Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Demir-çelik, petro-kimya, savunma, tekstil, dijital 4-0 vesaire vesaire. İstihdam, ihracat, bütçe, maaş vesaire vesaire. Bunları alın, ne yapacaksınız yapın. Bana Gediz'i, Menderes'i, Ergene'yi, Kızılırmak'ı, tatlı suları, bunları besleyen bülbülü eti için öldürmek saydığım HES kurbanı dereleri, atık sular ile kirlenen, yok olan, kuruyan gölleri, zehirden ölmekte olan toprakları, yerleşime açılan tarım arazilerini, yağmalanan yaylaları, balık nesli kurumakta olan denizleri verin.
Sayfa 128Kitabı okudu
İşte Anzavur ordusu, Kuva-yı Muhammediye, Kuva-yı İnzibatiye vesaire hikâyesi, Marmara ve Kocaeli cepheleriyle Sakarya bölgesinde, Ankara’nın kuzeybatısında böyle bitti. Hilâfet ordusuna gelince, bu or­du doğmadan öldü.
Sayfa 303Kitabı okudu
Reklam
Kılavuzsuz Yolculuk
Şu ânın geçmiş zaman olmasını bekle. Ne denli mutluyduk anlayacaksın.
Sayfa 248Kitabı okudu
Sanayi devrimleri insanlığa refah, zenginlik, haz ve hız getirdi. Zorluklar aşıldı, mesafeler kısaldı, hele "dijital çağ"a ulaşıldı ki; daha neler olacak neler. İnanılmaz şeyler. Bu tablo karşısında yüzümü buruşturup, "Hadi ordan diyorum. Hayat size güzel". Ele geçirdiğiniz konforun içinde kölelerin kanı var. Dünya nüfusunun yarısının kazancına 62 kişi el koyuyor. (Sayın Erdoğan BM'de söyledi bunu). Ve dünyada dakikada açlıktan kaç çocuk ölüyor. Bu mu adalet, eşitlik, kardeşlik, ilerleme, hürriyet, medenilik, çağdaşlık vesaire.
Eğer din bir yetimi korumuyor, kimsesize sahip çıkmıyor ezilenlerin sesi ve soluğu olmuyorsa yalandır ve afyondur. Bunlar olmadan kılınan namaz, tutulan oruç, gidilen hac, kesilen kurban ihya edilen kandil geceleri, ziyaret edilen türbeler vesaire.. Ebu Cehil'in hacılara su verip de yetimi ve yok sulu görmemesi gibi yalandır ve afyondur.
Ayrıca zihin okuma söz konusu olduğunda, farkında olmadan sandığımız şeyi gerçeğe dönüştürüyoruz. Şöyle düşünelim: Beraber çalıştığın bir insanın, eskiye göre sana daha soğuk ve mesafeli davrandığını düşünüyorsun. Burada zihin okuma devreye giriyor, konuşuyor: "Seni sevmiyor, arkandan iş çeviriyor, vesaire," gibi şeyler söylüyor. İşin aslı öyle olmasa bile sen zihninin söylediklerini gerçekmiş gibi kabul edersin ve o insana karşılık vermek için sen de mesafeli ve soğuk davranmaya başlarsın. Çinli bir köylü, bir gün baltasını kaybetmiş. Komşusunun oğlundan şüpheleniyormuş, çünkü çocuk bir hırsız gibi konuşuyor, yürüyor ve davranıyormuş. Köylü, ertesi gün tarladaki aletlerin arasında bulmuş aradığı baltayı, sonra çocuğu yine görmüş, bütün diğer çocuklar gibi konuşuyor, yürüyor ve davranıyormuş. Tıpkı bu hikâyede olduğu gibi, belki de o ana kadar sadece zihin okuma olan şey gerçeğe dönüşür. Çünkü belki de kendi özel hayatında yaşadığı sorunlar sebebiyle biraz içe dönmüş, bu sebeple me- safeli görünen arkadaşın senin bu tavırlarına anlam veremez, hak etmediği bir muameleye maruz kaldığını düşünür, zihin okuma yapar ve sana gerçekten tavır yapmaya başlar. Böylece en başta bir yanlış yorumlama olan şey, sevdiğin bir insanla ilişkinin gerçekten kopmasına neden olabilir.
Reklam
Var mı bunu lügata bakmadan okuyacak bir babayiğit ?
Hicret-i Seniyyeleri'nin 11. yılı Reblülevvelinin 12. Pazartesi günü Resûl-i Ekrem efendimiz irtihal ederek Hazret-i Ebû Bekir es-Siddik makamı hilâfete geçmişti. Bu tarihi takip eden günlerde İslâm dininin o güne kadar görüp geçirdiği hayâti devirlerin en çetin bir safhası kaydedilmiştir. Resûl-i Ekrem'in yirmi üç sene devam eden
Sayfa 299Kitabı okudu
Du bakim, yedide altı yaptım benden olur ;)
"Harikaydın. Yazar olmalısın." "Hayır. Asla. Olamaz." "Neden olmasın?" "Yeterince kötü bir arkadaş değilim. Yeterince agresif, yeterince kaba, yeterince kaprisli, kindar, çocuk ruhlu vesaire değilim. Vicdanım var."
