1984
Ne demeli şimdi?
Kitaplar bu yüzden sevilir aziz dostum. Azınlık tarafından benimsenmesi, bir kuble "yarardan" değildir. İnsanın bedenine vuran aydınlığın, karanlıkla buluşan ekinoks çizgisinde saklıdır cevheri. Ve bu cevher ki her zihinde aynı etkiyi yaratmaz.
"Ya beyazsındır ya da kara." Öyle bir şey yok aziz dostum!
İnceleme sitede en değer verdiğim şeydi zamanında, sonuçta sitenin ismi 1000 kitap, insanların görüşleri önemli. Çoğu kimse sonra yazmayı bıraktı nedense. Ben de hikayeye daha fazla ağırlık verdim. Şu aralar site kurtarma harekatı adı altında inceleme paylaşımları gündemde. Dünyayı kurtarmak için gereken o gençlik heyecanı yok bende ne yazık ki,
Öyle yorgunum ki! Bu bitap düşmenin nedenini çözemiyorum. En önemsiz işler bile halsizleştiriyor beni. Şuan elimde bir iş olsa da yapabileceğime emin değilim. En fazla da bu fikir üzüyor içimi.
MERHAMET, ACIMAK DEĞİL, ACITMAMAKTIR.
Kitap hakkında pek söylenecek bir şey yok keza size içimi dökmek istiyorum. Şu hayatta yıkılası, kökü kazınası, lanet ettiğim en büyük olgu yanlış anlaşılmak... Sizi içermeyen, yapmadığınız, kalkışmadığınız durumların diyetini ödemek zorunda bırakılmak. Ah ne korkunç! Pardon filmi geliyor aklıma. Gülüyoruz
Bir okulum vardı. Çocuğum gibi gördüğüm öğrencilerim vardı. Yarı yıl tatili olunca heyecanla ilk karnelerini almışlardı. Tatilin son günü okula başlamak için hazırlık yapmıştım. Sonra...Sonra başlayamadık.
13 Mart Pazartesi okul yeniden başlayacak. Okulum taşınacakmış. Ama okulumun neresi olacağı hala belirsiz... Hangi öğrencilerim okula gelebilecek, hangileri başka yerlere taşındı ya da kaybettiğim öğrencim var mı bilmiyorum. Depremden sonra velilerime sordum ama cevap gelmeyen öğrencim var mı bilmiyorum. Çünkü o günden sonra hafızamda sıkıntı var, birçok şeyi hatırlayamıyorum. Kafamdaki belirsizliklerle, şu an belirsiz olan her şeyle yüzleşmek zorunda kalmak beni çok üzüyor. Ben kaçtığım yerde iyileşmeye çalışıyordum biraz olsun toparlıyordum. Ama kısa bir süre sonra yeniden orada olmak zorundayım. Çocuğum için güçlü olmalıyım, öğrencilerim için güçlü olmalıyım. Bu güçlü görünme oyununu ne kadar oynayabilirim bilmiyorum. Oyun diyorum çünkü iki dakikada alt üst olabilen bir hayatta ben bir insanın güçlü olabileceğine, güçlü kalabileceğine artık inanmıyorum.
“Peki ya yeryüzünde bitmek bilmeyen bu kavgalar, savaşlar neden? Biz neden sürekli birbirimizi üzüyor, eziyor ve tüketiyoruz? Neden birileri sürekli diğerleri üzerinde egemen olma, üstünlük savaşı kurma eğiliminde?”
Bazı duygular yardır, bazı duygular yara.
Bazı kitaplar acı verirken, bazıları merhem olur derde.
İlber Ortaylı'nın söyleşi türünde bir eserine başlamışken denk geldim bu kitaba. Okuyamayacak kadar yorgun ve durgundum. Her zaman derim "şiirler ruhu dinlendirir," diye. Ruhumu dinlendiren, okumaya yeniden ısıtan bir kitap oldu benim için