Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Çocukluğumda bana doğrudan nasip olduğunu anımsamıyorum, ama olmuştur sanırım, çünkü o zamanlar gözüne masum göründüğüm ve büyük umudun olduğuma göre, bu gülümsemeyi benden neden esirgeyecektin ki? Ayrıca bu türden samimi izlenimler de uzun vadede benim suçluluk duygumu güçlendirmekten ve dünyayı gözümde daha da anlaşılmaz kılmaktan başka işe yaramamıştı.
196 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Korkuyu Beklerken, Oğuz Atay.
Başlamadan önce şunu söylemeliyim ki, üslup bakımından ve yazım bakımından oldukça beğendiğim fakat yer yer de oldukça ürktüğüm bir kitap oldu bu. Aslına bakılırsa gözümü açan çok fazla cümleyle karşılaştım derlenip toplanan bu güzel hikâyelerde, çok fazla yerin altını çizdim. Ancak hikâyelerden bir tanesinin konusu bana hiç hitap etmedi, her ne kadar diğer hikâyeler gibi bana çok şey katmış olsa da. Unutulan isimli eseri, işlenişi güzel fakat konusu ürkünç bir eserdi. Gerçekten sevdiğim bir kurgu oldu fakat dediğim gibi pek bana hitap etmiyordu. İçerisinde bir intihar vakası ve uzun süre boyunca vakanın yaşandığı yerde kalıp çürümeye başlamış bir bedenin betimlenmesi mevcut. Aslında yazım ve betimleme oldukça güzeldi fakat takdir edersiniz ki ürkmeden de edemedim. Beni aralarında en çok etkileyen hikâye, Babama Mektup, hikâyesi oldu (gerçi buna mektup demek daha doğru, hikâye ve mektup farklı türler çünkü.) Zirâ küçüklüğünden beri babasından ayrı yaşayan ve babasına oldukça fazla özlem duyan biri olarak ölen bir babaya duyulabilecek gerçek bir özlem ve yazılabilecek en gerçekçisinden (hayat bakımından) bir mektup okuduğumu düşünüyorum. Genel olarak sevdiğim bir kitaptı, hikâyeler hoşuma gitti. Üslup bakımından da oldukça başarılıydı. On üzerinden dokuzu hak ediyor diyebilirim. :)
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,4bin okunma
Reklam
Aşk bitti
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da Uzun bir hastalık gibi Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı Çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi Bitti. Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da Yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibi Sokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandır İhmal ettiğim dostlara yeni bir adres bırakmalıyım Pencereleri açmalı, kitapları düzenlemeliyim Belki bir yağmur yağar akşama doğru Yarıda bıraktığım şiirleri tamamlarım Aşk da bitti diyordu ya bir şair Aşk bitti işte tam da öyle Ahmet Telli
80 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
"Biz de oğlumuzun yetimleriyiz." dedi kadın.
Garcia Marquez'in Latin Amerika'daki sıkıyönetim kaynaklı karanlık atmosferin ve yoksulluğun uzun hikayesi. Yan öğelerde ise vatanı uğruna savaşmış ve verdiği emeklerin karşılığını alacağını sana bir albay ve karısı, bir de horoz ve saat. Hikaye anlatılırken sıkıyönetim atmosferi okuyucunun gözüne sokulmadan hissettirilmiş: S.12
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Umut karın doyurmaz," dedi kadın. " Karın doyurmaz ama insanı ayakta tutar," diye yanıtladı albay. #gabrielgarciamarquez kaleminden #albayamektupyok uzun zamandır okumayı ertelediğim bir kitaptı. Ülkesi için savaşmış ve emekliye ayrılmış bir askerin bir türlü gelemeyen emekli aylık ödemesini bekleyişini anlatan hüzünlü bir hikayeydi okuduğum. Her cuma kente gelen posta gemisini bekleyen albaya, görünürde eşlik edenler hasta eşi ve ölen oğlundan kalan horozken; asli eşlikçiler umut ve gelecek kaygısı sanki. Emeğinin karşılığını alamayarak hayallerini geçim sıkıntısına kaptıran sayısız insandan biri elbette albay. Bence eşinin rahatsızlıkları da albayın inadından :) #handansaraç çevirisiyle çok severek okudum. Beklentiler ve hayal kırıklıkları üzerine etkileyiciydi bir metin. #tavsiyekitap #OkurSevtap
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
Reklam
“Aslında hiç kimse kaybetmedi bu yarış uzun zamandır zor geçiyordu. Ve sonra, gümm!”
