Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
224 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Alice Miller'dan okuduğum ilk kitap oldu. Alice Miller aile fertleri içerisinde çocuk tarafında, çocuğu savunan, çocukluğun yetişkinlik üzerindeki etkileri üzerinde duran ve bu konuyu önemseyen bir psikanaliz. Tevrat'ta bahsi geçen on emirden, dördüncü emri, yani, anne-babalarının ne yapmış olurlarsa olsunlar affedilmesi gerektiğini dayatan bu
Beden Asla Yalan Söylemez
Beden Asla Yalan SöylemezAlice Miller · Okuyan Us Yayınları · 20193,098 okunma
102 syf.
·
Puan vermedi
"Kadınları çocuklara öldürtürler..."
Hasan, altı – yedi yaşlarında babasının öldürülmesine şahit olan, henüz çocuk yaşlarda bir karakterdir. Babasının(Halil), annesinin sevdiği adam Abbas tarafından öldürülmüş olması, bu olayı bir “namus” meselesi haline getirir. Romanda anlatılan ana konu, Hasan’ın üzerinde yaratılan “namusunu temizleme” konusu ile yüzleşme çabası üzerine kurulur. Çocuk yaşta travmatik bir olay yaşayan, gördükleri ve etraftakilerin dayatmalarından etkilenen Hasan, sorunlu ve yorucu bir çocukluk geçirir. Bu onu, hayatındaki tek odak noktası “namus meselesi” olan, kimseye güvenmeyen, sessiz bir kişi haline getirir. Hasan’ın iki seçeneği vardır: ya annesini öldürüp, yanlış bir töreyi, yanlış bir geleneği sürdürmeyi ve bu geleneği yaşatan toplumun bir parçası haline gelmeyi seçecek veya “doğru şeyi”, içinden geçeni yapıp annesinin yaşamasına izin verecektir.Romanın büyük bölümü annesini öldürmesi yönündeki beklentinin Hasan üzerinde yarattığı psikolojik buhranlar üzerinden ilerler. Romanda namus algısını ve namus cinayetlerini eleştirmek dışında , böyle bir cinayet işlemek zorunda bırakılan bir çocuğun nasıl hissedeceğini okuyucuya anlatılır.
Yılanı Öldürseler
Yılanı ÖldürselerYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202019bin okunma
Reklam
152 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Nihan Hanım’ın okuduğum ilk kitabı. Bu kitaba başladığımı gören bir arkadaşım şöyle yazmıştı bana: “Bakalım diğer kitaplarını okumak isteyecek misin ?”. Niye ki o kadar mı kötü dedim, tam tersi tespitlerini analizlerini çok beğendim, tüm kitaplarını da okuyacağım ama canımı acıttı, psikoloji gerekiyor, yüzleşme gerekiyor yeniden okuyabilmem için dedi. Şu an tam olarak bulunduğum nokta budur. Çok çok beğendim. İliklerime kadar hissettim anlattığı her şeyi. Tuğba Coşkuner hocamın tabiriyle herkese tavsiye, dostlara emirdir. :) “Sizin yalanlarınızla, hilelerinizle baş edemedim. Bu bana dert oldu. Ben de sizin önünüzde diz çökmedim. Bu da size dert olsun.” N.K
Kırgınlık
KırgınlıkNihan Kaya · İthaki Yayınları · 20171,040 okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
#boyalıpeçe Kendini, anlamını arayan bir kadının ruhani uyanış hikayesi. Tek kelimeyle ba-yıl-dım! Şimdiye kadar niye beklettiysem kitaplığımda, bilemedim... Sosyo-ekonomik açıdan yükseleceği bir evlilik yapması amacı üzerine yetiştirilen Kitty'nin "evde kalma" korkusu, panik ve aceleyle sevmediği bir adamla evlenmesi, kocasının ihanetini öğrenmesi üzerine vermek zorunda olduğu karar, bu doğrultuda çıkılan yolculuk ve bu süreçte Kitty'nin kendi sığlığını, zaaflarını, hatalarını keşfi, anlam arayışı... Temelde vicdan ve yüzleşme çağrısı.. Klasiktir, zordur, okuması ağırdır demeyin, okuyun derim. Çok kolay okunan ve sade bir dile sahip, akıcı bir klasik eser. Özellikle tanıdığım bütün kadınların okumasını isteyeceğim ve gönül rahatlığıyla tavsiye edeceğim bir modern klasik.
