Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
BİR ŞEYLER EKSİK Ya sevgiye, ya da arzuya ,nesne olmak istiyoruz. ...arzuladığımıza ulaşmak, arzulandığımızda da ulaşılmak istemiyoruz. ''Sevmeyi becerecek kadar kendi benliğimizden feragat etmeyi bilmiyor, arzulamayı becerecek kadar da bilinmeyene ve tehlikeli olana yelken açmaya cesaret edemiyoruz.''
BİR ŞEYLER EKSİK ," Lacan aşk hakkında konuşurken "Aşk sahip olmadığınız (sizde olmayan) bir şeyi, onu sizden istemeyen birine vermektir/vermeye çalışmaktır, Acınası bir durum gibi görünüyor, değil mi? Ortada verilecek bir şey yok, ama zaten onu isteyen de yok. Ancak "aşk" gene de var. Çünkü o öteki her kimse, onun
Reklam
DNA molekülü 1950'lerde Francis Crick ve James Watson'ın Cambridge, New Museum'daki bir barda keşfettiği meşhur ikili sarmal yapıya sahiptir. Sarmaldaki iki zinciri azotlu baz çiftleri birbirine bağlar. Adenin, sitozin, guanin ve timin olmak üzere dört tür azotlu baz mevcuttur. Zincirin bir tarafındaki adenin her zaman diğer zincirdeki timinle ve aynı şekilde guanin de sitozinle eşleşir. Böylece bir zincir üzerindeki azotlu baz dizisi, diğer zincir üzerinde benzersiz, tamamlayıcı bir dizi tanımlar. İki zincir daha sonra ayrılabilir ve her biri başka zincirler oluşturmak üzere bir şablon görevi görür. Dolayısıyla DNA molekülleri azotlu baz dizilerinde kodlanmış olan genetik bilgiyi yeniden üretebilir. Bununla birlikte dizinin bölümleri, söz konusu dizide kodlanmış olan talimatları yerine getirebilen ve DNA'nın kendini yeniden üretmesi için gerekli hammaddeyi bir araya getiren proteinleri ve diğer kimyasalları oluşturmak üzere de kullanılabilir.
165 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
1800’lü yıllarda geçen bir korku-gerilim romanı. O dönemi göz önünde bulundurursak alanında çok başarılı olduğunu söyleyebilirim. Çünkü gerçekten etkileyici bir hikayesi var. Yazarın dili akıcı ve eseri yazarken geniş bir araştırma yaptığı da belli. O tekinsizlik hissini çok güzel bir şekilde veriyor. Olaydan ziyade olayın kişiler üzerinde bıraktığı etkiyi, duyguları veriyor. Kitap bu yüzden belirsizlikler taşıyor. Korku ve gerilimden ziyade kitabın öznesinin psikolojik gelgitleri ve var olan durumları, farklı kişilerin kendi benliklerine uygun şekilde yorumlamaları söz konusuydu. Çocuklara ne olacak, mürebbiye haklı çıkacak mı, gibi sorular merak unsuru oluşturarak kitabı dinamikleştirmişti. Kitabı bitirdikten sonra öğrendim ki dizisi varmış. Onu da bir an evvel izleyeceğim.
Yürek Burgusu
Yürek BurgusuHenry James · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,732 okunma
·
Puan vermedi
Çoğrafyanın Kaderi: İngiliz Dış Politikası
Çoğrafyanın Kaderi: İngiliz Dış Politikası            ༄ ༄ ༄ Yer altı değerli madenleri çıkartma, işletme, her türlü alanda kullanıp; temel ihtiyaçlar olan ulaşım ve günlük tüketim alanlarında bunun pazar alanı geliştirmek bir keşif ve güçtür. Devlet ve toplum birlikteliği halinde hammadde, üretim ve pazarlama keşif ve gücünü İspanya ve
İngiltere Ortadoğu'ya Nasıl Girdi?
