Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bütün iş, yaşa­mın tek hedefi yapabileceğin bir ülkü bulmakta. O za­man eylem soyluluk kazanır, hayatın anlamı olur, insan ölümsüz bir soluğa karışıp gideceğini bildiğinden ölüm, yerini ölümsüzlüğe bırakır. Bu ülküye Yurt, Tanrı, Şiir, Özgürlük ya da Adalet adı verilebilir Önemli olan inan­mak ve ülküye hizmet etmektir
“Erdem bir eylemler meselesidir, öğrenilmiş öğütler meselesi değildir.”
Reklam
Felsefe
… seçkin bir eyleminden ötürü yücelmiş insanların adlarını duyduğunuzda, yabancılarla karşılaşınca havlayan köpek-ler gibi havlıyorsunuz, zira kimsenin iyi görünmemesinin sizin için yararlı olduğunu düşünüyorsunuz, başkasının erdemi sizin tüm kusurlarınızı ayıplama anlamı taşıyor. Kıskançlık duyarak onların yüceliklerini kendi rezilliklerinizle kıyaslıyor ve kendinize ne büyük bir zarar vermeye kalkıştığınızı anlamıyorsunuz.
Sayfa 26 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
zihnin boşlukları ve yarıklarından akıp gideceği için, kendine yer bulamayacak zamanı birine vermenin bir anlamı yoktur. Şimdiki zaman çok kısadır, hatta öyle kısadır ki, hiç yokmuş gibi görünür, zira her daim hareket halindedir, akar ve hızla geçip gider, varlığı daha insana varmadan biter, evren ve yıldızlar gecikmeye izin vermez, onların kesintisiz hareketliliği tek bir dolanımla sınırlı kalmaz
264 syf.
7/10 puan verdi
Duyarlı (reaktif, rasyonel) nefretin sıklığı göründüğünden daha da fazladır, çünkü çoğu zaman kişi bütünlüğüne ve özgürlüğüne yönelik tehditlere, açık ve net olmayan ama üstü kapalı, hatta sevgi ve koruma kisvesine bürünmüş tehditlere karşı nefretle tepki verir. Ancak yine de karakter nefreti o kadar büyük bir olgu olmaya devam etmektedir ki, iki
Kendini Savunan İnsan
Kendini Savunan İnsanErich Fromm · Say Yayınları · 2017638 okunma
Reklam
Kadın neden Adem'in kaburga kemiğinden yaratılmıştır ?
Bundan 5 000 yıl önce çiviyazısını icat eden Sumerliler, zengin bir edebiyatı da yaratmayı başarmışlar. Bu edebiyatın izleri, özellikle tektanrılı dinlerin kitaplarına da girerek zamanımıza kadar ulaşmıştır. Bunlar arasında etkisi çok belirgin olan konulardan biri, Sumerlilerin "cennet efsanesi"dir. Bu efsaneye göre, Yer Tanrıçası Ki,
Ne anlamı vardı bunun, diye sordu kendi kendine, tüm bunların ne anlamı var? Küçük düşürücü bir boşluk bu hissettiğim, anlamları düşünecek çapta mıyım?
Ölümle ‘sona eren’, yaşamın kendisidir; anlamı değil.
Reklam
Yaşamının somut bir anlamı yoktu, "yaşamın gizli anlamını öğrenmeyi arzulamak" herhangi bir somut anlamdan daha iyi ya da daha kötü bir yaşam nedeni değildi, ama Abel onu böyleymiş gibi kabullenmek zorunda hissediyordu kendini.
Sayfa 203
·
Puan vermedi
Kronik olarak mutsuz, dirimi hiç kalmamış bir adamın romanı İnsanlığımı Yitirirken. Topluma yabancılaşan ve roller icabı maskeler takınmayı tercih eden bir karamsarın romanı. Neden yaşıyoruz, yaşamanın ne manası var, iyilik, kötülük nedir gibi derin sorular sorup sonra cevaplarının peşine düşmektense, kendi yaşamını canlandırmaktan ziyade ölmeyi, uyuşmayı seçen bir adamın romanı. Dönüp çocukluğuna baktığımızda, orada görülmek, sevilmek isteyen çocuğu hemen görüyoruz, istismar edilen, ihmal edilen, yalnız bırakılan çocuğu. Çocukluk mühim, hepimiz biliyoruz, tamam. Ama yetişkin olan çocuğun da kendi çocukluğuna karşı bir sorumluluğu var gibi geliyor bana. Geçmiş travmaların içine saplanıp hep alacaklı gibi beklemenin ya da saplandığın yerde debelenip durmanın ötesine geçmeye de yetişkinin gönlü olmalı biraz. Orada sanırım en mühim şey; o isteği duyabilmekte. Yaşama gücü olmayınca insanın her şey inanılmaz anlamsız geliyor. Belki de yaşamın biricik anlamı ya da en birinci amacımız onu canlı tutmaktır. İçim sıkılıyor, hiç bunları düşünecek havamda değilim. Müzik falan açmalı, yürüyüşe çıkmalı, iki dost görmeli, kuşlar, bulutlar, deniz… İnsan gözünü doğadan, elini insanlardan çekmemeli. Yalnızlık Allah’a mahsus
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202333,2bin okunma
İnsanın kattığı anlam dışında yaşamın hiçbir anlamı yoktur. İnsan başkalarına yardım etmediği sürece yapayalnızdır.
"Yaşamın anlamı gece duyumsanır ve sorgulanır. Kimse bunu öğle yemeği sırasında tartışmaz. Yaşam, gecenin konusudur."
155 syf.
1/10 puan verdi
20. yüzyılın önde gelen psikiyatrlarından Viktor Frankl, otuzun üzerinde yabancı dile çevrilen ve bütün dünyada 12 milyondan fazla satan İnsanın Anlam Arayışı'nda, kurucusu olduğu logoterapinin ilkelerini, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampındaki deneyimleri eşliğinde anlatmaktadır. Okurlar, Frankl'ın tasvir ettiği toplama kampının, dünyayı daha büyük bir hapishane olarak kavramamızı sağlayacak parlak bir metafora dönüştüğünü fark edecektir. Gasset, Heidegger ve Sartre'dan aşina olduğumuz düşünceler ışığında, varoluşun çetin koşullarında "anlam"ı keşfetmemize yardım edecek süreci anlatan Frankl, "İnsanı insan yapan nedir?" sorusuna da yanıt vermeye çalışıyor. "Gerçekten ihtiyaç duyulan şey, yaşama yönelik tutumumuzdaki temel bir değişmeydi. Yaşamdan ne beklediğimizin gerçekten önemli olmadığını, asıl önemli olan şeyin yaşamın bizden ne beklediği olduğunu öğrenmemiz ve dahası umutsuz insanlara öğretmemiz gerekiyordu. Yaşamın anlamı hakkında sorular sormayı bırakmamız, bunun yerine kendimizi yaşam tarafından her gün, her saat sorgulanan birileri olarak düşünmemiz gerekirdi. Yanıtımızın konuşma ya da meditasyondan değil, doğru eylemden ve doğru yaşam biçiminden oluşması gerekiyordu. Nihai anlamda yaşam, sorunlara doğru çözümler bulmak ve her birey için kesintisiz olarak koyduğu görevleri yerine getirme sorumluluğunu almak anlamına gelir." (Tanıtım Bülteninden)
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,1bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.