Boyalı Peçe
Boyalı PeçeW. Somerset Maugham · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20162,859 okunma
583 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Tırnaklarla Kazınarak Kazanılmış Bir Özgürlük
Bir kitap vardır sizi sizden alır, bir türlü elinizden bırakmak istemezsiniz; bir kitap vardır bir an önce bitse de kurtulsak diye düşünürsünüz. Hanri Charrière’in kaleme aldığı Kelebek yukarıdaki cümlenin ilk yarısına örnek olarak verilebilir. Öyle bir romandır ki ana kahramanın hayatı magazine çok düşkün olan birinin el âlemin yapıp etiklerine
Kelebek
KelebekHenri Charrière · E Yayınları · 19705,3bin okunma
325 syf.
·
Puan vermedi
21 Mayıs 2020 Perşembe Algernon' a Çiçekler.. Algernon bir fare... Algernon'a çiçekler?.. Fare'ye çiçekler?.. Bir deney faresinin mezarına çiçekler... bir farenin mezarına çiçek bırakmaya uzaklığımız..?
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,8bin okunma
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Olağanüstü Bir Gece… Sanırım zor zamanlarımda okumanın haklı şanslılığını yaşamaktayım. Yine de her kim hangi ruh halinde okursa okusun, kitabı seveceğini düşünüyorum. Seveceğini düşünüyorum çünkü bu kitapta ben varım, siz varsınız, herkesin görünmez yanları var, kendisinden bile sakladığı tarafları var. İnsan bir parçasının bulunduğu bir şeyi
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Yakamoz Yayınları · 2019143,7bin okunma
238 syf.
·
Puan vermedi
Yaşanan psikolojik sorunları “altbeyin-üstbeyin arasındaki etkileşim” ekseninde ele alarak çözüme ulaştırmayı hedefleyen bilgi ve yöntemlerin yer aldığı bir kitap. Evrenin bir dili olduğu ve altbeyin rüyalarının da sembollerden oluşan bu dili kullanması nedeniyle, üst beynimizin (IQ) baskılayarak bilinç dışına (altbeyin - EQ) ittiği sıkıntılı olayların, baskının ortadan kalktığı uyku durumunda rüyalardaki simgelerle kendini ifade ettiği, bu şekilde rüyaların analiz edilerek sorunun tespiti ve tespit edilen sorunla yüzleşme ile çözüme ulaşılması yöntemini anlatan ve bu bağlamda Freud’un çözümlemeleriyle aynı paralelde yer alan etkileyici güzel bir kitaptır. Yazara göre en nihayetinde tüm sorunlar bu iki beyin arasındaki dengenin kurulmasıyla ortadan kalkacaktır. Ayrıca, yazarın, genetik bilgi şifrelerinin RNA yoluyla kalıtımsal olarak aktarıldığına ilişkin entelektüel bir çalışmasına da değinilmiş olup (yanlış olmasın, -üstünden çok zaman geçtiği için- belki de okuduğum diğer kitaplarının içinde geçiyor olabilir) bu çalışma ilgi çekicidir.
Evrenin Dili
Evrenin DiliNusret Kaya · Sistem Yayıncılık · 200417 okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
En başından beri biraz yoran bir kitaptı. Fakat sonu ile manalı bir hal aldı. Ömer'in hayatta kalma çabası ile iradesine olan hakimiyetsizliğini bir dizi olaylar etrafında anlatıyor. İnsanın kendiyle olan savaşından, herkesin bir karanlık, kötü tarafının var olduğunundan bahsediyor. Fakat ben okurken çoğunlukla Ömer'in acizliğine, Macide'nin ise tepkisizliğine kızarken buldum kendimi. Finaldeki yüzleşme ve bütün taşların yerine oturması içime bir nebze su serpti. Bedri ise bu hayatta herşeye rağmen bütün zorluklara rağmen iyi kalmayı başarabilmiş nadir insanlardandı. Bütün karakterlerin yazarın vermek istediği mesajla kendine has özellikleri var ve hayat yolculuğunuzda nasıl karar alınır ve alınmazı yahut omurgalı olmanın gerekliliğini naif bir dille anlatıyor.