İngiltere Ortadoğu'ya Nasıl Girdi?Nurcan Özkaplan Yurdakul · Kronik Kitap Yayınevi · 201836 okunma
Kavgasını tamamlamış kişiler çok iyi anlaşır. Söz Dizisi
Reklam
Otizm semptomları
-Çocuk, kendinden, sanki bir başkası söz konusuymuş gibi ikinci veya üçüncü kişi olarak bahseder. Ayrıca “evet” sözcüğünü kullanmakta zorluk çeker. Çoğunlukla onama belirtisi olarak, sorulan soruyu tekrarlar. Öte yandan, karşısındaki ne söylerse onu yineleme bozukluğu da görülür. Çocuk, sözcüklerin dizilişini, gerçek anlamıyla, hep aynı tonlamayla telaffuz eder. Önceleri bu durum, bu vakaları inceleyen psikiyatrlar için hiçbir şey ifade etmiyordu; Leo Kanner bu tonlamanın, çocuğun o sözcükleri ilk kez duyduğu anın bir yansıması olduğunu belirledi. Bu durumda, sözcük dizisi, o anın ve ona bağlı deyimin bir metaforuna dönüşüyordu.
Kitab-ı Dedem Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan
Türk edebiyatı tarihinin büyük âlimi Prof. Dr. Fuat Köprülü'nün, derslerinde söylediği bir söz vardır: "Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkut'u öbür gözüne koysanız, yine Dede Korkut ağır basar." Dede Korkut Kitabı'nın değerini ifade etmek için bundan daha güzel bir söz bulmak mümkün değildir. Gerçekten
Hoşea, İsrail halkından çok şey istiyor ancak karşılığında pek az şey sunuyordu. Öncelikle Israiloğullannın Tanrı’nın yasasına itaat etmelerini talep etti. Bu yasanın ne olduğu hâlâ bilinmemektedir, çünkü ondan geriye bir şey kalmamıştır. Ancak Hoşea’nın tehditkâr üslubuna bakarak söz konusu yasanın katı olduğunu ileri sürebiliriz. İkinci olarak, Hoşea o zaman mutlu bir biçimde en büyüğü Yahve olan bir tanrılar panteonuna tapmakta olan Israilogullanna artık Yahve dışındaki tüm tanrıları reddetmeleri gerektiğini söylüyordu. Monoteist (tektanrılı) olacaklardı. Bu beklenti şimdi radikal gibi görünmeyebilir, çünkü Yahudilerin monoteist olmalarını bekleriz fakat o dönem için radikal olmalı. Bu dönemin tanrıları hasta öküzünüzü iyileştirmekten bir deniz yolculuğunda sizi güvende kılmaya dek belirli bir endişeyle ilgili yardımcı olan uzmanlar olarak görülmekteydi. Hoşea’nın herkese göre Yahve’sinin eski uzmanlar dizisi kadar etkili olacağını kim söyleyebilirdi ki? Çoktanrılı inancı terk etmek insanlann günlük yaşamlarında hatırı sayılır sıkıntılara yol açmış olmalı, lsrailoglullarının muhtemelen toplanmaya alışkın oldukları ve sosyal takvimlerinin önemli bir parçası olan Yahve’nin yanındaki diğer tanrıların tapınaklarının kapatılması gerekmiş olmalı.
392 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Aşk-ı Memnu
Dizi ile kitap karşılaştırılabilir mi? Öncelikle bu soruyla başlamak istedim çünkü çoğunluk tarafından bilinen bir senaryonun kitabını okudukça benim bile istemsiz sorduğum soru buydu. Ve evet karşılaştırılabiliyormuş. Bunu istemeden de olsa yapmış bulunuyorum. Açıkcası kitapların dizi ve filminden ayrı bir yeri olduğunu düşünüyorum. Bu kitapta bunu ayrı olarak kanıtlıyor. Dizide izlenirken karşılaşılan mantık hataları yok elbette. Her şey kafanızda net bir çerceveye ve olaya oturuyor. Bazen hissetmek bilmekten daha önemlidir diye bir söz duymuştum. Ha işte bu kitap tam o sözü yaşatıyor. Kitabın genel çercevesi o. Olaylar sonlara doğru bir somut hale bürünüyor ama kitap boyunca hep soyutluk mevcut. Kitabı beğendim mi beğenmedin mi bilemiyorum ama sadece şunu söylemek isterim ki dizisi bana daha ilgi çekici geldi. Tabi okuyacaklara da küçük bir bilgi; 'tabi siz anneleri tarafından... ' ya da 'sen Bihter Ziyagil sın aptallık yapma' ya da 'beni beni Bihterini' sözlerini görmeyi beklemeyin çünkü yok. Buna da ayrıca üzülmüştüm.
