Nitekim Cumhuriyet’i kuranlar Abdülhamid Han’ın kurduğu okullardan çıkmışlardır. Hem de gerçekten iyi bir eğitim alarak. Yılmaz Öztuna Abdülhamid kitabında bu konuyu çok güzel özetler: “ Cumhuriyet’i, istisnasız Sultan Abdülhamid devrinde eğitim gören kuşaklar kurdu. Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk, Selanik’te modern ilkokulda, askeri ortaokulda, Manastır’da askeri lisede, İstanbul’da Harp Okulu’nda ve Harp Akademisi’nde okudu. Geniş kültür sahibi, mükemmel bir asker oldu. Almanya, Avusturya-Macaristan, Fransa, İngiltere, Birleşik Amerika’da daha yüksek kalitede subay yetiştirilmiyordu. Türk subayı, en iyi derecede Türkçe öğrendi. Nutuk’ta kullanılan inanılması zor zenginlikte bir Türkçe... Yabancı dil öğrendi. Prusya kurmaylarıyla strateji tartışması yapabilen bir kurmay subayı olarak yetişti.”
Ne yazık ki Türkiye’de böyle bir sorun var; “ Atatürk’ü seviyor isen, Abdülhamid’e küfretmen gerek ya da Abdülhamid’i seviyor isen, o zaman da Atatürk’e küfretmen gerek gibi.” Hâlbuki bizim yapmamız gereken sadece tarihi araştırmaktır. Ne yazık ki yakın tarih bir nefret aracına döndü. Siyasi amaçlı bir nefret amacı.... Ünlü tarihçi Yılmaz Öztuna anlatır; “ Türkiye tarihi yazılır. İşte taksit taksit yayınlanır, herkes çok beğenir filan ama 12. cilde gelince Abdülhamid’i doğru anlatınca şaştım kaldım diyor, büyük bir tepki gelmeye başladı. İlk başta beni Türk Tarih Kurumu’na üye yapmak istediler üst düzey isimler diyor ardından Abdülhamid Han ile ilgili iyi şeyler yazınca, bir daha arkası gelmedi diyor.” Ne yazık ki bu kin üst makamlar tarafından yıllarca tetiklendi.
Ömer Lütfi Mete o ‘İtfaiye Yanıyor’ kitabında ne diyor; “Devlet bir arabaya benzer. Yöneticileri ise o arabanın tekerleğine... Sen arabaya bakıp zannedersin ki arabayı tekerlekler yönlendiriyor. Tıpkı devlete bakıp devleti yöneticilerin yönlendirdiğini sandığın gibi... Hâlbuki o tekerleği yönlendiren bir dümen vardır. Tıpkı siyasetçileri yönlendiren bir devlet aklı olduğu gibi. O arabanın gitmesini sağlayan bir motor vardır. Tıpkı devlet teşkilatı gibi. O arabanın önünü görmesini sağlayan farlar vardır. Tıpkı devletin önünü görmesini sağlayan devlet istihbaratı gibi...”
🌿Merhabalar🌿 #188501228 E-KİTAPLAR
Telegram E-kitaplar t.me/Pdf100000kitapa...
Sayfama gelip bu iletiyi okuyorsan, bence kitap önererek yorumunu da ekleyebilirsin, şimdiden teşekkürler 🙏🙏 Her öneri birbirinden değerli benim için🥰
Değerli önerilerinizden oluşan kitap listesi;
Heyet kitabı çıktığı ilk günlerden beri çok satan listelerinin başında yer alan bir kitap. Kitabın tanıtım bülteni o kadar iyi yapılmış ki ister istemez kendine çekiyor sizi. Özelikle tanıtımın ve basımın güzel olması tarihe ilgi duyan herkesin dikkatini çekiyor. Yazar “Halil Yaşar Kollu” daha önce ismini hiç duymadığım bir yazar. İnternetten
Bir kaynak, dipnot vermeyen bir kitapta anlatılanlar ancak ve ancak komplo teorisi olarak geçerlidir.
Zannımca yazar, ismini bildiğimiz tarih yazarları okumuş ve özenip böyle bir kitap yazmaya karar vermiş. Hatta kitabın başlarında anlatılan bir bölümü Mustafa Armağan'ın "Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı" kitabından öğrendiğini
Bilimin Altın Çağı kitabı, İslam dünyasının bilime yaptığı katkıları anlatan önemli bir eserdir. Kitap, İslam bilim insanlarının çalışmalarının önemini ortaya koymaktadır. Bilime ilgi duyan herkes tarafından okunması gereken bir eserdir.