Bu kitapta Freud yine aynı Freud. Zaten kendisiyle çelişmediği için bilim adamı sıfatını muhafaza edebiliyor(!)
Freud ilkel toplulukların ölüm ve doğaüstü olayların karşısındaki hatta doğada var olan yıldırım düşmesi, şimşek çakması, hastalıklar karşısındaki bilgisizliklerinin totem ve tabularını nasıl oluşturduklarını anlatmıştır.
Bu kitaptaki
Bu kitapta Freud yine aynı Freud. Zaten kendisiyle çelişmediği için bilim adamı sıfatını muhafaza edebiliyor(!)
Freud ilkel toplulukların ölüm ve doğaüstü olayların karşısındaki hatta doğada var olan yıldırım düşmesi, şimşek çakması, hastalıklar karşısındaki bilgisizliklerinin totem ve tabularını nasıl oluşturduklarını anlatmıştır.
Bu kitaptaki
Bu konuşmayı Avrupa'da yayımlamak ya da bastırmak gibi bir niyeti kesinlikle yoktu Tuiavii'nin. Bunlar sadece kendi Polinezyalı halkı için düşünülmüştü. Ben onun bilgisi dışında ve kuşkusuz ona rağmen bu yerlinin konuşmalarını Avrupa'nın okur çevresine yine de aktarıyorsam bunun elbette bir nedeni var: Doğayla henüz iç içe bir insanın bizim
Afrika ve Avrupa'nın çarpışmasından doğan sonuçların gerisinde yatan nedenler apaçık ortada. Avrupalılar tıpkı Amerika yerlileriyle karşılaştıkları zamanki gibi Afrika'ya girdiklerinde de üç üstünlüğü ellerinde bulunduruyorlardı: Silahlar ve başka teknolojiler, tabana yayılmış okuryazarlık, pahalı keşif ve istila programlarını sürdürebilmek için gerekli siyasal örgütlenme.
Avrupalılar Türkleri hep geldiği yere, bozkıra geri göndermek isterler. Bu isteğe kulak tıkayan ve şehirde bulunanlarla mücadele eden Türkler, önce şehre yerleştikten sonra, hem kurdukları üç kıtaya yayılan cihan devletiyle hem de oluşturdukları kültür ve medeniyetle bütün dünya milletlerinin dikkatini çekmiş sonra da onların gıpta ile baktıkları bir hüviyete sahip olmuşlardır. Böylece hor görülen, yani tahkir ve tazir edilen, küçümsenen asil Türk milleti tıpkı lalenin ışığı gibi parlayarak bütün dünya devletlerinin sultanı haline gelmiş ve tek güç konumuna yükseltmiştir.
Karanlığın Yüreği , İngilizce yazılmış en iyi beş kısa romandan biri sayılmakta olup; hem yazıldığı dönem hem de sonrasında en çok tartışılan, yorumlanan roman olmaktadır. Çok tanıdık yazarlardan biri olan
Virginia Woolf başta olmak üzere birçok yazar ve eleştirmen roman üzerinden düşüncelerini, eleştirilerini ve savlarını ortaya koymuştur.
Roman yazar
"Saraybosna'da havagazı ve elektrik ve sular kesikti! Gitmeyip, direndiler. Ağaçları kesip sobalarda yakıyor, kuşları avlayıp, sobaların üzerinde pişiriyor, ağaç yapraklarına katık edip yiyorlardı. Kadınlar ve çocuklar sürekli tecavüze uğruyordu, hem de ne aşağılayıcı işkencelerle. Çağdaş, gelişmiş, demokrat Avrupa ülkeleri sessizce seyrediyorlardı bu vahşeti.
Her bir Müslüman Boşnak'ın ya vurularak ya da açlıktan teker teker yok olmasını bekliyor gibiydiler! Tam dört yıl boyunca Hıristiyan Avrupalılar, bir avuç Müslümana yapılan zulmü görmezlikten geldiler...
*MÜKEMMELE 1 KALA*
(Mükemmel olan henüz yazılmamış olandır falan filan)
Merhaba 1K.
53 yaşında, henüz samanın yeni yeni pamukla kaynaştığı, sarısı daha yoğun formülize edilen bu esere dokunmanın tatlı hissiyatı yanında, içeriğinin nesilden nesile aktarılması görev sayılacak kadar önem teşkil eden bu şaheseri incelemek benim için bir onurdur.
