Spoiler içermektedir:
Kitapta işlenen temel konulardan biri olan 'bastırılmış cinsellikle', kitabın müstehcen içerik nedeniyle 100 temel eser arasından çıkartılmış olması durumu sebep-sonuç ilişkisi bakımından çok anlamlı..
Yusuf Atılgan bu kitabı için 'çok tehlikeli şeyler yazıyorum, göreceksiniz' demesine rağmen kendisini
Adams, Wright ve Lohr’un yaptığı araştırmalara göre eşcinsel ilişkilere
en çok tepki gösteren insanlar, içlerinde gizli bir eşcinsel eğilim barındıran
insanlardır. Araştırmanın detayları kısaca şöyle. Bir grup insana bazı testler uygulanıyor. Bu insanlar homofobik ve homofobik olmamak üzere iki
gruba ayrılıyor. Daha sonra bu insanlara eşcinsel
Neyse ki Dostoyevski'nin , Öteki/Öteki Ben/İkiz gibi isimleri olan kitabını da bitirdim ve incelemesini yazabiliyorum. Neymiş, Dostoyevski'ymiş de, insan psikolojisinden en iyi o anlarmış da. Bakıyorum diğer incelemelerine kitabın, yere göğe sığdıramamış herkes. Ne alakası var kitabın Dövüş Kulübü ile. Altı üstü bir devlet memurunun maceralarını
Kitap, okuma grubumuzun aralık ayı kitabı idi.Bence kısa sürede bitti.Ev,iş, vs.Kendi ortalamamın üzerine çıktım bence kesinlikle günlük sayfa sayısı olarak.Bunun en büyük nedeni de tabiki grup ve de kitabın akıcılığı idi.Kitabı, yazar, kitap bilgisi ve kendi yorumum şeklinde 3 parça halinde incelemeyi düşünüyorum.1700 sayfalık bi kitap.Doğal
Oscar Wilde , diyince benim ilk aklıma Ramiz Dayı nın meşhur şiiri geliyor.
Herkes öldürebilir sevdiğini, Ama herkes öldürdü diye ölmez!
diye devam eden o güzel şiir.
Oscar Wilde , sadece 46 sene yaşamış ve çok önemli eserlere imza atmış bi İrlandalı Yazar. Babası bir şövalye. Wilde, Amerika, Fransa ve İngiltere yi çok iyi bilip, incelemiştir. Hayatı
Es-Selam..
Kitabı okudum ve özellikle hadis bölümüne geldiğimde en büyük eksikliğin sahih olup olmama noktasında ''Tahrîc'' yapılması gereğini hissettim.
İncelemelere baktığımda da arkadaşlarımız teknik bakımından gerekli bilgileri vermişler, bu yüzden içeriğe hiç dokunmadım.
Şu şekilde bir yöntem izledim;
Önce hadisleri klasik kaynaklarda tarama
Bazı kitaplar vardır okuyup bitirdikten sonra o kitabı çok beğenirsiniz ama o kitaplar da sizi etkisi altına o kadar kuvvetli alır ki sizin başka bir kitabı beğenmenizi adeta engeller, her yeni bir kitabın konusuna bakınca, sayfalarını açıp kokusunu içinize çekince ve kitaba başladığınızda size sürekli kendini hatırlatır ve bunlarla beraber de
"Herkes için ve hiç kimse için bir kitap!"
Böyle karşılıyor eser sizi.
Daha o an anlıyorsunuz içine atılacağınız maceranın hiç de kolay bir macera olmadığını...
Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Eseri elinize alıp, okuyup bitireyim şeklinde başlamanız oldukça yanlış olacaktır. Bunu akıcı değil anlamında söylemiyorum kesinlikle.
İnsanoğlunun ya da insan kızının doğası gereği olmuş ve olabilecek her şey hakkında yorum yapmak ister ve yapar. Sokaktaki insanlara, ünlü sanatçılara ya da oyunculara, futbolculara, devletin yüksek mevkiye sahip kişilerine; kısaca insanın bulunduğu her yere gidin. Örneğin elinizde bir saat götürün. Hepsinin de o saat hakkında yorumu vardır. O ana
YouTube kitap kanalımdaki videodan Tolstoy'un hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/bsTzvrg-Pi4
Başlıktaki gibi bir soru soruyorsanız doğru incelemeyi okuyorsunuz demektir. Nasıl ki hayatlarımıza ilk olarak çocukluk evresinden başlıyorsak, böyle büyük yazarlara da
Seni bu kadar geç okuduğuma mı üzüleyim?
Aynı gün başlayıp bitirdiğim için çok kısa sürmüş olmana mı?
Yoksa hiç beklemediğim şekilde sonlanıp tüm dengemi alt üst etmene mi ?
Normal şartlar da bir kitap bitince kafandaki tüm soru işaretlerini de cevaplamış oluyorken,
asıl soru işaretleri kitap bitince başlıyor.
Ters giden planlar üzerine…
Küçük bir
Var olduğumuzdan beri insan doğası bizler için hep soru işareti oluşturmuştur. Geldiğimiz noktada bile insanı, bu gizemli varlığı tam olarak anlayabilmiş değiliz. Yazar da insanı, insana anlatmaya çalışmak gibi zor bir işe girişmiş.
Ahlak, erdem, cesaret, korku, kıskançlık, merhamet gibi birçok kavramı ele alıyor. Bu kavramların yerine göre iyi
Yazmak istiyorum, güzel bir kitabın bıraktığı izler görünsün diye. En iyi ne zaman anlatılır bir kitap? Okuyup bitirince hemen mi, yoksa ateşin altı fazla açık kalmışsa biraz demlenmesi için beklemek mi lazım? Ben sıcağı sıcağına yazmak istedim.
Kitabın verdiği hisleri aktarmak, yazarın dünyasına tanıklık etmek ve daha çok kişinin okumasını