Bugün, nefsî arzularına yenik düşerek modern hayatla İslâm'ın düsturlarını birleştirmeye çalışan, tesettürü keyfince şekillendiren, bu dava için paramparça olarak ölmeyi göze almış Sümeyye validemiz orada dururken örtünmeyi bile göze alacak kadar fedakarlık yapamayan Sümeyyelerimiz oturup düşünmelidir. Bugün değilse ne zaman? Kabre girip, amel defterimiz dürüldükten sonra mı? Ahirette Sümeyye validemizle karşılaşınca yüzüne bakacak derecede bir fedakârlığımız olmayacak mı bizim? O, onca yaşına, bitkin vücuduna bakmaksızın çölün kızgın kumları üzerinde bedenini parçalatacak kadar bu yolda fedailik yapmışken bugün bizlerin güneşin altında tesettürüm yaktı beni' demeye hakkımız var mı?
1. BÖLÜM
SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM
1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI
Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde
(...)10
Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan
zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine
ve ledünniyat ve
Yolda giderken insanlara bakıyorum... Her insan bir hayat, bir dünya.. Kimisi imanla hayat bulmuş kimisi de inkarla ölü ama kendini diri sananlardan. Kimi imanla özgür kimi inkarla tutsak..
Ve yaş yaş insan.. Aklıma; "Bu gençlik gidecek yerini yaşlılığa bırakacak yaşlılık gidecek yerini toprağa bırakacak" satırları düşüyor. O halde her şey bu kadar hızlı gelip geçerken Allah için yaptığın amelleri arttır
farkındasın değil mi, ne yapsak karşı koyamayacağımız bir başkalaşmadan geçiyoruz, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak artık, keskin taşlı dağların sessizliğinden kurtulmamız imkânsız görünüyor, ıssız çınlamaların uçurumuna düşüp yuvarlandık, kırs kırs kırs meee meee kırs kırs eee, ağaçları kesilmiş yolda daha çok insan yönünü şaşırıp kaybolacak.
+ hızlanarak devam edecek bu dönüşüm öyle mi?
katlana katlana yığılacağız üst üste."
Yazıya dökülen öpücükler yerlerine ulaşamaz, hayaletler yolda içip bitirir onları.
Mutlu bir şekilde yaşamak ... bütün insanların dileğidir, Ancak sıra yaşamı mutlu kılanın ne olduğunu açıkça görmeye geldiğinde, ışık el yordamıyla aranır;
Aslında, mutlu yaşamı elde etme güçlüğünün bir ölçüsü şudur şayet insan yolda yanlış bir dönemece girmişse onu elde etmek için ne kadar didinirse ondan o kadar uzaklaşır ...
Mutlu Yaşam Üzerine – Yaşamın Kısalığı Üzerine
"-Yorgun ve uykusuz kaldığın günleri unuttun mu?" Ben de ona: "-Ey cahil, Yusuf'u görmenin yanında elleri kesmenin önemi yoktur. Arkadaşa götüren yol uzun değildir." dedim.
Yürümene bak bıraksa da seni yolda vasıta, Allah verir ecrini bil ki sen gidersen yolunda.
Sayfa 68Kitabı okuyor
Birazda kendimizi eleştirelim mi !?
Salih ameller ile yaşantımızdaki olumlu etkileri arasındaki bu uçurumun sebebi esas itibariyle ibadetlere doğru yaklaşmamızdan..
ibadetler ve salih amellere karşı bu tutumumuzun sebepleri şunlar olabilir:
-Ibadetlerin faziletinden bahseden Hadis-i Seriflerin zahirine bakarak, bunlarla yetinip, bu ibadetlerle, kulluk ve imanin artırılması hedefini görememek...
-Bu yanlış yaklaşımımızın bir diğer sebebi de, ibadetleri ve salih amelleri içi boş bir şekilden ibaret olan haliyle yapmamızdaki kolaylıktır. Bedeni ibadetlerle birlikte, kalbimizin de bu ibadetlerle bağ kurması ve bütünleşmesi, gayret ve çaba gerektirmektedir. Çoğu kişi de bu çaba ve gayreti ortaya koymak istemediği için, ibadetlerin yüzeysel ve şekli haliyle yetinmektedir.
-içinde bulundugumuz
yanlış yaklaşımın sebeplerinden biri de, şeklen yapmış olduğumuz her ibadetin bitiminde, sayısıyla yetinip yaptıklarımızdan dolayı mutlu olmak ve kendimizden razı olmaktır. Böylelikle yapıp bitirdiğimiz her amel neticesinde mutlu olur ve bu yaptığımızdan dolayı kendimizden razı oluruz. Bu şuur, bizi bu yolda devam etmeye iter...
Bu anlayışı ortaya koyacak olan en açık örneklerden birisi, Ramazan ayında okunmuş olan Kur'an hatimleridir. Insanlar Ramazan ayında hatim indirmek için birbirleriyle yarışmakta, okumuş oldukları Kur'an'ı tefekkür etmeksizin, manasını düşünmeksizin, verilmek istenen mesaji göz ardı ederek Kur'an'ı okumakta, bitirmiş olduğu her hatimde mutlu olmakta, yapmış oldugu amelden razı olmakta ve bir sonraki hatme başlayp bitirmek için acele etmektedir.
Hesap vakti!
Ne gariptir... Ufacık bir mal kaybettiğinde üzüntüden ağlarken, koca ömrünü zayi ederken gülüyorsun. Arzularının her istediğini yerine getirirken, namaz tartında eksiklik yapıyorsun. Dikkat edin, Medyen halkı helak olup gitti! Yarın hesapların görüldüğü vakit, vaktini zayi etmenden dolayı azarlanacaksın. "Biz sana ömür vermedik mi?.."
Sayfa 24 - Nebevi hayat
“Hayatında şimdiye kadar yaptığın her şey, yalnızca tek bir şeyi elde etmek içindi. İster bir kariyer edinmeye çalışmış, ister bir iş kurmuş, ister para kazanmış, ister bir aile kurmuş ol, hepsinin nedeni basit bir şey istemendi: mutluluk.
Ama yolda bir yerlerde hayat karmaşıklaştı.”
Sayfa 35Kitabı okuyor
Ümmetin Kurtuluşuna Giden Yolda VakitSeyyid Hüseyin el-Affani · Nebevi Hayat Yayınları · 20227 okunma
– Yox, yox, belə eləmə. Sən axı kralsan. Atam deyir ki, sənin adını kral Luisdən götürüb. Krallar da camaatın qabağında, yolda ağlamazlar, elə deyil?
Sayfa 60
Yola çıktın çünkü dünya senin için yerleşmeye değmez. Çünkü uzakların fısıltısı başını döndürüyor. Yaraların sadece yolda olmakla şifa buluyor. İçindeki boşluğu sadece yol onarıyor. Yola çıktın çünkü bir yaran var. Doğduğun günden beri ruhun sızlıyor. Sen de diğerleri gibi kendini zamanın o büyük kahkahasına bırakabilir ve hayatı, emniyet şeridinden giderek yaşayabilirdin. Ama o zaman yeni denizleri kim bulacaktı ha? Yeni öykülerde ve yeni insanlarda kim ısınacaktı? İçin nasıl zenginleşebilecekti?"
Sayfa 108
KUTUP YILDIZI
O korku vardı hep çıkılan yolda
O korkusuzluk vardı
Suyun su olduğu günden beri akardı
Biri can verip aydınlatır
Diğeri boğar ve yakardı
Yaşamın her dönüm noktasında