Merhaba Değerli Okurlar,
Kasım ayı için yeni bir etkinlikle geldim size!
Hangi kitabı okumadan ölmeyelim, neden?
Cevabınızı yazın, sizin vesilenizle okumaya değer kitapları keşfetme fırsatı bulur ve ölmeden okuma şansı yakalarız belki de. Bir insanın bir kitabı okumasına vesile olmak muhteşem bir duygu. Hep birlikte o duyguyu tatmış oluruz.
En
Ben hepsini düşünürüm,
Yirmidört saat
Ve seni düşünürüm,
Karanlık, hırslı...
Seni, cihanların aziz meyvası.
İlân-ı aşk makamında bir mısrâ,
Yeşerip, kımıldar içimde,
Düşer aklıma gözlerin...
"Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir... Gider gelirdi..."
Gün Olur Asra Bedel, yayımlandığı eski ismiyle Gün Uzar Yüzyıl Olur...
Bir kitabın ismi ancak bu kadar güzel seçilebilirdi. Sahiden de kitabın aktüel zamanı yalnızca yirmidört saati kapsasa da aslında kitap, bundan çok daha fazlasını barındırıyor.
°•○● " ve ben yirmidört yaşımdayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum"
Deniz Gezmiş 🥀
youtu.be/gtR_JX-wxBs?si=...
🎶🎵🎶🤍✌️
Bugün benim günüm
Hayat acımasız çarkına benide sardı yuvarlanıp dönüyorum.
Dünyamı daha hızlı ben mi kestiremedim yetişemiyorum Sarsıntılar dan
Daha yolun yarısında bile değilim neden yorgunluk kirpiğim kaybolsa yıkılacak durumdayım.
Taşımak mümkün değil boyu aşmış gam keder faslı
Nasıl desem hayat narin yüreklere torpil geçse itiraz eden olur
...her gün yirmidört saat sermaye-i hayatı Hâlık'ımız bize ihsan ediyor. Tâ ki, iki hayatımıza lâzım şeyler o sermaye ile alınsın. Biz kısacık hayat-ı dünyeviyeye yirmiüç saati sarfedip, beş farz namaza kâfi gelen bir saati pek çok uzun olan hayat-ı uhreviyemize sarfetmezsek, ne kadar hilâf-ı akıl bir hatâ ve o hatânın cezası olarak hem kalbî, hem rûhî sıkıntıları çekmek ve o sıkıntılar yüzünden ahlâkını bozmak ve me'yusane hayatı-ni geçirmek sebebiyle değil terbiye almak belki terbiyenin aksine gitmekle ne derece hasaret ederiz kıyas edilsin.
Genç bayraklar vardır,
Barış düşünür,
Kuyularda işçi, mavilikleri.
Ben hepsini düşünürüm,
Yirmidört saat
Ve seni düşünürüm,
Karanlık, hırslı...
Seni, cihanların aziz meyvası.
İlân-ı aşk makamından bir mısrâ,
Yeşerip, kımıldar içimde,
Düşer aklıma gözlerin...
1k'nın nitelikli okuma etkinlikleri hayatımıza yeni yazarlar, yeni kitaplar ve yeni kitap dostları kazandırmaya devam ediyor...
Geçenlerde akışa hızlı hızlı göz atarken parmaklarım
Vücuttaki kan pıhtılaşıyor, bazı organlar yirmidört saat sonra çürümeye başlıyorlar ya; saçlar tırnaklar ölümden sonra daha bir süre uzamaya devam ediyorlar. Kalp durunca duygular düşünceler de kayboluyor mu, yoksa kılcal damarlarda kalan kan sayesinde belli belirsiz bir hayat sürüp gidiyor mu?
Bir ufka vardık ki artık
Yalnız değiliz sevgilim.
Gerçi gece uzun,
Gece karanlık
Ama bütün korkulardan uzak.
Bir sevdadır böylesine yaşamak,
Tek başına
Ölüme bir soluk kala,
Tek başına
Zindanda yatarken bile,
Asla yalnız kalmamak.
Şafakları ben balığa çıkarım
Akan akmayan sularda
Benim, bütün tezgahlarda paydosa giden
Bir bahar akşamı dünyada.
Ben dört duvar arasında değilim
Pirinçte, pamukta ve tütündeyim,
Karacadağ, Çukurova ve Cibalide.
Zehirli kör yılanları
Ve sıtmasıyla
Gün yirmidört saat insan avında
Karacadağda çeltikler..
Ahmed Arif
Benim en büyük mutluluğum her şeyden kaçmak.Tüm çocuklardan.Tüm acılardan.Tüm sevgilerden.Tüm gecelerden, tüm günlerden.Her hilal aydan, her ülkeden. Ben her gece ölüyorum.Her sabah yeniden canlanıyorum.Her yirmidört saatlik zaman dilimi hem ölüm hem yaşam aynı zamanda..
Ben her gece ölüyorum. Her sabah
yeniden canlanıyorum. Her yirmidört saatlik zaman dilimi hem ölüm hem yaşam aynı zamanda. En sonunda benim Ben'im ve benim Ben'im "Ben" olacaklar.