"Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Hasan Âli Yücel Klasikleri Sıralı Tam Listesi"
(14.01.2021 Güncel)
Bu liste sürekli güncellenecek, yeni basılan her kitap yoruma ve konuya eklenecektir. Kitap ve yazar adları kolay ulaşım sağlanması adına yavaş yavaş link haline getirilecektir.
İnsanların zamanla sevgi eşiği düşmüyor mu sizce de? Anlatmak istediğim aynı kişiyi sevmek bahsi değil efendim. Şöyle ki; birilerini yirmili yaşlarda sevmekle otuzlu yaşlarda sevmek nüansı. Yirmili yaşlarda daha az yaşanmışlık, daha az kirlenmiş kalp ve saf sevgi vardır. Otuzlu yaşlar ise acının çeşitli tatlarıyla zaman zaman yanmış, zaman zaman
Her bir insandan bir bilgi öğren;
O kadar yeni bir fikir depolansın.
O bilgiyle başka hayatlara yardımcı ol.
Her bir insandan bir kötülük öğren;
O kadar tecrübe kazan ve hayatı öğren,
O kötülükleri iyiye çevir hayatın kazansın.
@Santranc
Apollo 11 astronotlari Ay'a seyahat etmeden önceki aylarda ABD'nin batısında Ay' a benzeyen ıssız bir çölde eğitim gördüler. Bu alan pek çok Kızılderili topluluğa ev sahipliği yapıyordu. Bir yerliyle astronotlar arasında geçen bir diyaloğa dair şöyle bir hikaye vardır:
Birgün eğitim esnasında astronotlar yaşlı bir Kızılderili ile karşılaşırlar. Adam orada ne yaptıklarını sorar. Astronotlar kısa süre içinde Ay'a yapılacak bir araştırma seyahatinin parçası olduklarını söylerler. Yaşlı adam bunu duyunca bir an sessiz kalır,sonra astronotlarin kendisine bir iyilik yapmasını ister.
Astronotlar "Ne istiyorsunuz" diye sorar.
Yaşlı adam, "Kabilemdeki insanlar Ay'da kutsal ruhların yaşadığına inanır. Onlara halkımdan önemli bir mesaj iletmenizi isteyecektim."
Astronotlar "Mesaj nedir?" diye sorar.
Adam kendi dilinde bişeyler mırıldanir ve sonra da astronotlara bunu ezberleyene kadar tekrar etmelerini söyler.
Astronotlar "Bu ne demek?" diye sorar.
Adam "bunu size söyleyemem. Sadece kabilem ile ay ruhlarının bileceği bir sır," der.
Üsse geri döndükten sonra astronotlar uzun uğraşlardan sonra yerel dili konuşabilen birini bulur ve ondan mesajı tecrübe etmelerini isterler. Ezberledikleri şeyi söyleyince çevirmen kahkahalar ile gülmeye başlar. Nihayet sakinleşince, astronotlarin dikkatle ezberledikleri sözlerin "Bu adamların size söylediği hiçbir şeye inanmayın. Topraklarınizi çalmaya geldiler." olduğunu söyler.
" Keşke biri bana büyümek isteyip istemediğimi sorsaydı. " demiş yazar. Çok doğru söylemiş. Büyümek bana çok tecrübe getirdi. Bazen sorularla çıktığım yolda, cevaplarını bulduğum da soruların değiştiğini gördüm. Öyle ya da böyle büyüyoruz. O sorun değil ama bence önemli olan öğrenmeye ve çocuk kalabilmeye devam edebilmek. Ben de o kafadayım. Kağıt üstünde büyüyorum ama o çocuk enerjisini elimden geldiğince kaybetmemeye çalışıyorum. Size de bunu öneriyorum. Küçükken keşke büyüseydik derken, şimdi tam tersini diyoruz. Çünkü o masumiyet ve doğallığı elimizden alındıklarında kaybettiğimizi ve tekrar da bulamayacağızı anladık. Bundan adımız gibi eminiz. Herkes kabul etsin ki büyümek hiç iyi bir fikir değil.
1k benim hayatıma farklı bir renk kattı. Yeni arkadaşlar, yeni bakış açıları,okuma grubu, aynı frekansta dostlar kattı. Özellikle o güzel dostlara sonsuz teşekkürler ediyorum. Koskaca 3 sene 1k da. 2 sene de okuma grubunda. Öğrenmeye, büyümeye, çocuk kalmaya devam.
Okan Bayulgen, eskiden beri takip ettiğim bir adam.Çok okuyan biri olduğunu iyi biliyorum.Bakış açısını genel anlamda beğenmemekle birlikte Türkiye de geçmişte güzel programlara da aynı zamanda imza attı.Eğlence programlarını demiyorum tabiki.Uzman kişileri çıkarıp önemli olup da görünmeyen konularda insanları çıkarıp sunduğu programlar çok
Hepimiz her sabah ev dediğimiz bir prizmadan çıkar, gitmek istediğimiz yere ulaşmak için kare, dikdörtgen başka bir prizmaya biner ve başka iş dediğimiz bir prizmaya ulaşmaya çalışırız. Bilinçli ya da istemeyerek koşullandırılmışızdır artık günlük iş ritüellerini yerine getirmek için. Sabah erken kalktığımız için yüzümüz asık ve donuktur, akşam
Hoş geldin yeni yaşım 😊 bence en güzel zamanları hayat dilimimizin.. Öğreniyor insan, tecrübe ediyor ve ders çıkarıyor. Hatalarıyla, kusurlarıyla ve yaşanmışlıklarıyla..😊 Deneyimler; çoğu zaman bir set gibi karşımızda dursa da körü körüne hata yapmayı göze alıyor insan. Kimbilir belki de yaşanması ve olgunlaşması gerekiyor böyle böyle.. Pişman mıyım? Asla! Eminim birçoğumuz için de bu böyledir. Dün yepyeni bir sayfa açtım kendi adıma ve hoşgeldin yeni yaşım dedim 😊 En sevdiklerim yanımdaydı daha ne olsun.. Ne ister ki bir insan en özelinde.. Belki bir parça buruk, eksikliğini hissettiğim insanlar oldu ama çokça da mutluydum. Kayıplarımdan ders çıkardım, kazandıklarıma sonsuz şükrettim 🙏 Keşkelerimi heybeme attım, iyikilerimle devam ediyorum 😊 En ince detayına kadar herşeyde emeği olan can dostlarım yanımdayken benden mutlusu olabilir mi? Herşey için sonsuz teşekkür ediyorum 😊🙏 yine, yine ve yine..🥰 Mesaj atan, arayan ve değer verip hatırlayan herkese teşekkür ediyorum. Çok uzaklardan kalbime dokundunuz her biriniz.. Verdiğiniz değer için, dostluğunuz için çokça şükür 🙏 İyi ki varsınız.. 😊🙏💙🌼
İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların "tecrübe" dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kesmiş bir insana "tecrübeli" denir.
John Steinbeck 1962’de Nobel kazanmış değerli bir yazar. Hayatını kazanmak için çabalamış, birçok işte çalışmış, kitaplarında da çok iyi bir şekilde yansıttığı hayatın acımasız gerçeklerini tecrübe etmiş. Ki zaten böyle bir birikime sahip olmayan birinin, insanı bu denli etkileyebilecek eserler yazabileceğini düşünmüyorum… Steinbeck, kendi