Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tanya

Tanya
@tanyaplt
kişisel alan. girmeyiniz.
4 okur puanı
Eylül 2021 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Karı hatırlıyor musun? O kar bir hayal mi ya da iz mi veya bir yanılgı mı, onu senin yerine ben hatırlamak istesem - hiçbir anlamı olmaz mı?
Reklam
Ne dersiniz, hanımefendi, gerçekten değerli, sizin kadar abartılı bir aşk şiiri değil mi bu? Doğrusunu isterseniz, bu özentili övgüyü örerken o kadar haz aldım ki karşılığında hiçbir şey istemeyeceğim sizden.
Ah Nastyenka, Nastyenka! Beni kendimle ne kadar uzun süreliğine barıştırdığınızı biliyor musunuz? Sayenizde artık başka zamanlardakinin tersine, kendimi hasta biri gibi görmeyeceğimi biliyor musunuz?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
…o hayal dolu gecelerden sonra üzerime bir ağırlık çöker ki korkunç! O sırada etrafındaki dünyanın gürültü ve uğultularını işitirsin, insanların nasıl yaşadığını duyar, görürsün… onlar gerçekten yaşamaktadır, onların yaşamı ısmarlama değildir, onların yaşamının bir rüya, bir uyku, bir sanrı gibi dağılıp gitmediğini görürsün…
Sayfa 28
Dalgalarıyla, çalkantılarıyla, fırtınalarıyla ve bütün görkemliliğiyle şiir denizim karşınızda işte! Fakat ne yazık ki, üç yıl öncesi ilk ve değerli eserim oğlumu yitirdiğimden bu yana; artık bir Acılar Denizidir o!
Reklam
birbirimiz için yaratılmışız ruhlarımız, düşüncelerimiz bir bizim gibi olur çocuklarımız ben şair, sen baştan ayağa şiir birbirimiz için yaratılmışız
Öte yandan, benim ne diyeceğimi beklemeden, hatta bunu bana söylemeden, benden hiçbir umudu olmadan o ilişkisine son verirse, ona karşı olan duygularımın değişeceğini, belki onunla dost bile olacağımı çok iyi biliyor. Kesinlikle biliyor bunu! Ama ruhu kirli adamın: Bunu bilmesine karşın kararını veremiyor. Biliyor, ama yine de güvence istiyor. İnandığı şeye karar verecek durumda değil. Yüz bin rubleye karşılık benim kendisine umut vermemi istiyor.
İnsanın her önüne gelene duygularından söz etmesinin utanılacak bir şey olduğunu bilmez değilim, ama bakın, ben duygularımdan söz ediyorum size ve hiç de utanmıyorum.
Öyledir, diyor Onno. Yakalamak istediğin şeyi çok nadiren yakalarsın. Bazen bambaşka bir şey yakalarsın. O zaman onunla ne yapabileceğine bakman lazım.
Bununla beraber, izninizle size bir şey sorayım: Boynunu bükerek karşınıza bir soytarı, bir sığıntı, bir dalkavuk gibi çıkmayı bahtiyarlık sayanların zerrece izzetinefisleri olmadığına emin misiniz? Şayet öyle ise kıskançlıklara, dedikodulara, iftira ve fitnelere, evin tenha köşelerinde, burnunuzun dibinde, hatta sofranızda yapılan esrar dolu fısıldaşmalara ne demeli? Kim bilir, belki kaderin yere vurduğu bu aylakların, yani maskaralarınızla meczuplarınızın izzetinefsi gördükleri hakaret yüzünden körelmek şöyle dursun bir kat daha gelişmiştir. Bunda mezcup, şaklaban, sığıntı ve şahsiyetsiz olmalarının, itaat etmek zorunda bulunmalarının da etkisi vardır. Kim bilir, belki de böyle uygunsuz bir şekilde gelişen izzetinefis sahtedir ve temelli bir değişiklik geçiren haysiyet duygusundan başka bir şey değildir. Belki bu duygu, ta çocukluğundan beri katlandığı baskı, sefalet ve yoksulluk altında ezilmiş; yarının serserisi, anasının babasının şahsında kendi haysiyet duygusunun hakarete uğradığına inanmıştır.
