Zaman doldu galiba? - Neyin zamanı? - Bu adada geçireceğin zaman. - Öyle görünüyor. - Seviniyor musun? - Neye? - Buradan ayrılacağına, başka bir yere gideceğine, yeni bir hayata başlayacağına? - Yeni mi? Nasıl bir şey bu? - Belki insanın tek başına yaptığı bir şey. - Böyle bir şey yok. Pişirdiğimiz her çorbanın içine, daha önce birileri tükürmüştür.
Yalnızlıkla doldu odalar
Ta ki taştı bahardan bile uzağa
Geçiyor zaman, yine yeniyor beni
Ellerim, zihnim yaralarla dolu..
Her yere geç kalışım
Sebebi mi uykulardan kaçışım
Beni lapa lapa yıka
Gecenin içine karışan, ağaran başım..
Hayır Serisinin şimdiye kadar okuduklarım arasında en beğendiğim kitabı. Dokunaklı, çarpıcı ve bir o kadar duygusal.
Janusz Korczak’ın hikayesini okuyoruz bu kez. Çocukları minik, tatlı, gelip geçici ve ciddiye alınmaması gereken yavru insanlar olarak değil; birer birey olarak görmemiz gerektiğini düşünen ve inandığı bu yolda büyük adımlar atmış,
Her sabah doğan güneş bir sabah doğmaz oldu.
Elleri ellerimden kayıp giden yıldız oldu
Gülünce ışık saçan o gözler yaşla doldu
Ağlama duymaz artık bir varmış bir yok oldu
Üzülme anla artık belki de huzur buldu...
"Seninle burcumuz tutsaydı keşke
Aslanlar bir başka yengeç bir başka
Yarını olmayan hayırsız aşka
Ayrılık nikahı kıyalım gitsin"
youtu.be/Qz-umwx4f_k?si=...
"İklimler çileme çare bulmuyor.
Mevsimler halimi sormuyor Ayşen...
Sakiler derdime derman olmuyor.
Şarkılar yaramı sarmıyor Ayşen...
İlkbahar, yaz derken
YALNIZLIĞIN YARATTIĞI İNSAN
Pardösüsünün kürklü yakasını kaldırınca üşüdü mü diye baktım. Aslında soluk esmer yüzü balmumu gibi sararmıştı.
– Üşüdün, dedim.
Kaşını kaldırdı. Yanağındaki çıban yerinde kan yoktu. Durdum. Yüzünü avuçlarıma alıp ovaladım.
– Neden böyle oldun, dedim.
Güldü. Karanlığa doğru tükürdü. Başını iki tarafa şiddetle
HAVUZ BAŞI
Beyazıt Havuzu'nun kenarındaki kanepelerden birine oturmuş sizi bekliyorum. Yaşını almış bir adamın yirmi yaşındaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşaması ne demektir, diye düşünüyorum: Belki, bir geç olma hadisesi. Belki de bir çeşit hazları, kederleri, çocuklukları uzatma temayülü. Ama bu uzayan yaz, kışın gelmeyeceğine alamet
Kadın bir hüzündür bana göre çoğu zaman. Şiire yakın bir tebessüm, ağlamaya müheyyâ bir keder. Havva'nın dudaklarında beliren ilk kelime gibi varlığımıza yanıt sunan bir keder anlatmaya çalıştığım. Bir gözyaşı gibi kararsız titreyen bakışlarda. Ne anlatıyorum ki... Kitaba dair yazmam gerekiyor...
Tasavvuf ve kadın deyince aklıma hücum eden
Bir kabusa dalmak, masalsı anlatımı ve içerdiği konusu bakımından hayatım boyunca aradığım kitap olabilir.İçinde aşk unsuruna çok fazla değinilmemiş olsa da okuduğum en iyi komedilerdendi.Daha doğrusu trajik komediydi. Duygu ve düşüncelerime geçmeden kitap nelerden bahsediyor kısaca ona bir değinelim;
Ana erkek karakterimiz babasının şirketini
Allahım bizi koru! dedi biri; öteki amin! dedi. Beni görmüşler gibi bu kanlı ellerimle. İçime doldu duydukları korku. Allahım bizi koru! dedikleri zaman Ben de amin demek istedim, diyemedim.
Arap ülkesinin ıssız bir çölünde
Gururla yükselmedeydi üç palmiye.
Aralarındaki kıraç topraktan şırıldayarak Fışkırıyordu serin sularıyla bir kaynak
Yeşil yapraklardan bir örtü korumaktaydı kaynağı
Güneşin yakıcı ışınlarına ve tozuyan kumlara karşı.
Uzun yıllar geçip gitti böylece
Uğramadan oralara hiç kimse.
Hararetten kavrulmuş bağrıyla
"Seni az seviyorum" dedi Derdâ.
"Ben daha az" dedi Derda.
Bir daha da konuşmadılar...
Uzun zaman sonra bir inceleme daha ki bence bu kitaba bir çok inceleme yazılabilir...
Derdâ ve Derda ile aynı isimleri taşıyan ve aslında yolları aynı yaşta (11) bir mezarlıkta kesişen iki küçük çocuğun kendini bulma yolunda yaşadıkları
Kitap ilk çıktığı zaman büyük bir heyecanla almıştım, ama sonrasında aşırı derecede popülerleşmesi herkese sürekli paylaşması yüzünden çok hevesim kaçmıştı. Popüler olan şeyleri okumaktan keyif almıyorum.
Açıkçası kitabı okumayı da düşünmüyordum yakın zamanda, ama sağ olsun kızlar okusak mı dedi dediğinde bir anda karar verdik ve kitapla ilgili
yorumu anlık okuma günlüğü olarak yazdım (SPOİ İÇERİR):
syf 11 : ay bi ağlıcağım geldi
14: Jin-sanın her sahnesine bitiyorum MHAFHHDHF adam hem babacan hem komik
15: AH BE NİŞİMARU BEE olm çok üzüldüm şu an AH BE nişimaru-sanın eşi hanım teyze (Makie)valla çok üzüldüm şu an :'(
19: nişimaru sana çok üzülüyorum AMA Morişita-kun ...