133 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Canlar Canı
Canlar canını buldum, bu canım yağma olsun Assın ziyandan geçtim, dükkanım yağma olsun Ben benliğimden geçtim, gözüm hicabın açtım Dost vaslına eriştim, gümanım yağma olsun İkilikten usandım, birlik hanına kandım Derd-i şarabın içtim, dermanım yağma olsun Varlık çün sefer kıldı, Dost andan bize geldi Viran gönül hurd oldu, cihanım yağma olsun Geçtim bitmez sağınçtan, usandım yaz ü kıştan Bostanlar başın buldum, bostanım yağma olsun Yunus ne hoş demişsin, bal ü şeker yemişsin Ballar balını buldum, kovanım yağma olsun
Yunus Emre
Yunus EmreAbdülbaki Gölpınarlı · Milenyum Yayınları · 201182 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
yaratık gibi hissediyor
Bana göre kitabın en ilginç yanı ve asıl konusu, yaratığın korkunçluğunu fiziksel özelliklerinin çirkinliğinden alması.Bununla yazar çirkinlere karşı duyulan nefreti, aslında her dönemin toplumsal bir sorunu olan güzellik kalıplarını anlatıyor. Belki kimse çirkin olduğu için insanlar tarafından yaratık olarak nitelendirilmiyor ama güzellere atfedilen değer karşısında bu hissiyata kendiniz kapılıyor,zamanla yalnızlaşıyor ve tüm insanlara karşı nefret beslerken buluyorsunuz kendinizi. Tıpkı yaratık gibi. Değer görmemek, değersiz hissetmek,kendini hakir görmek.. Neredeyse her varlığı kötülüğe doğru sürükleyen şeyler. Her varlık bu hisler sonucunda yavaş yavaş kötüye değişir. Yaratığın durumu da bu aslında. Bide kendisi gibi bir eş isteği de reddedilince Frankenstein tarafından yaratık yaratıcısına isyan ediyor,kendisine cehennem gibi bir hayat bahşedildiği için yaratıcısına da cehennemi yaşatıyor. "Âdem'in olmam gerekirken haksız yere saadetten mahrum edilen,cennetinden kovulmuş bir meleğe benziyorum." :') Aslında yaratığın tek istediği kendisini anlayabilecek tek bir varlık. Görüntüsünden değil,ruhundan etkilenecek bir varlık. Bu konuda kendimi yaratık gibi hissediyorum. Acaba biri gerçekten beni sadece ben olduğum için sevecek mi? Tüm fakirliğime,otistikliğime rağmen.. When yaratık said "Duyarlı bir varlığın sevgisini hissedince, şimdi dışında bırakıldığım varoluş zincirinin ve olayların parçası haline geleceğim." i really felt that.
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern PrometheusMary Shelley · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202013,8bin okunma
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Delinin defteri
Öncelikle kitap, neva bulvarı, burun, portre, palto, bir delinin anı defteri ve fayton adlı altı eserden oluşmaktadır. Neva bulvarı adlı bölümün genelinde yüksek sosyete mensuplarının tabiriyle hiyerarşinin kol gezdiği alt-üst sınıflarının yoğun olarak hissedildiği, günümüz ölçütünde bağdat caddesi, Şanzelize caddesi olsun, tamamıyla lükse karşı
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,2bin okunma
90 syf.
