Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Gülümseten öyküler
Flannery O'Connor
Flannery O'Connor
Her Çıkışın Bir İnişi Vardır
Her Çıkışın Bir İnişi Vardır
Bener
Bener
Çok tatlı bir yazar. Şu ana kadar sadece öykülerini okumuş durumdayım ve çok memnunum. Amerikalı beyazların, siyahlara küçümseyen bakışlarını, ayrıca siyahların bazen sefilce davranışlarını hicvederek anlatıyor. Beyazların kıskançlık, samimiyetsizlik, yabancılaşma, tutuculuk gibi olumsuz özellikleriyle birbirleriyle didişmeleriyle de dalgasını geçiyor yazar. Öyküler genelde siyah veya beyaz ezilen horlanan insanların trajedisiyle sona erse bile, öykülerin genel havası mizah öyküleri niteliğinde olduğu için insan gülümseyerek bazen de gülerek okuyor bu da öylüler trajik biçimde sona erdiğinde bile üzerine ağırlık çökmemesini sağlıyor.
Her Çıkışın Bir İnişi Vardır
Her Çıkışın Bir İnişi VardırFlannery O'Connor · Metis Yayıncılık · 201191 okunma
Emperyalistler,her İslam memleketinde,dinden nefret eden ve dini prensiplerden uzak yaşamayı gaye edinen birnevi aydınlar zümresi yetiştirmeye özellikle önem vermiştir.Öyle ki,bu zümre,elindeki propaganda vasıtalarıyla,dini hakikatları veya dini yaşayışı,yobazlık,gericilik ve tutuculuk gibi ürpertici tanımlamalarla geniş halk kitlelerine takdim etmiştir.Aydınlar arasında ,İslam nizamına dönülmesi gerektiği tezini müdafaa eden her aydına karşı özel bir cephe kurulmuştur. Çünkü bilhassa aydın bir zümrenin bu şekildeki tavsiyeleri, Haçlı emperyalizminin iki asırdan beri devam ettirmekte olduğu büyük gayretlerin boşa gittiğini göstermekteydi.Ne yazık ki emperyalistler bu hususta gerçekten başarı gösterdi.Müslümanları dinlerinden uzaklaştırmaya muvaffak oldular.Gerçi bu memleketlerde hala"İslam"dan bahsedilmektedir.Ve üstelik bu milletler, sırası gelince,"müslüman"olduklarını iddia ederler.Fakat bu iddianın gerçekte hiçbir fonksiyonu yoktur.Emperyalistler,halkın yeniden İslam nizamına dönüşü gayesiyle İslam dünyasında cereyan eden bütün teşebbüsleri engellemeye muvaffak oldular.
Sayfa 186
Reklam
Haçlı emperyalizmi,köle haline getirdiği islam dünyasına bu gelişmeyi mecburi bir aşamaymış gibi empoze etti.Kimse karşı koymasın diye de, aynı zamanda fesatçı,bozguncu karakterli bu akımın İslam alemi için"hayırlı"olduğu fikrini kabul ettirmeye çalıştı.Bu sebeple,bütün beşeriyetin menfaati (!) uğruna icat edilen bu cereyanı(akımı) önlemek için oluşan direnişlerin gericilik,yobazlık, softalık ve tutuculuk olduğunu söylüyor ve insanın bu gibi vasıflardan uzak kalması gerektiği üzerinde durarak yukarıda zikredilen telkini zihinlerde iyice yerleştirmeye gayret ediyordu.Tabiatıyla bu akımların karşısında gözüken herkes aşağılanmış oluyordu. O halde kim böyle bir aşağılık duruma düşmek ister ve yobazlık,tutuculuk gibi sıfatları kendisine yakıştırabilirdi?Gericilik ve yobazlık gibi menfi şöhretlerden kurtularak"ilerici"ve"aydın"olmanın garantisini elde edebilmek için bu"akım"lara kendini uydurmak daha doğru bir yol değil midir?
Sayfa 164
Ali Şeriati’nin Duası
Ey Rabbim! Alimlerimize sorumluluk, müminlerimize aydınlık, aydınlarımıza iman, tutucularımıza anlayış, anlamışlarımıza tutuculuk, uyumuşlarımıza uyanıklık, uyanıklarımıza irade, dindarlarımıza din, şairlerimize şuur, araştırmacılarımıza hedef, umutsuzlarımıza umut, zayıflarımıza güç, oturmuşlarımıza kıyam, donup kalmışlarımıza hareket, ölülerimize hayat, körlerimize görüş, suskunlarımıza feryat, küfürbazlarımıza edep, halkımıza özbilinç ve izzet bağışla.
Ali Şeriati'nin Duası
Ey Rabbim! Alimlerimize sorumluluk, müminlerimize aydınlık, aydınlarımıza iman, tutucularımıza anlayış, anlamışlarımıza tutuculuk, uyumuşlarımıza uyanıklık, uyanıklarımıza irade, dindarlarımıza din, şairlerimize şuur, araştırmacılarımıza hedef, umutsuzlarımıza umut, zayıflarımıza güç, oturmuşlarımıza kıyam, donup kalmışlarımıza hareket, ölülerimize hayat, körlerimize görüş, suskunlarımıza feryat, küfürbazlarımıza edep, halkımıza özbilinç ve izzet bağışla. Allahım! Bana yenilgide çabalama, umutsuzlukta sabretme, yoldaşsız yürüme, silahsız savaşma, ödülsüz çalışma, dünyasız din, isimsiz yücelik, ekmeksiz hizmet, riyasız iman, gösterişsiz iyilik, hevessiz aşk ve halkın kalabalığı arasında yalnızlık nasip et.