Sayfa 73
Adam ölmek istiyor Sebep Aşkta hüsran, ihanet, vesaire Durup durup, Aysel bunu yapmamalıydı diyor Anlayacağınız tam bir fasit daire
Keyfi ve kolayca üre­tilen eserleri gerçekleştirmek için hiçbir özel yetenek gerekmemek­tedir. Sanatçının yaptığı her şey sanat diye nitelenmeye elverişli hale gelmiştir: dışkılar, sevgi, histeri ve nefret gösterileri, kişisel objeler, kısıtlamalar, cehalet, hastalıklar, mahrem fotoğraflar, İnternet me­sajlaşmaları, oyuncaklar, vesaire. Sanat yapmak gösterişçi ve egoist bir faaliyettir. Boğucu derecede aşikar olan performanslar, videolar ve yerleştirmelerin ezici çoğunluğu pek az uğraş gerektiren eserler­ dir ve yaratıcılıktan yoksun oluşlarıyla bize adeta herkes tarafından yapılabileceklerini söylerler. Bu olanak, yani "herkes tarafından yapı­labilmek", sanatçının gereksiz bir lüks olduğu anlamına gelir. Artık yaratı diye bir şey yoktur; dolayısıyla sanatçılara da ihtiyacımız kal­ mamıştır.
Reklam
Bu, sözde "Çağımızın yeni buluşu"ydu benim için. Bu insanlar için yazarın adı önemli değil. Sanki hepsinin birlikte, güçlerini birleştirerek yaptığı bir şey gibi. Hep birlikte günün tadını çıkarabiliyorlarsa, o zaman sorun yok. Sanatın ve halkın arasındaki ilişkinin kökeni bu değil mi? Liszt, yalnızca Beethoven için ikinci sınıftır. Sözde kalburüstü kişiler bunu hararetle tartışırken, halk, bu tartışmaların dışında bırakılır ve herkesin sevdiği parçaları dinleyerek eğlenirler. Onlar için, yazar vesaire hiç mühim değildir. İssa da Kappore de veya Ma-bo da yazmış olsa, ifade ilginç değilse ilgilerini çekmez. Kendilerini, sosyal görgü kuralları uğruna sanatı öğrenmeye veya zevklerini geliştirmeye zorlamazlar. Yalnızca yüreklerine dokunan eserleri bilirler kendilerince. Bu kadar. Sanat ve halk arasındaki ilişki hakkında yeni bir şey öğrenmiş gibi hissettim.
Eğer din bir yetimi korumuyor, kimsesize sahip çıkmıyor, ezilenlerin sesi ve soluğu olmuyorsa yalandır ve afyondur. Bunlar olmadan kılınan namaz, tutulan oruç, gidilen hac, kesilen kurban, ihya edilen kandil geceleri, ziyaret edilen türbeler vesaire... Ebu Cehil'in hacılara su verip de yetimi ve yok- sulu görmemesi gibi yalandır, afyondur.
Sayfa 17 - Arya yayıncılık
Yavrucak
Kendisinin bizden daha iyi olmadığını söyleyin. Hiçbir zaman çocuk yapmamamız gerektiğini ama yapmamız gerektiğini sandığımızı söyleyin. Onun hiçbir zaman bize benzemesini istemediğimizi söyleyin. ... Çocuk yetiştirmenin çok güç olduğunu, büyüyünce bunu anlayacağını söyleyin. ... Kendi başının çaresine bakmak zorunda kaldığı zaman bizi özleyeceğini söyleyin. Kendini suçlu hissetmesini söyleyin. Aklını başına devşirip Superman giysisini yakmasını söyleyin. ... Bizim de yalnızca birer kurban olduğumuzu söyleyin. Çocukluğumuzun onunkinden daha iyi olmadığını söyleyin. Doğduğu zaman nasıl mutluluktan ağladığımızı söyleyin. O doğduğu zaman bizim ölmeye başladığımızı söyleyin. Onu öldürmeye çalıştığımızı söyleyin. ... Ah, Tanrı aşkına doktor, Yavrucak'ımız neden öldü sanki?
Sayfa 192Kitabı okudu
Yavrucak
"Ona sonsuza dek yaşamayacağını söyleyin. Bizim de sonsuza dek yaşamayacağımızı söyleyin. ... Bizden nefret etmemesini söyleyin. Her şeyi onun iyiliği için yaptığımızı söyleyin. Elimizde olmadığını söyleyin. Canavar olmadığımızı söyleyin. ... Bizi yargılamaya hakkı olmadığını söyleyin. İstemiyorsa birlikte yaşamak zorunda olmadığımızı söyleyin. Özgür olduğunu söyleyin. Bizi yalnız bırakamayacağını söyleyin.
Sayfa 191Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.