Reklam
Tanya tekrar paylaştı.
188 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Neyse ki Dostoyevski'nin , Öteki/Öteki Ben/İkiz gibi isimleri olan kitabını da bitirdim ve incelemesini yazabiliyorum. Neymiş, Dostoyevski'ymiş de, insan psikolojisinden en iyi o anlarmış da. Bakıyorum diğer incelemelerine kitabın, yere göğe sığdıramamış herkes. Ne alakası var kitabın Dövüş Kulübü ile. Altı üstü bir devlet memurunun maceralarını
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201921,9bin okunma
Üçüncü Mektup
Yum gözlerini, artık yaşamıyoruz. Belki de yaşamak bu, bizim bilmediğimiz. Öyleyse yeni yeni başlıyoruz yaşamalara, derin nefes almalara, o ölümsüz olmalara.
Sayfa 151
Bana en çok dokunan, suçlu olsam da olmasam da her zaman bir çeşit tabiat kanununa uyar gibi, herkesten önce kendimi suçlu görmemdi.
“Biraz içini dökünce bana ruhunu olduğu gibi gösterdiği için utandı. O anda benden nefret etmeye başladı.”
Ve pek çok kez yalnızca büyük tutkular değil, değersiz, önemsiz şeylere karşı duyulan istekler bile, büyük utkular için doğmuş bir insanda büyüyüp dal budak salarak ona en yüce, en kutsal yükümlülüklerini unutturacak bir güce ulaşabilir.
Reklam
“Aklı başında bir insan kimseden nefret etmez, bunun yerine karşısındakini dikkatle inceler, tüm varlığını derinlemesine kavramaya çalışır.”
Soru İşaretleri
“ ‘Nem kalır o zaman,’ deyip her iki anlamını da düşünür bunun. Sonuna bir soru işareti koysa daha bir dramatik olacaktır. Düşünür 10 saniye, vazgeçer. Bir soru işaretiyle her şeyin değişmesine bir daha izin vermemesi gerektiğini öğrenmiştir.”
“gözlerinde kesilmeyen bir bekleyiş vardı. bundan hiç hoşlanmam ben, bu yüzden yaklaşmadım sana.”
gelmesini istemedim ki ondan beklemeyi seviyordum
07.03
Neden “Her şeyin sırası vardır.” dediği gün kalkıp gitmedim sanki?
Mesele, Vasya’nın üzerine aldığı işi bitirmemiş olması, kendi kendini suçlaması, bahtsız hissetmesi, mutluluğun altında ezilmesi, kıvranması, bunu hak etmediğini düşünmesi ve nihayet o aşamadan sonra sürekli kendine bahane aramaya başlamasıydı; besbelli, dün başına gelen beklenmedik gelişmelerden sonra toparlanamamıştı. “İşte bu yüzden!” diye düşündü Arkadiy İvanoviç, “Onu kurtarmak gerek. Onu kendisiyle barıştırmalı. Kendi kendini toprağa gömüyor.”
Reklam
Komikti ilk zamanlar sigara içmek, mastürbasyon yapmak gibi. Asla tahmin edemezdim o günlerde oturup rahat rahat tüttürebileceğimi, art arda birden fazlasını kaldırabileceğimi, hatta başkalarının üzerinde söndürebileceğimi bir gün. Dedim ya işte, mastürbasyon yapmak gibiydi. Birini tanımaya başlamaktı aslında, haddinden fazla içine çekmek, en çamurlaşmış hallerini göstermek… Lisedeyken “tekel bayii” derlerdi. Hep doluydum çünkü, engelleyemezdi kimse ben birine onunla beraber ölmeyi vaat etmişsem eğer. Hiçbir aramada ne ismi, ne görüntüsü, ne de kokusu çıkmamıştı üstümden. Herkes biliyordu onu sevdiğimi ama kimse engelleyemiyordu, ispat gerekiyordu bunun için. Umrumda değildi, sevgiliyse sevgili işte, aynı bok.
Sayfa 55
145 syf.
10/10 puan verdi
Şizofreni Günlükleri
Şizofreni GünlükleriÖmer Faruk Dizdar
7.7/10 · 13 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi