesmiş, kendimi gülen, oynayan hayattan ayırarak birkaç türlü kitabın arasına atmış bulunuyordum."
Sayfa 25 - Yapı Kredi Yayınları 30. BaskıKitabı okuyor
"Hep farklı olduğumu hissetim diğer insanlardan. Son zamanlarda neden farklı olduğumu anladım. Ben daha mutsuzmuşum ve her günüm hayatta kalmaya çalışmakla geçiyormuş. Hiç sıradan bir günüm olmadı, sıradan günlerimi istiyorum..."
Büyük dedemin Laz bir John Wick olduğundan söz etmiştim hatırlarsan. Son zamanlarda yine açıp açıp seriyi izliyorum. Tüm aksiyon sahnelerinin de hastası olmakla birlikte, benim için John Wick ilk filmin ilk 20 dakikası demek. Hikâye orada. Ama ne hikâye, gerçek bir ciğerdelen. Orada hani John Wick’in köpeğini vuruyorlar da, kendisini de zaten dövmüşler de bu şey yapıyor ya hani, sürüne sürüne yanına gidip köpeğin ölüsünü seviyor ya... Hah işte ben o kanlı döşemenin üstünden bir türlü kalkamıyorum Osman.
Reklam
"Ben son zamanlarda her şeyden ümidimi kesmiş, kendimi gülen, oynayan hayattan ayırarak birkaç türlü kitabın arasına atmış bulunuyordum. Sen bu karanlık ömrümün içine bir sevinç ışığı gibi, kurumaya yüz tutan ekinlere can veren bir nisan yağmuru gibi birdenbire geldin. Ben bu kadar bol hayat ve saadet yağmuru altında kendimi unutmuş gibiyim."
Sayfa 25 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Ben son zamanlarda her şeyden ümidimi kesmiş, kendimi gülen, oynayan hayattan ayırarak birkaç türlü kitabın arasına atmış bulunuyordum. Sen bu karanlık ömrümün içine bir sevinç ışığı gibi kurumaya yüz tutan ekinlere can veren bir nisan yağmuru gibi birdenbire geldin.
Sayfa 25 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ben bazı pek ileride yaşadım, bazı pek geride… Şimdi ilk defa, bu son zamanlarda, ‘bugün’ü yaşamak zevkini tadıyorum.
Zemini latifeye çevirmiş olmak için sözü değiştirdim, dedim ki, benim de en çok üzüldüğüm memleketimizde eğitim görmeden yetişen hanım kızlarımız, bizi beğenmiyorlar. Hatta işittiğime göre son zamanlarda, görünüşte din değiştiren Alman subaylarına varanlar da varmış. Gerçi bunun da tabii görülmesi lazım. Ben de gençken, mutlaka Avrupalı bir kızla evleneceğim diyordum. Bizim kızlarımız hatırıma bile gelmiyordu. Onları, eğitimleri, görgüleri ve sosyal alışkanlıkları itibariyle eş olamaz bulurdum . Fakat evlilikte uyumun sağlanabilmesi ve devam edebilmesi için olması gereken şartlar incelenip anlaşıldıktan sonra, dini, milliyeti, çevreden aldığı görgü, ahlakı, alışkanlıkları farklı iki insanın birleşmesindeki garabet kadar dikkati çeken bir şey olmadığı kolayca anlaşılıyor.
Sayfa 195 - Karlsbad’da Geçen Günlerim (30 Haziran 1918-28 Temmuz 1918) - Mebruke Hanım'm GörüşüKitabı okudu
Reklam
İçinizdeki aydınlığı arttırdıkça çöken karanlık yarılıp yok olacak
"Bir cinneti yaşıyoruz ama bunu yüksek sesle söyleyemiyoruz. Basın teslim alındı. Üniversite teslim alındı. Adalet teslim alındı. Eğitim teslim alındı. Siyaset teslim alındı. Sermaye teslim alındı... Her gün bir evden gencecik bir çocuğun cenazesi kalkıyor. Her gün bir evden bir kişi hapishaneye gidiyor. içeride öldürdüklerimiz yetmedi,
On yaşındayım ama son zamanlarda olanlar bana kafadan yirmi yaş kattı. Kaç yaşındasın diye sorsan rahatlıkla 30 derim , hatta 40 bile diyebilirim , bazen oluyor 50 ' leri hissediyorum . İnsan 10 yaşında emekliye ayrılmak ister mi? Ben istiyorum. İçimdeki yaşam enerjisini sünger gibi emdi bu kasaba benim. Büyük olsam bir dakika durmaz çeker giderdim. Tası tarağı topla git bir sahil kasabasına yerleş! Torun torba bile istemiyorum. O kadar bıktım insanlardan . Neyse ki mücadeleci bir ruhum var ve zorluklarla mücadele etmeyi seviyorum.
Sayfa 7 - E-kitapKitabı okudu
Aralık ayında, başıbozuk kuvvetlerin durumu daha da karıştı. Birçokları yeni orduya geçti; fakat Ethem’in etrafında hâlâ kuvvetli bir kısım bulunuyordu. Miralay Arif, Anadolu İhtilâli hakkındaki hatıralarında bundan epeyce bahseder. Yazdığına göre, Ethem’in üç bin kişilik kuvveti, ayrıca yüz makineli tüfeği ve dört topu varmış. Onların fikir
Julia özlem dolu bir nefes aldı ve gözlerini kapata- rak onun yanında olduğunu ve omuzlarına masaj ya- parak bütün ağrısını aldığını hayal etti. "Eğer orada olsaydım omuzlarına masaj yapardım. Bana yaslanır- dın ve ben de seni iyileştirirdim." "Hımm... Eminim yapardın." "Ben sana masaj yaparken, sen de başını bacakla-
Sayfa 72
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.