Sevdiğim bir kalbe
Nasıl veda edebilirim bilmiyorum Beria
Gidiyorum bir yerlere
Oturuyorum küçük bir esnaf kahvesine
Bir çay söylüyorum(demli)
Bilirsin Beria her zaman demli çay içerim
En koyusundan, katran gibi derler ya
"Hem sen geldin hem bahar geldi," der şair bir dizesinde. Öyle bir tanışıklık kitabı oldu ki eser benim için, bahar geldi ruhuma. Şiiri bu kadar severken bu kitapla bu kadar geç karşılaşmak... Geç olsun, güç olmasın diyorum olanca heyecanımla.
Nurullah Genç
Eseri okurken rahat durmadım yine. Böylesine anlamlı dizeleri yazan şairin hayatını
En çok bu gece özleyeceğim seni. Bunu hangi gece okursan oku. Çünkü mutlaka geldin aklıma. Çünkü muhakkak günün bir yerinde uzaklara daldım. Çünkü mutlaka günün bir yerinde bir damla süzüldü gözlerimin birinden. Çok abartıyorsun, diyebilirsin. Çok saçmalıyorsun, diyebilirsin. Alışığım bunlara. Çünkü ben de diyorum bunları kendime. Ama ertesi gün yine bir hayal geliyor aklıma, yaşamak istediğim bir şey işte. Hayalime seni katamayışım ise şairin "felaketim olur ağlardım" dediği nokta. Sonra ne hayal kalıyor ne ben. Çok gülüyorum inan ki. Çok da yemek yiyorum kilo aldım zaten çok. Başım ciddi ciddi belada bu kilolardan. Hem bu insanlar niye bu kadar takıyor ki kiloya. Hem seni düşünüyorum sonra, hem daha sonra ve daha sonra. Bir değişik bünye varmış bende de sevip sevilince kesiliyor iştahım. Bir değişiğim işte. Belki de bu yüzden sevmedin sen de..
İlkim iyikim....
İyi ki varsın her şeye rağmen iyi ki girdin hayatıma son kez içimde kalan her şeyi anlatacağım artık senden geriye içimde bir şey kalmasın diye...
Sen anlasanda anlamasanda ben anlatacağım. Bir ömür yanında olmadığım için üzgünüm zaten istemezsin ama yinede seni bu hale getirdiğim için üzgünüm ama ben de bittim bunu bil isterim,
Her halde kitabın dizi olduğunu ve hali hazırda internete düştüğünü ve 18 Şubatta da Netflix'de yayında olacağını duymayanınız kalmamıştır. Duymadıysanız da ben söylemiş oldum :)
Dürüst olacağım bu kitap dizi olmasaydı bu yıl okuyacaklarım arasında olmayacaktı ama iyiki okumuşum. Ba-yıl-dım...
Roman Bronwyn, Nate, Cooper, Addy ve Simon adlı
Penceremden, vuslata ermek için karı bekleyen Köse Dağı seyrediyorum. Hüzünlü. Nasıl olmasın ki, aralık ayında bile güneş bağrını yakarken. Üzerinde uçuşan kuşlar ise mutlu ama bir o kadar da şaşkınlar. Dağın ardına geçip geçmemekte tereddüt yaşıyorlar. Farkındalar, doğa ananın yüreğinde ters giden bir şeyler var.
Gözlerim kanatlanıp dağı
NOT: Mayıs ayında yoğunluk nedeniyle kaçırdığım hikaye etkinliğini Haziran etkinliği ile birleştirip ortaya karışık yaptım:) Afiyetle okuyun efendim...
----------------------------------------
Altı yıl önceydi... Bir sabah uyandım ve bana kalan tek umudu kaybettiğimi fark ettim. Uyku sersemliğini atınca hızla yataktan kalkıp etrafıma
"Merhaba. Bu mahallede Fadime Nene diye birisi varmış. Onu arıyorum."
" Fadime Nene'yi hiç duymadım ama az ileride Ayşe Teyze var." diyor sokakta karşılaştığım adam. Teşekkür edip yanından uzaklaşıyorum. Ben ona Fadime Nene'yi soruyorum, o bana Ayşe Teyze var, diyor. Bu, "Buralarda eczane var mı?" sorusuna,
15 Kasım 2019 Cuma
17:52
"Öyle, öyle çok şey düşünmüyorum ki, değil hayatı şimdilik fazlaca uzun olmayacağa benzer birinin zamanına, iki ömre bile sığmaz."
imgyukle.com/i/RoK20Q
(Sevgi Soysal 21 Ekim 1976)
SEVGİ'YE
Özür dilerim, ben yine tutamadım kendimi.. Yine nefret etmedim edemedim senden, yine bitiremedim seni..Ne kadar desemde ,silemedim içimdeki sevgini.. Öyle çok özlüyorum ki seni, hayır senin yerinde olsam daha fazla kıyamazdım bana. Ama nasıl da mutlusundur şu an.Ahım kaldı sanıyorum ama yok herhalde, çok iyisin diye duydum..Öyle dediler işte, eh biraz da üzüldüm ama merak etme bende iyiyim, iyi olmaya çalışıyorum..Senden sonra ne kadar iyi olabilirsem.. zor oldu ama mutluyum artık daha az acı çekiyorum..nasıl diyebilirim alıştım sanki biraz. hayli zaman geçti böyle olması lazımdı, böyle oldu. Bazen her şey eskiye dönüyor, bir an öyle kötü hissediyorum ki..ama merak etme sonra geçiyor. bana sorsan bunun olacağı aklımın ucundan geçmezdi, ama olsun alışıyorum ben..Sonra neyin ne olduğunu da öğrendim, saf değilim artık. Ben bunları neden anlatıyorum ki.. Bak yine geldin aklıma.. Hiç yoktun ama var olman asıl zor olan..zor çok zor dedim ya alıştım ama uzatmak istemem.mutlusun diye duydum zaten. Ben de mutluyum çok . Hiç olmadığım kadar çok..İyiyim ,huzurluyum, gülüyorum eğleniyorum.. en önemlisi de sen var olabilecekken yoksun ehh daha ne...!!
Geldin ya aklıma yine,
Akşam çöktü az evvel,
Kurarken masamı dalgaların orta yerine.
Bir sarhoşluk şimdi iyilik perilerimde.
Yazdırıyorlar sol elimle,
Saydırıyorlar belki de,
Günün en güzel saatlerine.
Hakikat şu karanlık işte,
Diye diye,
Sürüklüyorlar beni yaktığın cehenneme.
Vursun dalgalar masama, bırak!
Alır belki içimdeki seni,
Sürükler beni mazinin buğulu cennetine!
Geldin ya aklıma yine,
Akşam çöktü az evvel,
Kurarken masamı içimdeki buruk geceye.
Musa Akkaya
KADIN ERKEK İLİŞKİLERİ ÜZERİNE BİR KESİT
(2 KİŞİLİK TİYATRO OYUNU)
Koca işinden evine gelir evde karısı onu beklemektedir. Ve sahne başlar:
(Not: K.'ları kadın E.'leri erkek olarak okuyunuz.)