Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Varsız

Varsız
@trnsoyarslan
Aşkın kanununu yazsam yeniden Kimi ümitleri yel alır gider Kimi benim gibi sever gönülden Kimi senin gibi el olur gider youtube.com/watch?v=m8U_32c...
300 syf.
·
Puan vermedi
Anlatım üç parçadan oluşturulmuş: Yazar, tanrı anlatıcı ve mektuplar. Zaman geri dönüşler yaşansa da kitabın büyük kısmında doğrusal ilerliyor. Olayların akış yönüne göre değişen mekânsal farklılıklar var. Buna rağmen mekânsal tasvirlere girişilmemiş. Seksenlerin ortalarından itibaren güçlenen feminist yaklaşımı 1991 basımı kitapta kuvvetle
İki Yeşil Susamuru
İki Yeşil SusamuruBuket Uzuner · Everest Yayınları · 20195,7bin okunma
Reklam
65 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yazar Demir Özlü “Derine” isimli hikayesinden aldığı konuyla iki imge üzerinden gençliğine götürüyor bizi. İlki kitaba da ismini veren Beyoğlu odağında zaman ve mekan olarak uzaklaşan İstanbul imgesi. Seyrelmiş sis altında soluklaşan siluetiyle İstanbul ve Beyoğlu’nun gri silikliğiyle imgeleşerek nereye, hangi şehre giderse gitsin peşini
Bir Beyoğlu Düşü
Bir Beyoğlu DüşüDemir Özlü · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2000127 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Okuma öyküsü.
Felsefenin apaçıklık ereğine deneme serkeşliğiyle örtü çekildiğini düşündüm ilk. Hani deneme biraz da budur ya; acayip çıkarsamalar, analojiler… Özenle kurulmuş; heyecanlı, çarpıcı mı çarpıcı cümleler, peşi sıra ilerliyorum. Hoş bunlar tabii, güzel duyumlar, sıradan bir durumla karşı karşıya olmadığımın farkındayım ama durup ‘Ne oluyoruz?’ dahi
Tarih ve Ütopya
Tarih ve ÜtopyaEmil Michel Cioran · Metis Yayıncılık · 2020595 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
1753 yılında Dijon Akademisi İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kaynağı konulu ödüllü programını açıkladığında düşünürümüz Jean-Jaques Rousseau böyle bir konuyu ortaya atma cesaretini göstermelerine çok şaşırır. Onlar bu cesarete sahip olduktan sonra kendisinin de sorunu ele almak ve işlemek cesaretini gösterebileceğine karar verir ve hiç beklemeden
İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kaynağı
İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin KaynağıJean-Jacques Rousseau · Say Yayınları · 20201,388 okunma
232 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitap Yakup Kadri’nin ilk romanı. Bu ilklik ve dönemin özelliklerine has tefrika halinde sunumu anlatımda ve kurguda kendini fazlasıyla hissettiriyor. Girizgah nesiller arası farklılıkların giyimden kuşama, düşünce ve yaşam anlayışına kadar vurgulanarak yapılmış. Devamında kuşaklar arası çatışma yerine genç neslin her halükarda kendi
Kiralık Konak
Kiralık KonakYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202317,7bin okunma
Reklam
332 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yazarımız Francis Crick hakkında yapılacak kısa bir araştırmayla ulaşabileceği gibi arkadaşı James Watson ile birlikte hücrede genetik bilgiyi ileten kısmın DNA olduğunu ve DNA’nın sarmal yapısını keşfeden bilim adamıdır. Tıp alanında 1962 Nobel Ödülü sahibidir. Kitaba ismini veren “Şaşırtıcı Varsayım” insan varlığının çok sayıda nöron ve bunlarla
Şaşırtan Varsayım