Tarih okumalarında yeni durak Afrika... Daha önceki okumalardan sonra ara vermiştim, bilgileri tazeleme açısından "Kısa Afrika Tarihi" güzel ve akıcı bir okuma oldu. Bundan sonra Frantz Fanon okuması gelecek. Tabi Afrika tarihi okurken; kölelik, sömürgeler dönemi, iç savaş, yoksulluk, geri kalmışlık gibi konular üzerine çokça düşünüp
Avrupalılar tıpkı Amerika yerlileriyle karşılaştık ları zamanki gibi Afrika'ya girdiklerinde de üç üstünlüğü ellerinde bulunduruyorlardı:Silahlar ve başka teknolojiler,tabana yayılmış okuryazarlık,pahalı keşif ve istila programlarını sürdürebilmek için gerekli siyasal örgütlenme .
"Sherlock Holmes kimdir?"
"Önce delilleri toplayan, sonra bunları evinde mantık ile yan yana getirip cinayeti çözen İngiliz hafiyedir. Zat-ı Şahane bu cinayeti tıpkı Avrupalılar gibi, katili ipuçlarından bularak çözmemizi istiyorlar."
Sayfa 156 - Yapı Kredi Yayınları Mart 2021, 1. BaskıKitabı okudu
Afrika ile Avrupa’nın çarpışmasından doğan sonuçların gerisinde yatan nedenler apaçık ortada. Avrupalılar tıpkı Amerika yerlileri ile karşılaştıkları zaman ki gibi Afrika’ya girdiklerinde de üç üstünlüğü ellerinde bulunduruyorlardı: silahlar ve başka teknolojiler, tabana yayılmış okuryazarlık, pahalı keşif ve istila programlarını sürdürebilmek için gerekli siyasal örgütlenme.
Sayfa 477 - Afrika Nasıl Kara Afrika Oldu?Kitabı okudu
Merhaba okurlar...
Spoiler vermeden kitap hakkında ne söylenebilir? Oysa uzun uzun kişilik analizleri yapılabilir. Zaten romanlarda önemli olan hikayeler değil hiçbir zaman. En azından ilk sıradaki okuma sebebi değil. Ne peki? İnsanlar, insan tiplemeleri, insan analizleri, insanların içlerine düştükleri durumlar ve onlarda ne düşündükleri ve nasıl davrandıkları.
Yani kısaca; dolaylı olarak insana insanı anlatırlar ve insanı romanlarda asıl çeken de budur.
Ve tüm ilahi metinler aynı gaye için, yani insana insanı anlatmak için indirilmemiş, ilka edilmemiş midir?
Kitapta ne bulacaksınız?
İlkin bir soylunun gayrı resmi çocuğunun dramını, içsel savaşını, babasına karşı olan nefretini ve sevgisini. Sonra kişi bilge de olsa, aşkın tutkusu karşısındaki aczini ve ikiye bölünmüşlüğünü. Başka birinde sevginin, sabrın ve yücegönüllülüğün sayesinde muzafferiyetini.
Çok hızlı da gelişse, samimi dostlukların mümkünatını. Aile içerisi şahısların aynı kişiye aşık olması dramı vs
Siyasi anlamda da bir mesaj vardı ki hayli ilginçti.
Dostoyevski Rusları insanlık sevici olarak görüyor ve bu özellikleriyle Avrupalılardan yani özelde İngiliz, Fransız ve Almanlardan daha Avrupalı olduklarını iddia ediyor. Çünkü ona göre İngiliz ingilizligini, Fransız fransizligini, Alman da almanligini aşamıyor ve gercek anlamda Avrupali olamıyor. Rusların gerçek anlamda Avrupalı olup olmadıklarından emin degilim ama bunu en azindan Dosto, Tolstoy gibi kabuklarını kırmış Ruslar için iddia edebilirim. Tıpkı Alman Goethe, Fransız Rousseau gibi gerçek Avrupalılar gibi...
Okuma ve kitaplar ile kalınız...
Der JünglingFyodor Dostoyevski · LIWI Verlag · 20213,549 okunma
Türkiye’nin gidişi iyi değil. Türkiyeyi modern bir memleket yapmam gerekir. Tıpkı Avrupa gibi. Bu memleketi baştan aşağı değiştirmeli. Allah nasio ederse günün birinde Türkiye’nin idaresinde rol sahibi olursam, bilirim yapacağım yenilikleri. Peçeyi hemen kaldırmalı, sonra bir erkek birden fazla kadınla evlenmemeli Erkekler ve kadınlar eşit haklara sahip olmalı. Avrupalılar gibi yaşamalı…