Öncelikle kitabın geçtiği şehirde büyük bir ekonomik dengesizlik ortaya çıkmıştır. Orta halli sınıfı yok edilmiş, insanların yaşam standartları oldukça düşmüştür. Fakat aynı zamanda şehrin kapitalistleri de gittikçe zenginleşmektedirler.
Hikaye, bir grup anarşistin trafo merkezini ele geçirerek elektrikleri kesmesiyle başlar. Daha sonra bu
Merhaba Sevgili 1k okurları, sizler için özenle hazırlamış olduğum belgesel listesini paylaşıyorum. Tavsiye ettiğim belgesellerin hepsi izlenmiş ve kaliteleri onaylanmıştır. :)
İlk liste son 2 ay içerisinde izlemiş olduğum belgeselleri, İkinci liste ise geçmişten günümüze kadar izleyip, beğendiğim belgeselleri kapsıyor. Belgeselleri
İki Ayyaş (Bu tek başına yeter ama devamını yine de yazacağım)
Polise emri ben verdim.(Ali İsmail Korkmaz’ın ölümü üzerine.)
Gemi var gemicik var. (İfindim bıbıcım?)
Ensar Vakfı’da tecavüze uğrayan çocuklar,
Bir kereden bişey olmaz,
Soma’da ölen 301 madenci,
Yerde madenci yakını tekmeleyen Yusuf Yerkel,
Ananı da al git (üslup kişiliktir),
Dolarla mı maaş alıyorsunuz? (Elinin körüyle alıyorum),
Bunlar çürük, bunlar sürtük (üslup kimliktir)
İmar Affı (Bir gecede 50.000 ölen insan, Rusya’nın saldırısı altındaki Ukrayna bu kadar insanı kaybetmedi.),
“Fetullah Gülen ülkenin yetiştirdiği önemli bir değerdir.” (Bekir Bozdağ)
“Ne istediniz de vermedik?”
Türkçe Olimpiyatları
10 Kasım’dan önce Kadir Mısıroğlu’nu ziyaret etmek,
Hiranur Vakfı’nda evlendirilen 6 yaşındaki kız çocuğu,
Süleyman Soylu’nun fotoğraf albümü, (böyle yazmanız yeterli Google’a)
KHK’lar,
Yolsuzluk,
Ahlaki çöküş,
Kadına şiddet,
Doğa katliamı,
Beşli Çete,
Sümeyye Günalan
@smygnl95
·
13 Mayıs 2023 14:23
Yerli otomobilimiz TOGG'u,
Kendi İHA'larımızı,
SIHA'larımızı,
AKINCIYI,
Milli tankımızı,
Milli helikopterimizi,
Milli silahlarımızı,
Milli denizaltılarımızı,
Öyle bir kitle var ki, bu kitlenin düşüncesi her şeye muhalefet olmak. Siyah ayakkabı ister, neden daha koyusunu getirmedin derler. Daha koyusunu getirirsin, bu da çok koyu oldu ya derler. Sürekli bir eleştiri yaparlar, ama kendilerine çözüm önerisi sorulduğunda; onu da ben mi bulayım yahu, hem bak ben öbür tarafı da şöyle şöyle eleştiriyorum
+ Dışa bağımlı mıyız?
- Yok canım! Ne bağımlılığı? Onlar bize bağımlı. Bizimkisi dudak tiryakiliği.
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.
/Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Çocuklarınızı Padişahçı değil Milliyetçi yetiştiriniz.
/Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Bu millet
"Adama, kişiye, kişilere gruplara, cemaatlere, vakıflara, derneklere hizmet işi bitti.” Ben bu sözü çok seviyorum çok da benimsiyorum. İstanbul’daki düzenin yansıması olan bu sözleri İmamoğlu’nun sesinden duymuştuk. İşte bu kitap yine aynı sözlere bir açıklama niteliğinde.
Bu kitap Gökçek belediyeciliğinindeki israfın gözler önüne serilen
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
Selam, en yakın arkadaşları kitaplar olan dostlarım!
Bütün dostlarıma; hayatta en büyük dilek kabul edeceğim temennimi sunarak incelememe başlayacağım: Bütün hazine ruhlu viranelere, kitaplarla örülü bir dünya dilerim. Bu dilekten ötesi de zaten eğer varsa cenneti sunmaktır ki ona gücüm yetmez, zamanında Martin Luther King denedi ve o da başarılı
Martin Luther King...
Irksal eşitlik ve siyah vatandaşların eşit vatandaşlık hakları için yaptığı eylemler ve yürüyüşlerle 1964 yılında Amerika'da Yurttaş Hakları Kanunu'nun çıkmasını sağlamış Afro-Amerikalı bir siyahi hareket lideri.
Şiddet içermeyen eylemleri ile ABD'yi boynuna asılan "Zenciler ve köpekler giremez" utancından
“Ve Hasan Hüseyin, Kızılırmak adlı yapıtından ötürü, «komünizm propagandası yapmak» suçuyla, 142. maddeye göre tutuklandı: 30 Ocak 1967. Ertesi günkü gazetelerden bazıları başlık çektiler: «Kızılırmak dondu!» Kızılırmak gerçekten donmuştu. Oysa çağıl çağıl akıyordu beriki Kızılırmak, kızara köpüre akıyordu. Ve alacakaranlıkta bir çift angıt,
Fakirin gayri meşru çocuğu olursa piç,
Zenginin olursa yasak aşkın meyvesi olur
Fakir, kız peşinde koşarsa sapık,
Zengin koşarsa playboy olur.
Fakir toplanırsa çete,
Zengin toplanırsa toplantı olur.
Fakir çalarsa hırsızlık,
Zengin çalarsa yolsuzluk olur.
Kavramların bile cepteki paraya göre
değiştiği bir dünya'da adalet arıyoruz.
-Can Yücel
Hikayesi çok muazzam olmasa da karakterler üzerinden yapılan tahliller çok sağlam olan bir Sabahattin Ali kitabı. Bu anlamda daha çok İçimizdeki Şeytan'a benziyor.
Doğa tasvirlerinin çokça yapılması, olayların daha çok kırsalda geçmesi ve tabi baş karakterimiz Kuyucaklı Yusuf'un bazı özelliklerinden dolayı da biraz İnce Memed tadı aldım. Fakat karakterlerin çok gerçekçi olması kitabı özgün kılıyor.
Kaymakam üzerinden devlet, yolsuzluk, bürokrasi ile ilgili yapılan eleştirilerin, değerlendirmelerin günümüz Türkiye'sinde hala çok güncel olması insanı üzüyor. Neyse siyasete girmeyelim, kitaba dönelim en iyisi. :) Kitabın dili başlarda çok ağır. Osmanlıca kelime çok fazla. İlginç bir şekilde sonradan düzeliyor. İlk 80-90 sayfadan sonra dili gayet anlaşılabilir oluyor. Hikayesi de yer yer sıksa da akıcı sayılabilir. Özetle kaliteli, okunması gereken ve okurken zorlanılmayan kitaplardan biri diyebilirim.
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174bin okunma