Oyuna katılıyorum, daha doğrusu, benimle bir kukla gibi oynanıyor, zaman zaman yanımdakinin tahta eline dokunuyor, ürkerek geri çekiliyorum.
Akşamdan güneşin doğuşunu seyredeyim dediğim halde, sabah yataktan çıkmıyorum; gündüzün ay ışığını görünce mutlu olmayı umduğum halde, akşam odamdan dışarıya çıkmıyorum.
Niçin yataktan çıktığımı, niçin yatağa girdiğimi tam olarak bilmiyorum.
Yaşamımı hareketli kılan mayalı hamurdan yoksunum; gece yarıları beni canlı tutan, sabahları beni uykudan uyandıran dürtüden yoksunum.