Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
** Ölüm **
Bilinmeyen yitirdiğimiz Ağıtlar ne yürekteki, dildeki Neden niye hoyrat, eksilen ne ki?
Sayfa 51 - Kadim YayıneviKitabı okuyor
O halde sadece ölüme her an daha da yaklaştığımız için değil, aynı zamanda olan biteni kavrama ve her şeyle yakından ilgilenme yetimizi anbean yitirdiğimiz için de acele etmeliyiz.
Sayfa 50 - Can Yayınları - 1. BaskıKitabı okuyor
Reklam
Tutkulardan bağımsız olduğumuzda, huzursuz arzular bize gerçekte var olmayan bir mutluluk hayaletini yansıtırlar ve bizi bu hayaleti izlemeye yöneltirler: Böylelikle, yadsınamaz bir biçimde gerçek olan acıyı kendimize çekeriz. Sonra, değerini bilmediğimiz için yitirdiğimiz bir cennet gibi ardımızda duran, yitirdiğimiz acısız durumun ardından ağlarız ve boş yere, olmuş olanı olmamış gibi yapmaya çalışırız.
"Pencerelerden içeri baktığımızda gölgelerden başka bir şey göremeyiz. Dinlemeye çalıştığımızda bir fısıltıdan başka bir şey gelmez kulağımıza. Bu fısıltıyı da anlayamayız, çünkü zihinlerimizi bir savaş doldurmuştur. Kazandığımız ve yitirdiğimiz bir savaş. Savaşların en kötüsü. Düşleri ele geçiren ve onları yeniden gören bir savaş. Bizi fethedenlere hayran olmamıza ve kendimizi hakir görmemize yol açan bir savaş."
KAYIPLARIN ŞARKISI
neyi yitirdin ruhum aşkları mı aşklar işte onlar yaşıyor madem ki ebedi yoksa yiten biz miyiz bitenler neyimiz bizden aşka çıkan yollar mı yollarsa yitirdiğimiz nelerin içindeyiz ben pek az inandım dostlarım ben ruhu yerinden oynatan çığlıkların havada eriyip yok olduğuna çıkarken tüfek alevi gibi dudaklarından iz bırakmadığına pek az inandım yüreği sürekli diri tutacak bir nokta koymadığına
Sayfa 127 - Yapı Kredi Yayınları, Genişletilmiş 2. baskı: İstanbul, Nisan 2011
Olayları sağlam bir gözle görmek imkanını yitirdiğimiz için, hiçbir şey görmüyorsunuz!
Reklam
Yitirdiğimiz zamanlar/insanlar neden peşimizi bırakmaz? Neden hayatımız zenginleştikçe geçmiş bize garip bir şekilde daha çekici gelmeye başlar? Hayal gücünü sahip olduklarımız mı ateşler, hiçlik mi?
İnsan bir zaman tüketicisidir. Üstelik bize ayrılan bu zaman oldukça sınırlıdır da. Ama yine de çoğumuz yapmak istediklerimizi sonsuza dek zamanımız varmışçasına erteleriz. Yaşamımız boyunca yitirdiğimiz bazı şeyleri yeniden elde edebilir ya da yerine başka şeyler koyabiliriz. Ama tükettiğimiz zamanı asla !
413 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Açıkçası eser biraz sanki beklentimin altında kaldı... Belki bu türden daha iyi eserler okuduğumdan belki de Toprak Ana adlı eseri daha çok beğendiğimden vb. birçok sebebi olabilir... Eser klasik eskileri, köy hayatını, adaleti ve adaletsizliği, umudu ve umutsuzluğu, açlığı, mücadeleyi, aşkı...vs.. hissettiriyor.... Farklı farklı zamanları yapboz gibi birleştiriyor mekan var fakat zaman meçhul:-)))))) Kazangap için verilen mücadele, anlamını yitirdiğimiz o duruma olan saygı.... Zarifenin ne maksatlı gidişi... Aşktan mı kaçtı? Saygıdan mı?..... Günümüz tiplerinden Sabitcan mı? Ayzade, Ukubala sayamadığım birçok ismi... Ve tabiki Abutalip... Kalem, yazı, kitap, insanlarda bunlardan ne kadar da korkuyormuş.... Hikayede mi aşk hikayesi, daha doğrusu efsanesi birkaç sayfayla çok güzel hissettirdi sonu güzel olmasa da....dram dram dram.... Kalemini beğendiğim yazarın, okuduğum 2. Eseriydi, birçok eserini daha okumayı planlıyorum..... ..........Herkese Keyifli Okumalar Dilerim............
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202145,4bin okunma
Üstadım ihsan hocam…
Ebû Hureyre’ye yöneltilen itham ve iftiraları onun şahsıyla sınırlı zanneden Müslümanlar tehlikenin büyüklüğünü tam olarak göremediğinden mevzuyu bir sahâbînin müdaafası çerçevesinde ele aldı ve bu yüzden sathı müdaafa yerine hattı müdafaa yaptı. Müslümanca düşünme ve yaşama adına yitirdiğimiz pek çok hakikat köklerimizle yani Saadet Asrıyla olan irtibatı kaybetmemizden mütevellittir.Ebû Hureyre bizi köklerimize bağlamaya memur bir sahâbidir. O çökertilince rivayet ettiği hadislere dayanan fıkıhî meseleler hurafe olacağı gibi köklerimizle olan rabıtamızda kopacaktır. Bu yüzden Ebû Hureyre müdafaası köklerin müdafaasıdır.
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
"Aklın da kalbinde hakkını vermekten uzak bir çağda yaşıyoruz. Akıllar karışık, kalpler katı, zihinler bulanık, gözler perdeli, hayaller sığ, ufuklar dar, vicdanlar metruk... Bu yüzden ne kendimizi anlayabiliyoruz ne de varlığı. Özümüzü yitirdiğimiz için kendimize de varlığa da yabancılaşıyoruz. Yabancılaştıkça yabanileşiyor ve zorbalaşıyoruz. Yabani ve zorba bir öznenin insafına bırakılmış dünyamız iklim krizinden çevre felaketlerine, açlık ve savaşlardan yapayalnız bırakılan göçmenlere kadar devasa sorunlarla her gün biraz daha soğuk ve gayr-ı insani bir yer haline geliyor."
“ İnsan bir zaman tüketicisidir. Üstelik bize ayrılan bu zaman oldukça sınırlıdır da. Ama yine de çoğumuz yapmak istediklerimizi sonsuza dek zamanımız varmışçasına erteleriz. Yaşamımız boyunca yitirdiğimiz bazı şeyleri yeniden elde edebilir ya da yerine başka şeyler koyabiliriz. Ama tükettiğimiz zamanı asla! ’’
Sayfa 107Kitabı okudu
Beklemekle yitirdiğimiz zamanı toplasak kim bilir ne uzun tutardı!
Sayfa 90 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Seneca'da Attalus diye biri der ki: Yitirdiğimiz dostların hatırası, çok eski bir şarabın aclığı gibi, mayhoş elmalar gibi hoşumuza gider."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.