Sen Quasimodo... Yüreği ve görüntüsü bu kadar tezat olan bir karaktere rastlamamıştım. Ta ki
Notre Dame'ın Kamburu 'nu okuyana kadar...
Eserde, dışı bakılamayacak kadar çirkin, yüreği inanılamayacak güzel olan Quasimodo ve onun tam tersi olan Phoebus karakteri aracılığıyla, sadece dış görünüşe önem vermenin ne kadar yanlış bir tutum olduğunun mesajı
Her şey çok anlamsız ve muamma
Kelamlar,
Düşünceler,
Kararlar,
Biliyorum umutlar tezat
Fazla umutlanmamak gerek
Her umutsuzluktan bir umut doğar
Bu da geçer biliyorum
"Babamın Gözyaşları" bu eseri takdir edersiniz ki bu sitede gördüm ve kitabın ismi gördüğüm ilk anda yankı uyandırmıştı bende.Çünkü beni genelde kitapların kapağından ziyade isimleri etkiler bazen içeriğine bile bakmadan okuma listeme alır sonra küçük çaplı araştırır sıraya koyarım. Evet bu kitabında isminden etkilendim Baba ve gözyaşı
Ülkemizde ne kadar önemli gün varsa bir o kadar o önemli günün atfedildiği grup buna tezat bir durumda yaşıyor.8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutluyoruz.Her yerde kadın cinayetleri görüyoruz.23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı diyoruz, çocuk istismarı almış başını gidiyor.1 Mayıs işçi bayramı diyoruz, işçinin haklarını sömürmede, kanlarını vampir gibi emmede bizden iyisi yok.19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutluyoruz,dünyada genç işsizliğin en fazla olduğu ülkelerde başı çekiyoruz.Gençlerde bayram değil yas var.Söylemleri ve eylemleri bu kadar tezat olan bir toplum yeryüzünde yoktur sanırım.
Not: Bu incelemede Orhan Pamuk’un ‘’Sessiz Ev’’ kitabını dil, anlatım, kurgu, konu olarak dört başlıkta inceleyeceğim. Kitabın içeriğinden bolca örnek vereceğim. Böyle tafsilatlı bir inceleme okunurken kitabın içeriğinden detaylıca bahsedileceği unutulmasın, ona göre okunsun. Yazarın olayları nasıl ele aldığı ve onun yazarlığı da söz konusu kitaba
Varoş Çıkmazı Kitap Konusu 👇
Varoş Çıkmazı bir gecekondu mahallesidir. Sakinleri eğitimsiz ve yoksuldur. Mahalleye Boğazkesen adında oldukça esrarengiz bir adam gelir ve bu varoşların yaşayış şekline tezat, saray gibi bir ev yaptırır. Gecekondu mahallesi manzarası olan bu saray, gizemliliğiyle mahalleye korku salar. Mahalleli bu esrarengiz adama akıl erdiremediği için onun hakkında bir sürü ürkütücü hikâye uydurur. Yüzünü göremedikleri Boğazkesen’den korkar ve onun gizemli kurallarına itaat ederler. Varoşların efendisi Boğazkesen’in, bu mahalleyle ilgili sanılanın dışında bir hesabı ve bu varoştaki insanlara yaşattığı her şeyin bir sebebi vardır. Bu karanlık beynin dokunduğu her insanın hikayesi yeni olaylara ve Boğazkesen’in karmaşık iç dünyasına yolculuktur. Boğazkesen azılı bir psikopat mıdır, yoksa bu insanlara unuttuklarını hatırlatmak için gelen bir idealist mi?
Kitabı satın almak için 👇
m.kitapyurdu.com/index.php?route...
Güzel bir biyografi. Okuması yer yer zevk , yer yer hüzün yaşattı. Bu kitapta şunu anladık ki; hiç birşey göründüğü gibi değildir. Baktığınız da prenses, harika bir hayat ama aslında hiç de öyle değil. Diana herşeye karşı dimdik ayakta durmayı başarmış bir kadındır. Son zamanlarında tam mutlu olacağı zamanda hayatının sona ermesi de farklı bir tezat. Keyifli bir kitap.
Kitapla Kalın...
Eğer kafanızda alacağınız kitaba dair bir fikir yoksa,kitapçıya girince bakar beğenirim diyorsanız kandırılmaya mahkumsunuzdur.Çünkü vitrinler kararsız bireylerin yöneticisidir.Ben de nadir olarak kararsız girenlerdenim.Belki fazla seçeneğin yarattığı bir seçeneksizlik ve ya seçememezlikten olsa gerek ilk defa göz göre bu ticari tuzağa,bu reklam
İnsanlığı bekleyen büyük yıkımı herkesten önce hissedip onları uyarmaya çalışan bir adamın çığlığıdır bu sözler. Her cins kafanın kaderidir aslında; herkesin baktığı şeyde, hiç kimsenin görmediklerini görmek.
Friedrich Nietzsche de 19. yüzyılda yaşamış cins kafalardan biriydi. Aydınlanma sonrasındaki modern dünyanın insanı sürüklediği
Bazen bazı kitaplara haksızlık ettiğinizi düşünüyor musunuz? Bazen yanlış ortamda okuduğunuzu, bazen yanlış zamanda, bazen erken, bazen de geç kaldığınızı düşünüyor musunuz? Kitabı bitirdiğimde tüm bu tezat haksızlıkların hepsini birden yapmışım gibi hissettim kitaba. Bu kadar güzel bir kitaba bu kadar haksızlık etmemeliydim.
Murathan