·
Puan vermedi
Gölge! Sahip olduğunuz en önemli şeyler listesinde gölgeniz kaçıncı sırayı alır? Hayati bir önemi var mıdır? Varlık emaresi ne zaman önemlidir? Ne işe yarar? Düşünün biri sizden sınırsız altın üretimine sahip bir ceket karşılığında gölgenizi istiyor. (Bu aklıma Şalvar Bank filmini getirmedi değil. Uyarlama olup olmadığını düşündüğüm ilginç bir
Peter Schlemihl'in Garip Hikâyesi
Peter Schlemihl'in Garip HikâyesiAdelbert Von Chamisso · Aylak Adam Yayınları · 20141,380 okunma
141 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ayşe Ünüvar, gönül gözüyle görüp kâinata aşkla bakanlardan; varlığı bu aşkla müşahede edip varlığın hafızalı oluşunu aklından hiç çıkarmayan ve görüp hissettiklerini aşkla anlatanlardan. Yazar hikâyelerine başlarken şöyle bir kapıdan geçiriyor; “Yaralı bir ağaçtır insan! Saklar yarasını insandan…” Ne güzel bir bakış açısıdır bu. Alelade bir bakışla göremezsiniz, gördüklerinizi; görseniz de anlayamazsınız. Bir ağaç sadece bir ağaç değildir, bir çiçek de öyle. Hele insan, sadece etten kemikten bir varlık olamaz. Bu nedenle okuyucu; her gün yanından geçip gittiği bir ağacın, bir sokağın, bir evin, yolun veya çeşmenin hülasa varlığın dünden bugüne özünde taşıyıp getirdiklerine, hafızasına, hikâyesine ne bileyim her şeyine daha yakından bakmaya davet edilir adeta hikâyeler boyunca. ‘Yaralı Badem Ağacı’nda okuyucunun yüreğine dokunan; hala acımayı, merhameti, sevgiyi unutmamış taraflarımıza dokunan ve birçok yönüyle bizi sarıp sarmalayan her biri birbirinden güzel ve zengin izlenimlerle dolu yirmi bir hikâye var. Okuyun, doyasıya okuyun
Yaralı Badem Ağacı
Yaralı Badem AğacıAyşe Ünüvar · Ötüken Neşriyat · 20234 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
Kitabımız toplumsal yaşam felsefesi hakkında güzel mesajlar veriyor. Biraz umutsuzluk aşılıyor ama dualist düşünunce güzel:) İnsanın olduğu her yerde tahakküm vardır. Bu doğanın yasası mıdır yoksa beşeriyetin kanunu mudur? Aslında insanın ve diğer varlıkların bir rehbere/yöneticiye ihtiyacı vardır ve doğal olandır. Yanlış yapılan yer ise yöneten kişinin özelliklerindedir. Kişi adalet, liyakat, merhamet ve hesap sorulmaya açık olması gerekir. Sorgulanmaya bir yönetim yanlış yapmaya ve haktan sapmaya meyillidir. İradesine sahip çıkmayan her varlık aslında var olma olayını da yitirmiş demektir. Var olma sebebine sahip çıkarak birlikte güzle bir yaşam olabilir aslında.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245,4bin okunma
Reklam
168 syf.
9/10 puan verdi
Hayat insana rotasından sapmış deli bir roket gibi saldırır...
~~~dünyanın hiçbir yerinde insanlardan kaçış yok~~~ 10 Nisan 1901'de bir İngiliz ailesinin çocuğu olarak Cannes'da (Fransa) doğdu. Zengin bir baba ile çocuğunu hem ezen hem de inkâr eden bir annenin kızıydı (hikâyelerinde buna dair vurgular da vardı). 14 yaşındayken babası intihar etti. Yazmaya ilk kocası Donald Ferguson'la birlikte
Julia ve Bazuka
Julia ve BazukaAnna Kavan · Everest Yayınları · 202118 okunma
538 syf.
8/10 puan verdi
Efsanelerin Gücü, Geçmişin Karanlığı ve Korkunun Etkisi
John Verdon'un Şeytanı Uyandırma kitabı, adeta bir korku filmi gibi! Kasvetli bir kasaba, karanlık sırlar ve şeytani bir varlık... Hepsi bir araya gelince ortaya nefes kesen bir gerilim hikayesi çıkıyor. Genç kahramanımızın cesareti ve gizemleri çözme isteği sizi sayfalara bağlıyor. Her an bir şey olmasını bekliyorsunuz ve kitap sizi sonuna kadar merak içinde tutuyor. Sadece gerilim değil, aynı zamanda insan doğası, inanç ve gelenekler üzerine de düşünmenizi sağlıyor. Efsanelerin gücü, geçmişin karanlığı ve korkunun insan ruhu üzerindeki etkisi... gerilim ve gizem severler için kaçırılmayacak bir kitap. Hazır mısın, kabus gibi bir maceraya atılmaya?
Şeytanı Uyandırma
Şeytanı UyandırmaJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 20139bin okunma
%72 (150/208)
·
Puan vermedi
Freud'luktan Şeyh Ferit'liğe...