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171,2bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
•⁣ Herkese Merhaba⁣ Bugün biraz dram ağırlıkta olan bir kitap yorumuyla sizlerleyim ⁣ Kitabın dili sade ve kolay anlaşılırdı. Kitapta geçen kahramanların her birinin hikayesi acıyla doluydu. Toplumsal sorunumuz olan kadınların çileleri ve ensest ilişki konu alıyordu ne yazık ki..⁣ ⁣ Zeynep ve Poyraz birbirini seven bu çift kendileri haricinde geçmişleri ve hayatlarına dahil olan insanlar tarafından üzücü şeyler yaşadılar. ⁣ ⁣ Poyraz, küçük yaşta annesini kaybettikten sonra yetimhane hayatı, annesine söz verdiği halde kız kardeşini koruyamamasının acısını yaşıyor. Ve geçmişiyle yüzleşme çabası. Annesinden ona kalan sırların çözüleceği bulmaca..⁣ ⁣ Zeynep başarılı bir avukat ve ona annesini öldüren bir liseli kızın davası veriliyor. İlk başta almak istemiyor ama Büşra'yı görünce ve çevresinde araştırmalar yapınca kızı kurtarmak için ve gerçeklerin ortaya çıkarmak için çok uğraşıyor. ⁣ ⁣ Zeynep'in çalışanı Merve ah canım benim böyle bir toplumda yetişince kendini koruyacaksın herşeyden, sevgi karın doyurmuyor maalesef ona da üzüldüm.⁣
Günah Utanırken
Günah UtanırkenTürkan Önder · Fa Yayınları · 202049 okunma
Reklam
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitap, İlyiç’in ölüm haberini alan arkadaşlarının ilk düşündükleri şeyin onun makamının boşluğunu yaratacak terfiler, yer değiştirmeler ve aslında en acısıda ölümün sanki ölüye özgür bir şeymiş gibi “ben değil o” düşüncesinin yarattığı sevinç duygusu olduğu gerçeğiyle başlıyor. Bu şekilde Tolstoy kitaba insanoğlunun çarpıcı bir gerçeğini sunmaklada başlamış oluyor. İnsanlar yaşamlarını bir yalanla sürdürüyor ve ölümüde kendilerinden çok beri gibi görüyorlar tıpkı arkadaşları(ve aslında tüm insanlar gibi) İlyiç’inde böyle yaşadığını onun yaşam seyrinde ve ölümle yüzleşme anında görebiliyoruz. Yaşamını daha yüksek makamlara ve mevkilere varmaya uğraşmakla geçiren İlyiç aslında her şeyin ne kadar boş olduğunu ölüm anında anlıyor. Bu bakımdan onu ölüme götüren hastalığının başlangıcıda manidar. En zengin şekilde evini döşemekle uğraşırken, böğrünü pencereye çarpmasıyla başlıyor. Ölüm anında yaşadığı şiddetli ağrılardan ziyade en çok “ gerçekten de yaşamam gerektiği gibi yaşamadım” düşüncesi ve aslında ne kadar yalnız olduğu gerçeği onun canını yakıyor. Karantina günlerinden beri okumaktan en çok zevk aldığım kitap oldu diyebilirim. Çünkü yazar tolstoy, uslup şahane ve konu ne kadar tatsız gibi dursada hayatın tam içinden, yalansız ve çok gerçekçi. Benim kalemimle hikaye pek yavan oldu. En iyisi Tolstoy’un saygı ve hayranlık uyandıran kaleminden okuyun derim.