Şaşırtan VarsayımFrancis Crick · Tübitak Yayınları · 200561 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Doris Lessing’i ilk kez okuyorum. Benim için ilginç bir okuma oldu. Başlangıçta isminden ve kitap hakkında okuduğum yazılardan –çoğunluğu- oluşan algıları yıkarak ilerlemek zorunda kaldım. Distopik bir eser olduğuna ilişkin görüşlerin aksine şu an kitabın distopya merkezli ele alınamayacağı fikrine sahibim. Yazar kitapta günümüz
Hayatta Kalma Güncesi
Hayatta Kalma GüncesiDoris Lessing · Can Yayınları · 2017210 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın üstünde ‘deneme’ yazdığı için yazarın kendini dışarı alarak yazma istencine yol açan nedenleri ve süreçlerini irdeleyeceğini düşünmüştüm. Yanılmışım. Yazar İnci Aral kendi hayatı üzerinden okuyucusuna mektup yazarak anlatıma girdi. Çocukluğundan başlayarak yazma serüvenini aktarmaya başladı. “Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım.” Sait Faik yazma istencini çok iyi ifade etmiş. Bunu başka bir yazar İnci Aral üzerinden okumak fazlasıyla mantıklı ve belki de olması gerekendi. Sonuçta bu büyüye en çok yazarlar kapılıyor. Nitekim kitap ortalarına kadar İnci Aral’ın kendi hayatından notlarla çok keyifliydi. Konuyla ilgisiz seminer notları, yazar ve kitap incelemeleri anlatıma girince beni kitaba bağlayan büyü bozuldu. Aralara serpiştirildiği çok belli olan cümleler de durumu kurtarmaya yetmedi. Bu şekilde farklı değerler taşıyan yazılar da önemini yitiriyor. İnsan dağıldığı için üstün körü üzerinden geçiyor. İnci Aral romancı kimliğine rağmen deneme türüne bağlı kalarak, ilgisiz konular yerine yazma ediminin bütününü içine alan bir derinleşmeye gitseymiş kitap çok daha kayda değer hale gelebilirmiş.
Yazma Büyüsü
Yazma Büyüsüİnci Aral · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2020153 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bu üçüncü Thomas Bernard. İlk ikisini –odun kesmek, beton- 2019 yılında peş peşe okuduktan sonra aralıklarla okunması gerektiğine karar vererek kendisinden ayrılmıştım. Hiçbir şey değişmemiş, Thomas hala aynı. İnsanın ‘Hiç kendinden sıkılmıyor musun Thomas?’ diye sorası geliyor. Kitaplarının benzerliği yüzünden
Eski Ustalar
Eski UstalarThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 2015342 okunma
141 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı beğenmedim. Günümüz öykü okuyucusunun beklentisini karşılamanın çok uzağında vasatın altında bir kitap. Toplumsal eleştiri ve iktidar taşlama isteğinin ereğiyle olsa gerek kıssadan hisse öykülerinin tasnifi gibi duruyor. Zaman farkını hesaba katmadığımı düşünenler olabilir. Hayır, o günler için bile öykü bağlamında bu kitap çok zayıf. Kendini gösterebilen tek öykü Cankurtaran. Gereksiz betimlemelerden kurtulmuş sadeliği ve anlatımdaki farklılığıyla diğer öykülerden kendini ayırıyor. Sabahattin Ali’nin üç romanını da daha önce okudum. Ezcümle ifadeyle kalemini romana ne kadar yakıştırdıysam öyküde o kadar yabancıladım. Bu derece zayıf bir kitabın yasaklanmış olması dönemin iktidarının ne derece kendine güvensiz ve zayıf karakterlerden oluştuğunu düşündürüyor insana.
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202056,3bin okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitap ismini kuzey İtalya’da mitleştirilen ay ve şenlik ateşlerinden alıyor. Yaşamın ayın hareketlerine göre düzenlenmesi ve yakılan şenlik ateşlerinin toprağı verimli hale getirmesine ilişkin yerel bir inanç. Hayat hikayesini baş karakterimiz Anguilla’nın kendi ağzından dinliyoruz. Şimdiki zamandan anımsamalarla geçmişe dönülmesi,
Ay ve Şenlik Ateşleri
Ay ve Şenlik AteşleriCesare Pavese · Can Yayınları · 2017606 okunma
149 syf.