Düşünce Tarihini bir bütün olarak iki gruba ayırır isek birinci grubu "idealizm" olarak tanımlar şüphesiz ikinci grubu da "realizm" olarak tanımlarız. Bugün felsefe tarihinde iki ayrı grup olarak mütalaa edilen bu gruplar, meselenin umumi perspektifinde insanın var olana (mevcud) iki farklı bakış açısını temsil eder. İdealizm
Totem ve Tabu
Totem ve TabuSigmund Freud · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,9bin okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Varlık denizinde bir damla ya da denizin ta kendisi
Herşey kahramanımız Bay Vitangelo Moscarda, ya da karısının taktığı lakapla Gengé'nin burnunun sağa doğru eğik olduğunu öğrenmesiyle başlıyor. O ana kadar fark etmediği bu durum onu varoluşsal bir sorgulamaya itiyor. Sorgular fiziksel özelliklerden başlayıp duyusal, hatta soyut kavramlara kadar gidiyor. Sonunda delirecek herhalde diye beklediğimiz Bay Moscarda, şaşırtıcı bir şekilde özgürlüğe adım atıyor. Felsefe eğitimi almış olan yazar, kitapta bunu ustalıkla kullanıyor. Varlık felsefesinden diyalektiğe, oradan oraya savuruyor okuru. Sıkıcı olmaktan uzak, bir solukta okunan bir eser bırakmış bize yazar. Kendi hayat hikayesinden izler de taşıyan bu romanı ona Nobel ödülü de kazandırmış zamanında. Aslında biz aynada gördüğümüz kişi miyiz, ne kadarı kendimiz ne kadarı içimizdeki bir başkası olan kendimiziz? Durum böyleyken dışardan nasıl görünüyoruz ve dışarıdakileri ne derece doğru tanımlıyoruz? Gerçek olan kim? Hangimiz? Hiçbiri ya da binlercesi mi? Bu sorular eşliğinde diyalektik bir yolculuğa çıkmaya hazırsanız tam size göre bir kitap bu. Keyifli okumalar...
Biri Hiçbiri Binlercesi
Biri Hiçbiri BinlercesiLuigi Pirandello · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20214,029 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Her edebiyat sevdalısının kafka' nın meşhur öyküsünü okumasa dahi Gregor samsa ' ya ne olduğundan haberi vardır diye düşünüyorum. Şöyle başlar hikaye: "Gregor samsa,bir sabah yatağında sıkıntılı rüyalarından uyandığında kendini dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu " Bu cümleyi okuduğumuzda samsa ' nın ne tür biçim kazandığını anladığımızı düşünürüz. Oysaki" böcek " sözcüğü kullanılmasına rağmen samsa ' nın nasıl bir surete büründüğü herkesin zihninde farklı bir biçimde oluşur. Benim asıl merak ettiğim,her ne hâle gelirse gelsin tam olarak nasıl bir hadise meydana geldiği. Gregor samsa ' nın görünüşü değişti mi yoksa dönüştü mü? Burada gerçekleşen eyleme dair çoğu çeviride" dönüşmek " fiili tercih edilmiş. Bütün olay, hikâyenin ilk cümlesinin nasıl çevrildiğiyle alakalı. Samsa; değiştiyse değişim, dönüştüyse dönüşüm olmuş. Gregor samsa, öyküde her ne kadar böcek gibi yaşayan bir canlı olarak anlatılsa da insan gibi düşünmeye ve insanlarla iletişim kuran bir varlık olarak yaşamına devam ediyor. Doğrusunu söylemek gerekirse Gregor samsa 'nın değişti mi dönüştü mü tartışmaktan maksadım sözcüklerin önemi üzerine bir farkındalık oluşturmak. Kelimelerin ve kavramların duygu ve düşünce dünyamızda ne kadar önemli olduğunu anlamayan, okudukları hakkında etraflıca düşünmeyen, özellikle edebiyat adına dişe dokunur bir şeyler üretmeyen, zihnimizden geçenleri doğru dürüst ifade edemeyen biri hâline gelirsek sureta insan kalabilmemize rağmen samsa ' dan çok daha vahim bir hâle tutulma ihtimalimiz yüksek görünüyor.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022221,8bin okunma
·
Puan vermedi
Afrikalı Leo
AFRİKALI LEO/AMİN MAALOF Ben Hasan, tartıcıbaşı Muhammed'in oğlu, ben Giovanni Leone de Medici; bir berberin sünnet ettiği, bir papazın vaftiz ettiği ben. Şimdi Afrikalı diye anılıyorum ama Afrikalı değilim Avrupalı da Arabistanlı da değilim. Bana Grenadalı, Faslı, Zeyyatlı da derler ama ben hiçbir ülkeden, kentten ya da boydan değilim.