Aşk-ı Memnu
Aşk-ı MemnuHalid Ziya Uşaklıgil · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,8bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Bir Padişaha Geçiş: Tekil Önemi
Bir Padişaha Geçiş: Tekil Önemi            ༄ ༄ ༄ Osmanlı kurumunun Ortadoğu ve Balkan milletleri koruma ve yönetme serencamı altı yüzyıl sürdü. İhtiyaca binaen özgür ve güvenli toplum anlayışıyla ilk iki asrı kapsarken, Avrupa ve diğer coğrafyalarda daha fazla toprak ve vergi gayretiyle en geniş sınırlar 16. ve 17. yüzyıllara
Sarsılan Saray
Sarsılan SarayGilles Veinstein · Kronik Kitap · 20234 okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
Leyla ile Mecnun
2 kere okuduğum ve beni sesli bir şekilde güldüren nadir kitaplardandır kendisi. Burak Aksak'ın sokak diliyle yazdığı cümleler kitaba daha yakın hissetmemizi sağlıyor. Zaten dizisi de var birçok kişi biliyordur. O dizinin uyarlandığı kitap budur zaten ve en az dizideki kadar zevk veriyor insana. Flashbackleri beni en çok güldüren kısımlardı. Kitabı okuduğunuzda zaman zaman kendi yaşantınızı görüyorsunuz. "Bir çocukluk travmam daha geri geldi. Misafire hoşgeldin demek." Bu söz bile yetiyor sanırım kitapta kendinizi görmenize. Her an okuyabileceğiniz ve neşenizi yerine getirebilecek bir kitap kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Hüzünlü anları bile eğlenceli bir şekilde anlatabilen harika bir kitap.
Burak Aksak
Burak Aksak
Leyla ile Mecnun
Leyla ile Mecnun
Leyla ile Mecnun
Leyla ile MecnunBurak Aksak · Küsurat Yayınları · 201815,6bin okunma
272 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap bir serinin üçüncü kitabıymış ve ben bunu inceleme yazmak için girdiğimde şimdi gördüm. Ama kitap kopmalar yaşatmadı yarım bir his bırakmadı benim üzerimde. Ayşe Kulin okumaktan yada dinlemekten keyif aldığım bir yazar. Bu kitapta akıcı ve anlaşılır bir dille yazılmıştı, biraz Türk dizisi tadındaydı. Ama Ayşe hanımın bütün eserlerinde bir anne çatışması ve sonrasında ortaya çıkan bir anneyi affetme, onun değerini anlama ve kayıp söz konusu. Kısaca kitaptan bahsetmek isterim her zaman ki gibi. Kitap baş karakterin, yıllardır öldü bildiği babasının aslında hayatta olduğunu öğrenmesiyle başlıyor. Büyük bir bencil olarak bildiği annesinin aslında babasının onlara yaşattığı tramvayı saklayabilmek için nasıl daha büyük bir tramvaya sebep oluşu, babasının aslında kızını hiç unutmayışı ve hep bekleyişi ve kızın babası ile yüzleştiğinde yaşadığı şok. Hayat biz planlar yaparken başımıza gelenlerdir diye bir söz var. Kitapta aslında bunun güzel bir örneği gibi. Bana biraz çıtır bir kitap gibi geldi. Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Dönüş
DönüşAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20187bin okunma
888 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.