Ben zayıf, çelimsiz, kırılgan; sen, güçlü, uzun ve iri yapılı. Kabinin içindeyken bile kendimi çelimsiz bir zavallı gibi hissediyordum, sadece senin karşında değil bütün dünyanın karşısında da öyleydi çünkü benim için her şeyin ölçütü sendin.
·
Puan vermedi
Stefan Zweig&Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
‘Sana beni asla tanımamış olan sana… Bu mektup sana ulaştığında ben hayatta olmayacağım’ Olay bilinmeyen kadın ve yazar olan Bay R arasında geçen hikayeyi uzun bir mektup şeklinde anlatmaktadır. Ve kadının belirttiği gibi uzun mektup Bay R’ye iletildiği zaman hem çocukları hem de kendisi ölmüş oluyor. Mektupta da ‘Sana beni asla tanımamış olan sana… Bu mektup sana ulaştığında ben hayatta olmayacağım’ diye başlamaktadır ve yazara doğum gününde de iletiliyor bu mektup. Mektupta kadının Bay R ile karşılaşması, ilk görüşteki aşkı, daha ileri zaman da olan yaklaşımları yaşantılarını ve kadının onunla olan birlikteliğinden olan çocuğunun hikayesini anlatmaktadır. Şahsen ben böylesine bağlı bir aşk görmedim. Sadakat aşkında vardı ama çocuğunu büyütmek için sevgili oldu başkasıyla. Ama aşkı bir yandan da takıntılıydı ve takıntısı yüzünden önünde olan fırsatları çocuğuna sunulan imkanları geri tepkimesine sebep oldu. Stefan Zweig’e ben bu eserle başladım ve müptelası olduğum bir yazar okumak isterseniz sizde bu eserden başlayabilirsiniz okumaya.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224bin okunma
"O günlerde yaşadıklarım bana şunu söylüyordu: 'Sen artık özgürsün!' Gerçekteyse bu bir aldatmacaydı, ben tam olarak özgür değildim, çünkü o yıllarda yazdıklarım yine seninle ilgiliydi, yüzüne karşı şikâyet edemediklerimi kaleme aldıklarımla anlatıyordum. Onlar senin neden olduğun uzun bir vedalaşmaydı, ancak hangi yönde ilerleyeceğine ben karar veriyordum."
Reklam
Bir ihtimal kötü anılar, yaklaşan, bize çarpma ihtimali olan arabalar gibi, giderek kuvvetlenen bir ses, tehlikeyi haber veren bir ölüm korkusu yaratır içimizde. Ve iyi anılar, bizden uzaklaştığı için tehlikeli olmayan arabalar gibidir, seslerine uzun süre kulak vermemize gerek yoktur zihnimizde.
Güzel anılar çabucak gelip geçiyordu aklından; gökyüzünde apaçık duran ama bulutlar arkasında bir görünüp bir yok olan yıldızlar gibiydi güzel anıları. Acı veren anıları ise bitmeyen bir kâbus gibi uzun sürüyor, ağır ağır geçiyordu gözlerinden.
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gerçekten de güzel bir kitaptı. Daha uzun olsa okurdum bir solukta bitti. Franz Kafka yı çocukluktan gençliğe aile içinde babasının ona davranışlarını kaleme aldığı hikaye ve günlük ve mektuplar dan paylaşımlarla tamamlanmış. Tavsiye ederim...
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Epsilon Yayınevi · 201740,2bin okunma
Eslafınız zamanında Türk Ocak ve Yurtları Kürdistan kapılarına kadar gelmiş fakat henüz dahile nüfuz edememişlerdi. Sakarya zaferinden sonra Diyarbekir'li Ziya'nın, sizlere nazaran Ziya Gökalp'ın ocak ve teşkilatı bizzat meskat re'sini, vatan aslisini istilaya başladı. Kürdistan'ın büyük şehirlerinde Türk Ocak ve yurtları
Sayfa 25
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.