Avrupalı'ya göre cihad; vahşilik, kan dökücülük, barbarlık demektir. Hünerli ağızları, büyülü yazılarıyla gerçeklerin yüzünü boyamaktan geri durmadılar. Ne zaman bu söz, "Cihad" sözü duyulursa Avrupalıların gözünde; "Kılıcını kınından çıkarmış, içi kin ve tutuculuk ateşiyle yanan, ruhu barbarlık ve vahşetle dolu, gözü dönmüş,
Reklam
Kibrin olduğu yerde şaşırma olmaz. Şaşırmanın olmadığı yerde cesaret olmaz. Cesaretin olmadığı yerde aydınlanma olmaz. Kendinden ve akıbetinden emin olan toplumda ıstırap olmaz Istırabın olmadığı yerde düşünce olmaz. Düşüncenin olmadığı yerde cahillik olur. Cahilliğin olduğu yerde tutuculuk olur Tutuculuğun olduğu yerde sanat olmaz. Sanat olmayan toplumda gayret olmaz Gayretin olmadığı toplumda üretim olmaz.
Atatürk'ün sağlığında yaptıklarının bekçiliği ile yetinmenin Kemalizm değil "tutuculuk" olduğunu da unutmamak gerekir! ... Kemalist olabilmek için Atatürk'ün "izinde " değil, "yolunda " olmak gerektiğini bilmek gerekir! ...
İnsanlar, yönetimlerin taraftarı olurlar ve diğerlerine karşı köyü bir tutuculuk içinde onu savunurlar.
Reklam
Tutuculuk yalnızca hükümet etme kuramlarıyla sınırlı değildi Hipokrat tıbbı , Batlamyus'un astronomi ve coğrafya bilgileri ve diğer Ortaçağ bilimleri , batı Avrupa' da çoktan rafa kaldırılmış olduğu halde Osmanlı Devletinde çok uzun süre varlığını sürdürdü. Müslümanlığı savunanlar İslam'ın insan mantığına aykırı olmadığını her zaman öne sürdüler. Ayrıca özellikle çağımızda İslam'ın en mantıklı din olduğunu da ısrarla belirttiler. Yine de resmi Osmanlı İslam'ı , aklın üstünlüğüne dayalı yeni öğretilerin yayılmasını geciktirdi ancak durduramadı.
Aslında kendimle ilgili iki farklı görüşüm vardı. 1 no’nun gözüyle baktığımda kendimi, pek de sevimli olmayan, orta karar yetenekli fakat hırslı bir genç olarak görüyordum. Saf meraklar ve çocuksu düş kırıklıkları arasında gidip gelen disiplinsiz biri. Özünde de, münzevilik ve tutuculuk. Öte yandan 2 no, 1 no’yu, zor başa çıkılabilen ve takdir edilmeyen ahlaksal bir görev olarak görüyordu. Haylazlık nöbetleri, hüzün, bunalım ve kimsenin değer vermediği yararsız düşüncelere ve şeylere merak gibi değişik kusurlar arasında, karmaşık da olsa, ona bir yolunu bulup ders vermesi gerekiyordu.
Hızla değişen koşullara uyum sağlamaya gönülsüz tembel zihinler için tutuculuk hep benimsenmiş bir bahane olmuştur. Mutluluk Dediğimiz Şey Sigmund Freud
Türkiye’de son yıllarda birçok siyasal kavram, kendi özüne yabancılaştırılarak yozlaştırılıyor: Yozlaştırılan kavramların başında “tutuculuk”, “ilerici” ve “gerici” gibi kavramlar geliyor. Özal, başkanlık sistemi mi istiyor? Başkanlık sistemine karşı olanlar tutucudur! Kimler ilerici? Özal’ın her dediğine evet diyenler...
Sayfa 40 - Pdf
Tutuculuğu tutkuyla karıştırmak çok kolaydır. Evrimi tutucu bir yaradılışçının karşısında savunurken tutkulu görünmüş olabilirim ancak bunun sebebi benim onunla yarışan tutuculuğum değildir. Bunun sebebi, evrimi gösteren kanıtların muazzam biçimde güçlü olması ve karşı tarafın bunu görememesinin ya da daha genel olarak kutsal kitabıyla çeliştiği için onu reddetmesinin beni hararetle üzmesidir. Zavallı aşırı tutucuların ve onların etkiledikleri insanların neler 'kaçırdıklarını' düşününce tutkum artar. Evrimin gerçekleri, birçok diğer bilimsel gerçekle birlikte o kadar ilginç biçimde büyüleyicidir ve güzeldir ki bunları anlamadan ölmek gerçekten de ne kadar acıdır! Tabi ki bu beni tutkulu yapar. Nasıl yapmasın? Fakat evrime olan güvenim aşırı tutuculuk değildir ve bir inanç değildir çünkü fikrimin değişmesi için neyin gerekli olduğunu biliyorum ve gerekli olan kanıt yaklaşsaydı memnuniyetle fikrimi değiştirirdim.
Sayfa 272 - Kuzey YayınlarıKitabı okudu
882 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.