·
Puan vermedi
“İşin doğrusu, yazdığım bir şeyin hoşa gidip gitmeyeceğini ben kendim anlıyorum. Tartışma götürmeyen fiziksel bir his bu. Başkalarının söylemesine ihtiyacım yok. Sadece ilk kitabım Barnabo delle Montagneyı yazdığım zaman, okuması için bir gazeteci arkadaşa verdim ve bunu yaparken de, edebiyat sireninin en uzağında olduğunu düşündüğüm birisini
Dağların Adamı Barnabo
Dağların Adamı BarnaboDino Buzzati · Timaş Yayınları · 2010193 okunma
2/10 puan verdi
Bu George Perec’le üçüncü randevum. İlkinde tam “Yaşam Kullanma Kılavuzu” kitabını almak üzereyken vazgeçtim. Nedeni hiç e harfi kullanmadan ve puzzle gibi kitaplar yazması, fazlaca kelime oyunları yaparak direkt dil kullanımı üzerinden metinler üretmesiydi. Bu tarz bir kitabı alacaksam sadece farklı bir kitap okumak için bile olsa
Şeyler
ŞeylerGeorges Perec · Metis Yayınları · 20161,106 okunma
132 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Ben anlatıcımız Mathea zihninden geçenleri bireysel zaman algısıyla doğrusal şekilde sıfıra doğru ilerleyerek bize aktarıyor. Fakat bu sıfır koordinat düzleminde, yerinde sabit duran bildiğimiz “0” değil. Mathea ve ölümle özdeşleşmiş bir sıfır. Kocası da kendine en yakın noktada duran Epsilon. Mathea yaşamla sayı cetveli arasında
Hızlandıkça Azalıyorum
Hızlandıkça AzalıyorumKjersti Skomsvold · Jaguar Kitap · 20151,781 okunma
157 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitap üç öyküden oluşuyor ama ben yalnızca Şuhov’un hikayesi üzerinden yazayım. Çünkü İvan Denisoviç’in Bir Günü farklılığıyla ve diğer birçok özelliğiyle tek başına var olmayı hak ediyor. Uzun yıllar öncesinde yazarın Kanser Koğuşu isimli kitabını da okumuştum. O kitabın okuyucuyu karmaşık duygularla içine çeken güçlü bir yapısı vardı. Kesinlikle Kanser Koğuşu daha güçlü bir kitap. Öyküden 6 alıntı paylaştım ve kendimce kaba taslak yorum yapacak fikirlere de sahibim. Fakat bunlardan bahsetmeyeceğim. Benim için ilginç olan, şu an aradan geçen zamana rağmen Kanser Koğuşu’nu bitirdiğim dönemdeki duygulara ve düşüncelere sahip olmam. Ezcümle aktarayım. Aleksandr İsayeviç Soljenitsin’in cesaretine hayran kaldım. Bu kitapları S.S.C.B sınırları içinde yazabilmek için insanın amiyane tabirle aslan yüreği yiyerek, kellesini koltuğunun altını alıp masaya öyle oturması gerek. Yazar kavramının içini hakkıyla doldurabilen bir YAZAR Soljinetsin. Sosyalizmi direkt eleştirmiyor. Sorunları ortaya koyup çözüm adına sosyalizme güncelleme yapmak istemediği gibi sosyalizm dışı öneriler de sunmuyor. Yaptığı tek şey yaşadıkları-yaşananlar aracılığıyla tarihe kaydını düşmek. Okuyup okumamak size kalmış.
İvan Denisoviç'in Bir Günü
İvan Denisoviç'in Bir GünüAleksandr Soljenitsin · İletişim Yayınevi · 20211,117 okunma
39 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.