Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Varoluşçuluğu okurlara tanımlamak mı? Çok kolay bir iştir bu! Felsefe terimleriyle söylersek, her nesnenin bir özü, bir de varlığı vardır. Öz, sürekli nitelikler topluluğu demektir. Varlık (ya da varoluş) ise dünyada etkin (aktif) olarak bulunuş demektir. Çoğu kimseler özün önce, varoluşun sonra geldiğine inanırlar. Örneğin, bezelyeler bir bezelye düşüncesine göre yerden biter, yuvarlaklaşırlar. Hıyarlar, ancak hıyarlık özüne uyarak hıyar olurlar: Bu düşünüş köklerini dinden alır. Bir ev kurmak isteyen kimsenin, ne biçim bir nesne yaratmak istediğini iyice bilmesi gerekir: Burada öz, varoluştan önce gelir. İnsanları Tanrı'nın yarattığına inanan kimselerse şöyle düşünürler: Tanrı, insanları kendindeki insan düşüncesine göre var eder. Öte yandan, inançsız kimseler de şu geleneksel görüşe bağlanırlar: Nesne, ancak özüne uyduğu zaman var olur. Nitekim 18. yy. hep şuna inandı: Bütün insanlara özgü ortak bir öz vardır; bu değişmez özün adı 'insan doğası'dır. Varoluşçuluk ise tam tersini öne sürer bunun: İnsanda -ama yalnız insanda- varoluş özden önce gelir. Bu demektir ki insan önce vardır; sonra şöyle ya da böyle olur. Çünkü o, özünü kendi yaratır. Nasıl mı? Şöyle: Dünyaya atılarak, orada acı çekerek, savaşarak yavaş yavaş kendini belirler. Bu belirlenme yolu hiç kapanmaz, her zaman açıktır."
260 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Bulantı
Romangünlük tarzda yazıldığı için olay örgüsü ve kurgusu yok.Felsefe okumalarına yakınlığınız yoksa kitap size hitap etmeyebilir. Benim için tekrar okunacak kitaplar listesinde İkinci okumamda farklı bir etkisi olacaktır. Sartre'a göre varoluş özden önce gelir. Yani; insan önce vardır, özü sonradan oluşur. İnsan, insanlığın bütün değerlerini kendisi yaratır ve bunu tek başına yapar.Yazara göre varlıkların kendiliğinden varoluşu anlamsız ve bulantı hissi verir. . . Kitapta, kahramanın gündelik hayatından kesitler, varlık, varoluş konuları ele alınıyor. Romanının kahramanı Antoine Roquentin bu bulantı hissini ,ilk kez denizde taş sektirmek için yerde gördüğü bir taş parçasını eğilip almak istediğinde ve bunu yapamadığında fark eder. Sonrası onun için kırılma noktası olur. Çünkü kendi varlığı da dâhil çevresindeki her şeyin varlığına tiksinti duymaya başlıyor. "Yalnızım ama bir kente inen bir ordu gibi yürüyorum. " "Birisini sevmeye kalkışmak, önemli bir işe girişmek gibidir, bilirsin. Enerji, kendini veriş, körlük ister. Hatta başlangıçta bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. Düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan. Bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapamayacağımı biliyorum."
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,8bin okunma
Reklam
77 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
. . ÇERÇİCİ , Kitap İncelemesi . .
İnsandan (Varlığı Adlandırılmış/Anlamlandırılmış Bir Salt Özden) , Adı (varlığı) Elinden Alınarak Adsızlaştırılan, Nesneye Dönüştürülüp Hiçliğe Savrulan Bir Adamın Fenomenolojik Bir Novellası:
Çerçici
Çerçici
Tesadüf eseri tanıştığım ve iyi ki böylesi bir kitapla tanışmışım dedirten bir okuma oldu benim için.
