Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir solukta anlaşılır gibi.. :)
İnsanlık tarihi boyunca, toplumların yaşamlarında; beylik demagoglar, zamane uşakları, saray soytanlarıları ve sirk cüceleri, hecin devesi gibi yol alanlar, söylenenleri yapan adamlar, tipik mandacılar, sömürge psikolojisiyle yaşayanlar, idarecinin en kötüsüne talimli olanlar, korkaklıklarını gizledikleri için "kapalı ağza armut
Sayfa 78
" Lakabı olan " kaltak " kelimesi eskiden at, eşek yahut katır gibi hay­vanların sırtlarına konulan eyerin tahtadan yapılan iç iskeleti için kullanılırdı. Muhtemelen Halil Efendi'nin babası kaltak ustası olması sebebiyle kendisine "Kaltakçızade" lakabı veril­miştir."
Sayfa 137 - Tuti Kitap, 1. Baskı -2016Kitabı okudu
Reklam
Gönlüme bu harikulade şenliği veren şeyi tahlil edecek olursanız, ne bulursunuz? Ya bir tahtadan at, ya boyalı tenekelerden bir lokomotif, ya derisi iki-üç günde delinmeye mahkum bir küçük trampet... Demek ki, bir hiç, bir zerre, bir tahta ve bir teneke parçası benim çocuk ruhuma bu derin sonsuz mutluluğu vermeye yetiyordu.
“Ben Truva Savaşı’nı düşündüğümde aklıma tahtadan at yada yelken basmış gelen bin Yunan gemisi gelmez.Aklıma kanı boşandığından beyaza kesmiş bir kız(İphegenia) ile elinde kanlı bıçağı, kızının yanında duran babayı görürüm. Gözleri yaşlı, soylu Agamemnon’ u.”
Günaydın
MART İÇİN HOYRAT / ONAT KUTLAR Sabah erken kalktım dereler buz Tanrı bilir ne zaman döner avcılar Kör Süleyman gece gündüz sayıklar Çadırı yıkılsın da bozulsun bağı Kan izlerini sildi götürdü acı kırağı Dolandım durdum uzun yollarda yalınız
Binbir gece masallarından No: 271-272
Heykel Odası Arap kaynaklara dayanan bu öykünün yazarı belirsizdir. Öykünün içeriğine bakılırsa, yazarın Müslüman bir İspanyol olduğunu düşünebiliriz. Yüzyıllar önce, Endülüs Krallığı’nda, Lebtit, Centa, ya da Jaén isimli bir şehir vardı ve krallar burada otururlardı. Bu şehirdeki güçlü kalenin kapıları içeri girmek ya da dışarı çıkmak için değil
Reklam
Çocuklar kendi yaşadıkları dünyanın içerisinde en çabuk haksızlığı sezerler, en derin olarak haksızlığı duyarlar. Çocuğun uğradığı haksızlık bize küçücük bir şeymiş gibi gelebilir, ama çocuk da küçük olduğu için kendi dünyasının bütün ölçüleri kendi boyuna göredir. Tahtadan at çocuğun gözünde safkan bir at büyüklüğünde görünür.
Çocuğun uğradığı haksızlık bize küçücük bir şeymiş gibi gelebilir, ama çocuk da küçük olduğu için kendi dünyasının bütün ölçüleri kendi boyuna göredir. Tahtadan at çocuğun gözünde safkan bir at büyüklüğünde görünür.
Çocuklar kendi yaşadıkları dünyanın içinde en çabuk olarak haksızlığı sezerler, en derin olarak haksızlığı duyarlar. Çocuğun uğradığı haksızlık bize küçücük bir şeymiş gibi gelebilir, ama çocukta küçük olduğu için kendi dünyasının bütün ölçüleri kendi boyuna göredir. Tahtadan at çocuğun gözünde safkan bir at büyüklüğünde görünür.
Mevlânâ'nın akıl tarifi..
"At ve üzengi, deniz kıyısına kadar gider. Ondan sonra tahtadan bir at gerek. Aklın seni Padişah (Allah) kapısına getirinceye kadar iyidir. Aranır ve istenir. Fakat Kapı'ya geldiğin zaman sen onu boşa. Çünkü o artık senin için zararlıdır, yolunu keser. O'na ulaşınca kendini bırak, artık senin nedenle niçinle Ilgın kalmamıştır." (Fîhi Mâfih)
Reklam
Dev gibi, tahtadan bir at. Kimin ne işine yarayacak? Üstelik çok da sevimsiz. Bak Cratinus, bu sözümü unutma. Ben Yunanlı bir devlet adamı olsaydım, asla Truvalılara güvenmezdim. Hiç tatil yap­madıklarının farkında mısın?
Oysa ben Truva Savaşı'nı düşündüğüm zaman, aklıma tahtadan at ya da kılıçların şakırtısı ya da yelken basmış gelen bin Yunan gemisi gelmez. Hayır, ben kanı boşandığından beyaza kesmiş bir kız ile elinde kanlı bıçağı, kızının yanında duran babayı görürüm. Gözleri yaşlı, soylu Agamemnon'u..
Sayfa 77 - Doğan KitapKitabı okudu
Kassandra gibisiniz anneciğim, Neymiş o, Neymiş o değil, kimmiş o diye sormanız gerekir, Öyleyse öğret bana, bilmeyene bir şey öğretmek sevaptır, Kassandra Troya Kralı Priamos'un kızıymış, Yunanlılar tahtadan atı şehrin kapılarına koyduklarında Kassandra at içeri sokulursa şehrin yok olacağını haykırmaya başlamış, tüm bunlar Homeros'un İlyada şiirinde ayrıntısıyla anlatılıyor, İlyada'yı önceden de duymuştum, sonra ne olmuş, Troyalılar Kassandra'nın deli olduğunu düşünmüşler ve kehanetlerini ciddiye almamışlar, Sonra ne olmuş, Sonra şehir saldırıya uğramış, yağmalanmış ve yakılıp kül edilmiş,
Kırmızı Kedi Yayınevi
Bacakları kavisli bir kaydırağa bağlanmış tahtadan bir AT'ım ben. Ölümüm falan da öyle arpadan değil? Şerefe
167 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.