İvan İlyiç’in Ölümü
İvan İlyiç’in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201945,1bin okunma
227 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Aşıklar Bayramı
Bir baba oğul hesaplaşması... Kırgınlığın, kızgınlığın, suçluluk duygusu ile hayatından çıkarma duygusunun kopamamakla boğuştuğu bir hesaplaşma, sözsüz bir yüzleşme de diyebiliriz aslında. 25 yıl babasını görmeyen Yusuf, bir gece ansızın zil sesiyle uyanır,gelen babası Aşık Heves Ali'dir;bir elinde yıllanmış üç telli bağlaması, diğer elinde ahşap bavulu, başında sekiz köşe şapkasıyla... Diyarbakır'dan Kars'a kadar uzanan bir yolda yolculuk. Dili yumuşak, anlatımı akıcı kurgusu eksiksizdi. Anadolu insanının samimiyeti, türkülerin kardeşliği, halkların rengarenk coğrafyası, ozanın bilgeliği, bu bilgeliğe nasıl saygı duyulduğu, aklımıza ve yüreğimize kazınıyor bu eserde. Hasan Ali Toptaş'ın Kuşlar Yasına Gider adlı kitabı da bir baba oğul hikayesiydi ancak Kemal Varol'un Aşıklar Bayramı kadar etkileyici olmadı benim için. Hasan Ali Toptaş'a göre "Babalar, alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır." Kemal Varol'a göre "Baba dediğin tamamlanmamış bir kelimedir zaten."
Aşıklar Bayramı
Aşıklar BayramıKemal Varol · İletişim Yayınları · 20192,888 okunma
724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
Kitap hakkında 12 ay 10 hafta 16 gün 6 saat 20 saniye konuşabilirim..' Bu kitabı okuyan herkes bir "TUTUNAMAYAN" olduğunu fark eder..' Gerçek "tutunamayanlara" saygım büyüktür Onları bir ansiklopedide toplamak isterim ; 12 fasikül bir cilt 3 fasikül 1 harf 3 harf bir kelime' . Okuduğumdan beri içim eziliyor bir şeyler yapmak
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,6bin okunma
104 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Öncelikle kitaba roman gözüyle değil bir ödev ders gözüyle yüzleşme gibi bakmak gerekir monolog geçmesine rağmen su gibi akıyor. Yüzlerce sayfalık kitaplarda altı çizilecek bir kaç cümle ararken konsantre çarpıcılık ile kabul et haklıyım der gibi yüzünüze vuruyor her cümlesi. "her özgürlüğün ucunda bir yargı vardır; işte özgürlüğün son derece ağır bir yük olması bundandır."
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 201415,1bin okunma
284 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Açıkçası ne yazsam bilmiyorum . Keşke savaşlar olmasa, keşke çocuklar ölmese. Kitabın kapağını kapattığım an boğazımda o düğümü hissetim ve bir kaç dakika olduğum yerde kaldım . 13 yaşında yazmaya başladığı 2 senelik bir günlük ve 15 yaşına geldiği son sayfalarında yazdıkları ise muazzam. Günlük ilerledikçe Anne’nin nasıl olgunlaştığı , nasıl büyüdüğü o kadar belli oluyor ki. Her daim kendini geliştirmek isteyen birini görüyoruz .Yaşasa hayallerinde ki gibi güzel bir yazar olurdu eminim . Dönemin koşulları gerçekten zor ve insanlık dışı. Dört duvar arasında geçirdiği 2 sene , her gün ölümle yüzleşme korkusu... ve asla kaybetmediği umudu, bir çocuk bunları yaşamamalı. Kitabı okuduktan sonra , belki bir nebze olsun 4 Ağustos 1944 sabahı o askerlerin ellerinde silahlarla ,Anne ve sevdiklerinin önünde dikildiği an hissettiklerini hissedebilirsiniz. ve Anne senin hatıra defterini okumuş biri olarak kalbime nasıl değdin , sana nasıl hayran kaldım bir bilsen...keşke bunları yaşamak zorunda kalmasaydın.
Anne Frank'ın Hatıra Defteri
Anne Frank'ın Hatıra DefteriAnne Frank · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20177,6bin okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.