Afrikalı Leo
Afrikalı LeoAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202214,2bin okunma
180 syf.
·
Puan vermedi
Doğmak ya da doğmamak. Tüm mesele bu değil. İnsan hayatı üç evreden ibarettir. Doğmak, yaşamak ve ölmek. Bizim için doğmak ve ölmek arasındaki o zaman dilimi çok kıymetlidir. Kendimizi gerçekleştirmeye çalışırız. Peki ya bizi dünyaya gelmeden önce bizi birileri eğitmek isteselerdi? Nasıl bir dünyaya geldiğimizi anlama imkanımız olsaydı?
Doğmadı Kutsal Çocuk
Doğmadı Kutsal ÇocukPascal Bruckner · Telos Yayıncılık · 199736 okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
Aileler, kuşatma altındaki kasabalar gibi kendi içlerine kapanıyorlar. Hayat böyle bir şey işte, bizi çevreleyen ve kuşatan yabani bir varlık. Permafrost Eva Baltasar. s.127. Permafrost diger adiyla donmuş toprak katmanı. Sıcaklık artınca donmuş toprak tabakasında çatlaklar nasıl ortaya çıkıyorsa, Eva Baltasar'da bir kadının ruhunda ortaya çıkan çatlakları anlatmış romanında. Yıllarca içinde tuttuğu duygular bir katmanla kaplanmış ve donmuş tıpkı permafrost gibi. Permafrost metaforu üzerinden bir kadının varoluşsal , hesaplaşmalarını okuyoruz metinde. Otoriter kontrolcü bir anne ve onu anlamayan kiz kardeşlere sahip bir kadının kendiyle hesaplaşması, varoluşu, değersizlik hissi, ötekilestirilmesi gibi duygular metnin ana çerçevesini oluşturuyor. Kendini daha iyi ifade edebilmek, dayatılan kurallara karsi çıkmak icin mücadele eden yaşamının bir bölümünü Brüksel , Iskoçya ve Barselona gibi yerlerde geçiren, huzuru kitaplarda ve sanatta bulan cinsel eğilimi ailesindeki insanlardan farklı olan kadının varolma çabası bu metin. Kahramanımızın tek derdi var o da anlasilabilmek. Hepimizin derdi bu degil mi aslında? Yazar aile, bireysellik, annelik, kutsallık kavramlarını da sorgulamış. Kitap akıcı olmasına rağmen çoğu cümle insani hüzünlendiriyor Ben kitabı cok sevdim. Okuyun bence. Iyi okumalar
Permafrost
PermafrostEva Baltasar · Can Yayınları · 202418 okunma
232 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Uç Anka kuşu uç!
Cengiz baba dan Poyraz’a “ İnsan, evrende herhangi bir şeye karşı sadece sahip olma arzusu içinde ise, arzuladığı şeye ulaştığında o şey artık anlamını yitirir. Bir şeye sahip olma arzusu da çoğun zehridir.” Varlık ve yoksunluk sevgisini, tasavvufu, koşulsuz sevgiyi, insan psikolojisini ve daha bir çok konuyu kaleme alan yazar insan hayatına, çok farklı bakış açılarından dokunmuş. Gösteriş ve tüketim hastalığına yakalandığımız bu çağda herkesin kendinden mutlaka bir şeyler bulabileceği, yer yer tüylerinin ürpereceği bu kitap şiddetle tavsiye edilir. Yani diyeceğim o ki; “ kıyısında dinlenebileceğiniz insanların sevgisi nimettir, israf etmeyiniz..”
Hiçliğe Uçan Anka Kuşu
Hiçliğe Uçan Anka KuşuHasan Enes Günel · Müptela Yayınları · 202126 okunma
Resim