SERANAD iyi ki okudum dediğim sınıf kitaplığımın baş ucundan tuttuğum, okurken pek çok satırın altını çizdiğim; sınıfındaki okuma etkinliği saatlerinde altını çizdiğim cümleri öğrencilerimle paylaştığım, öğrencilerimle duygu bütünlüğü yaşadığım özel bir romandır.
Zülfü Livaneli'nin dokunaklı bir aşk hikayesi anlatmasına rağmen aşk romanı
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 27. kitap oldu. H.G.Wells'in ise daha önce üç kitabını okumuştum ve hepsini ayrı ayrı çok beğenmiştim. Bu kitap da diğerleri gibi muhteşemdi. Açıkçası hangi kitabını daha çok beğendin diye sorsanız, ne cevap veririm bilemiyorum. Benim için çok zor bir soru olur. En iyisi siz hepsini okuyup kendi
Bu kitabın, değerli yazarlarımız Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul tarafından ele alındığı yıllarda ben yurt dışındaydım ve o zamanlar gençliğinde vermiş olduğu bir yaşam hevesi ve enerjisi ile böylesi meselelere çok uzaktım. Özelikle 90’lı yıllar, Almanya’da yaşayan biz Türkler ve Türkiye’den çalışmak için oraya göç etmiş olanlar ile birlikte, başka
~STALİN ÇİFTLİĞİ~
Sevgili 1K üyeleri, incelememe başlamadan şunu belirtmek isterim ki böylesi önemli bir kitabı değerlendirmek herkes için zor olsa gerek. Sözüm ona kitabın nesnel degerlendirilmesini çok güç bulmaktayım. Çünkü George Orwell' da kitabını yaşadığı talihsiz olaylar sonrası yazması ve onun bir nevî Rusya (Stalin) yüzünden "genel
H. G. Wells ile beraber bilim kurgunun hatta çoğu güncel eleştirmene göre teknolojinin öncüsü olarak düşünülmektedir. Eserlerinde genellikle icat kullanmayı, teknolojiden sık sık bahsetmeyi ve sanayi, makine ile ilgili yeniliklerden bahsetmeyi çok sevmektedir ve bazı konularda ilham kaynağı olduğu da
"#KadinaSiddeteHayır" değil
#ŞiddeteHayır demek gerekiyor. Çünkü kadına şiddetin kaynağı, kategorize edilmemiş şiddettir. Ve bu şiddet kültürü malesef devlet himayesindedir.
Türkiye'de siyasi şiddet, iktidar olduğu için Kadına Şiddet de bitmiyor ve asla bitmez
Anlatabildim mi?
EŞEĞİ SULADIN MI ?
Yaşım dört ya da beş... Nenemle (dedemin annesi olur, mekanı cennet olsun) oynamıştık bu oyunu. Ne dedem, ne anneannem, ne annem, ne babam ne de başka biri... Nenemle oynamak kadar keyif vermedi hiçbiri. Ya ses tonunu ayarlayamadılar, ya burnumu sıkarken ayarını tutturamadılar ya da günlük işlerinin arasına sıkıştırmaya
Herkese Merhabalar,
Öncelikle kitabın dilinden bahsetmek istiyorum oldukça sade ve anlaşılır bir dili var ve çok sürükleyici olay örgüsü çok kaliteli bir şaheser. Polisiye seven, mitolojiye, Alman tarihine merakı olan herkesin okumasını tavsiye ettiğim muazzam bir kitap. Cinayetle başlayan ama Antik Yunan dönemine ait izler taşıyan, Türkiye'nin kanayan yaralarından biri olan Antik Pergamon şehri ve onun nadide eseri olan Zeus Altarını detaylı bir şekilde okuyoruz. Berlin duvarının yıkılması ve nazilerle ilgili bölümler de bulunuyor. Bu kitap bana ne katabilir diyorsanız eğer ; Mitoloji, Sosyoloji, Siyaset, Tarih, Sanat ve Kültürel eserlerle ilgili bilgiler naklediyor evet yanlış okumadınız bir kitapta bunları öğrenmeniz mümkün. Tabi saygıdeğer Ahmet Ümit ırkçılıktan ve kültürel farklılıklara değinmiş ve oldukça gerçekçi bir şekilde kaleme alması takdire şayan. Benim çok sevdiğim bir kitap oldu.Kesinlikle herkese tavsiye ediyorum. Bana bu muazzam kitapla eşlik eden muazzam kitapdaşım @pjasmine'e çok teşekkür ediyorum seninle okuduğumuz ilk kitap dilerim ki son kitabımız olmaz iyi ki varsın güzelim. Ayrıca senle şüphelendiğimiz kişinin katil çıkması ayrı bir güzeldi. Bu süreçte bana eşlik ettiğin için tekrardan çok teşekkür ediyorum daha nice güzel kitaplar okuyalım.
Okuduğunuz için çok teşekkür ediyorum.
Hatalarım varsa affola bu konuda çok bir deneyeyimim yok.
"İnsanlar kimseyi çarçabuk sevmeye yeltenmesin ve hak etmeyenleri sevmesin."
-Cicero
1. Giriş:
Bu inceleme, yalnızca kitaba dair değildir. Yazarın hayatına, yaşadığı döneme, siyasi ve felsefi görüşlerine ve eserlerine ek olarak, kitaptaki konuşmacalara dair bilgilerin de yer aldığı kapsamlı bir yazı olması amaçlanmıştır. Zaman ayırıp
Necmettin Erbakan düşünce ve fikirleriyle her daim benim için değerli bir devlet adamı olmuştur.
Erbakan kitabında, davamızın İslam ve İslâm'ın temelinde yatan adaletli bir yönetimin bulunduğu, İslami değerlerin, milli şuurun yaşatıldığı ve tüm İslam ülkelerinin birleşip, bir fetih ruhu ile yeni bir dünya, yeni bir çağın başlaması gerektiğini
Zülfü Livaneli, sanırım Türkiye nin en çok okunan Türk yazarı olabilir. Bir diğeri de
Ahmet Ümit sanırım. Halkın istediğini iyi bilen ve bundan ekmeğini iyi kazanan iki kalem. Tam adı Ömer Zülfü dür. Gürcü asıllıdır. Siyaset, film, dizi, müzisyen, yazar demek sanırım daha doğru. Birden fazla sektörde aynı derecede ünlü olan nadir insanlardandır Livaneli.
Dubai'de rastladığımız bir yetkili, açıkça şöyle fısıldıyordu kulağıma: "Kanaatime göre Türkiye'de siyaset çok fazla vaktinizi alıyor. Öyle bir mekanizma geliştirmişsiniz ki, sokaktaki vatandaş bile, kendi işinden fazla siyaseti düşünüyor. Oysaki, Osmanlıların torunları olarak siz daha iyi bilirsiniz ki, devletler istikrarla büyür. Acaba her akşam, "bu gece darbe olacak mı, olmayacak mı?" diye yatağına giren bir tüccar, bir üniversite hocası, bir müteşebbis, ne derecede görevinde verimli olablir?