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
‘nin yazarlığının umduğumdan çok
Çerçici
ÇerçiciRecep Yılmaz · Ötüken Neşriyat · 202144 okunma
SEÇİM SENİN
İnsana dair felsefik bir yazıda, insanın doğası, varoluşu, bilinci ve özgürlüğü gibi konular ele alınabilir. İnsan, evrenin karmaşık bir parçası olarak varoluşunu sorgulayan ve anlam arayan bir varlık olarak bilinir. Felsefi düşünce, insanın özünü ve varoluşunu anlamaya çalışırken çeşitli yaklaşımlar geliştirmiştir. İnsanın doğası üzerine düşündüğümüzde, Aristoteles'in "insan bir politik hayvan" olarak tanımladığı düşünce dikkate değerdir. İnsanın sosyal bir varlık olduğu ve toplumsal ilişkiler içinde anlam bulduğu savunulabilir. Diğer yandan, Jean-Jacques Rousseau'un "doğada insan özgürdür, ama toplumda köleleşir" sözü de insan doğasının karmaşıklığını vurgular. Varoluşçuluk perspektifinden bakıldığında, insanın özgürlüğü ve sorumluluğu ön plana çıkar. Jean-Paul Sartre, "varlık özden önce gelir" diyerek insanın özgürlüğünü vurgular ve her an seçim yapma özgürlüğüne sahip olduğunu belirtir. Bilinç ve özgürlük ise insanın varoluşunun temel taşlarıdır. Bilinç, insanın dünyayı algılaması, düşünmesi ve anlamlandırmasıyla ilgilidir. Özgürlük ise insanın kendi kararlarını verme ve eyleme geçme yeteneğini ifade eder. Sonuç olarak, insanı anlamak ve tanımlamak karmaşık bir süreçtir ve felsefi düşünce bu konuda sürekli olarak derinlemesine analizler sunmaktadır.
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Varoluşçuluk nedir? Şimdiye değin çeşitli karşılıklar verilmiş bir sorudur bu. Sözgelişi, Weil’e göre varoluşçuluk bir bunalım, Mounier’ye göre umutsuzluk, Hamelin’e göre bunaltı, Banfi’ye göre kötümserlik, Wahl’a göre başkaldırış, Marcel’e göre özgürlük, Lukacs’a göre idealizm (düşüncülük), Benda’ya göre usdışıcılık (irrationalisme), Foulquie’ye
Varoluşçuluk
VaroluşçulukJean-Paul Sartre · Say Yayınları · 20193,166 okunma
Kitabın en iyi alıntısı bu bence
Sağduyum, hangi akıldışı sahalara kaymış? Varlık gerçekten özden önce mi gelir? Biri Sartre’ı uyandırıp sorsun. Varlığının bilinciyle yokluğuna nasıl katlanılır? “Şimdiki durumunuz bütünüyle düşüncelerimizin sonucudur.” diyen Buddha, bana mı laf atmıştı?
Sayfa 281 - Güldünya Yayınları
Reklam
“Varlık, özden önce gelir.”
_Şeytanla anlaşmak, yani Nevrotik kişinin kendi benliğinden vazgeçmesi, ruhunu satmasına karşılık gelmektedir. Psikiyatride bunu "kişinin kendine yabancılaşması" olarak adlandırıyoruz. Tıpkı bellek kaybı ve kişiliksizleşmede olduğu gibi kişi, kimlik duygusunu yitirmiş, kendine aidiyeti kalmamıştır. Sanki bir sis bulutu icindeymiş gibi
"Varoluşçu kurama göre insan her şeyden önce bir var oluştur, tanımlanamaz. Bu nedenle insan bir kişilik kuramı çerçevesinde alınarak tanımlanıp incelenemez. İnsan herhangi bir nesne gibi incelenerek anlaşılamaz. Çünkü yeryüzündeki tüm varlıklarda öz varoluştan önce gelir. İnsanda ise varoluş özden önce gelir bu nedenle kendi varlığını kendi yaratabilen tek varlık insandır."
Sayfa 492
Reklam
_Tinin Görüngübilimi, bilincin değişiminin yolculuğunun betimidir. _Her şey kozmik tinin görüngüleridir. Bu gerçekliklerin dışında aşkın bir varoluş bulunmaz. Her şey bu dünyada olup biter ancak bilen özne ile bilinen şey mesela bilinç ve dünya aynı şeydir. Hepimiz her şeyi kapsayan kozmik ruhun parçalarıyızdır. O tekil ve tüm olan tin'dir.
Yeni Diyalektik
_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler _Tanrı, ilk masondur. Masonlar _Orospu çocuğu. Marques de Sade _Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson _Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
128 syf.
·
Puan vermedi
Varoluşçuluk
Varoluşçuluk
Jean-Paul Sartre
Jean-Paul Sartre
Jean-Paul Sartre'ın "Varoluşçuluk Nedir?" (L'existentialisme est un humanisme) adlı eseri, 1946 yılında yayımlanmış bir kitaptır. Bu kitap, Sartre'ın varoluşçuluk felsefesini ve düşüncelerini geniş kitlelere açıklamayı amaçlamıştır. Kitap, Sartre'ın 1945 yılında Sorbonne Üniversitesi'nde verdiği
Varoluşçuluk
VaroluşçulukJean-Paul Sartre · Say Yayınları · 20173,166 okunma
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
175 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.