Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
572 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Viktor HUGO; Sefiller de, Bir İdam Mahkumun da ve bu eserinde de izlediğim şu ki: Yaşadığı dönemin ve çok daha öncesinden Orta Çağın hukuk, yargı, yaşam, toplum düzenini bir hikaye etrafında mükemmel bir yargılamaya yatırıyor. Bu eserini 1831 de yayımlamasına karşıt 1400 lü yılların gerek Fransa nın gerek Avrupa nın hukuk düzenini mükemmel
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202232,7bin okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
GÖĞE BAKMAYA NE DERSİN
YouTube kitap kanalımda Göğe Bakma Durağı şiirini Turgut Uyar'ın mezarının yanında okudum: ytbe.one/Dy3e2LMUwnY Turgut Uyar ile tanıştığım kitap olmuştur. Bu tanışmaya paralel olarak şöyle bir tezim var; mimarlıkta Rönesans Mimarisi ne ise, bundan böyle Turgut Uyar da benim için şiirin Rönesans mimarıdır. Böyle düşünmemin çeşitli
Göğe Bakma Durağı
Göğe Bakma DurağıTurgut Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 202332,6bin okunma
Reklam
Zamanin mimarisi
Mademki zaman geçiyor ve hastahanenin asma saatinde ki yelkovanlar dönüyor, elbette bu yelkovanlar gece yarisini gösteren işaretin de üstünden geçecek ve saat 12'yi çalacaktir. Bu kadar laf, saatin 12'yi çaldiğini anlatmak içindir. On iki tokmak sesi, bir bostan kuyusu dolabindaki ufak su maşrapalari gibi birbirinin peşinden kuyudan çikti ve kuyuya daldi. Zamanin kuyusu! Tek ve 40 mumluk bir elektrik ampulünün altinda uzayan uçsuz bucaksiz koridordan gece bekçisi geçiyor. Tipki yelkovanlarin kadran üzerinden geçişi gibi, gece bekçisi de, her saniye gidip geldiği koğuşlarin önünden bir kere daha geçiyor. Bu gece, şu an, adeti malum bir senenin,ismi malum bir ayinin, adi malum bir günün, sayisi malum bir saatidir. Şu anda gece bekçisi mesela 17 numarali koğuşun önünden hayatinda kimbilir kaçinci olarak geçiyor ve daha kaç defa geçecek? Şu anda susan ve yalniz içinden hirildayan saat, kimbilir bütün hayatinda üstüste kaç kere çaldi ve geriye kalan ömründe de daha kaç defa çalacak? Bunu bilmiyoruz; ne siz, ne ben, ne gece bekçisi, ne de asma saat.... Dikkatimiz, saatin 12'yi her çalişini ve gece bekçisinin 17 numarali koğuş önünden her geçişini anlamak içindir.
Sayfa 53 - Büyük doğu yayinlari
Japon mimarisi wabi-sabi ruhuyla inşa edildiği için heybetli ya da mükemmel olmaya çalışmaz. Yapıların ahşap olması geleneği, şeylerin geçiciliğine ve yeni nesiller için yeniden inşa edilmesi gerektiğine vurgu yapar. Japon kültürü insanoğlunun ve yarattığımız her şeyin kısacık doğasını kabul eder. İşin sırrı, bazı şeyler üzerinde kontrolümüzün olmadığını, zamanın geçtiğini ve çevremizdeki dünyanın geçici doğasını kabul etmektir.
Sevgi - Oradakiler bir vücudun sahibidirler ve ebediyeti de onun arkasından görürler; güneşin dünyasında maddenin, ihsaslarımızın bu mesut vehminin nizamı hâkimdir, onun için zamanı henüz aydınlığın memesinden emen bahtiyarlar, maddenin hallerini ruhun değişmez halleri sanırlar ve ölümden sonra da onun süreceğine inanırlar, halbuki şimdi biz
Reklam
430 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kayıp Zamanın İzinde'de Kaybolmak
YouTube kitap kanalımda Marcel Proust'un hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: youtube.com/watch?v=n5e0iz7... Bu incelemeyi Marcel Proust ismini daha önce hiç duymamış olanlar ya da kitaplarını okumak isteyip de okumaya çekinenler için yazıyorum.
Swann'ların Tarafı
Swann'ların TarafıMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20214,225 okunma
Anıtkabir neden bir türbe olmadı? Çünkü türbe mabed gibi tasarlanamaz. Ölüm mimarisi her şeye rağmen, tevazu gerektirir. Devrinde cihan padişahı olan Muhteşem Süleyman’ın kabrinde bile bunu hissedersiniz. Mustafa Kemal için Türk mimarisi esas alınarak bir yapı inşa edilse idi, elbette millî bir âbide olurdu. Fakat bu milli yapıdan kaçınılması için çok önemli bir sebep vardı: Türbe İslâmı çağrıştırır! Bu da o zamanın yöneticilerinin laiklik anlayışına uymazdı. Ama bir putperest Yunan tapınağını kopyalamaktan çekinmediler! Neredeyse sadece 10 Kasımlarda duyulan bir kelime vardır: “Mozole”. Evleri, Çiftliği, köşkü, silahları, kıyafetleri gibi bir de “mozole”si vardır Atatürk’ün. . . Kelimenin yılda bir defa kullanılması, onun bizim açımızdan öncesinin ve sonrasının olmadığını gösterir. Esasında “mozole” daha doğrusu “mausoleum” bizim kültürümüze yabancı, ama binlerce yıllık bir kelime. Antik çağda, Halikarnasos’da Karia satrabı Mausolos için karısı Artemisia tarafından yaptırılmış anıt mezar böyle anılıyor.
Sayfa 115Kitabı okudu
"Yüzyıl Diyalektiği..."
-" Zaman kadans dedikleri ahenk helezonuna vak'aların posasını değil de keyfiyetini yerleştirme işinden başka gaye tanımaz. Bu "tarihî-zamanî" şuur önünde, kronolojik tarih ve tarihî "konjüktür-devre" lerin her dilimi, zamanın maksatlılığı açısından bütün dilimleri içinde barındırır. Bütünün parçaya tecellisi hikmeti... Parça, bütünün habercisi, sırrı, delili ve sirayet edilenidir. Bir şeyin başka bir şeye sirayet ve nüfuzu, sirayet ve nüfuz eden şeyin, kendisine sirayet ve nüfuz edilen şeyle perdelenmesidir. O hâlde, zamanın gaye noktasına nisbetle tarihî "konjüktür-devre" dilimleri zâhir hükmünde; ve gaye noktası da, ayrı ayrı hakikatleri belirten bu dilimlerin gıdası, "bâtın"ı hükmündedir... İçinde bulunduğumuz yüzyılı İslâm'ın fetih ve oluş, oluş ve fetih dönemi olarak ilân etmek, "zaman hükmü" bakımından İBDA memuriyetinin zâhir ve bâtın ölçüsüyle ifşâıdır da. Bu mânânın şahidi, kaynağı, sirayet ve nüfuz edeni ise, feyz aldığı mihraka nisbetle alıcı-verici rolünde billurlaşan bir hüviyetin mimarisi olarak Büyük Doğu'dur."
Sayfa 120 - "Üç Işık" isimli konferanstan, İBDA YayınlarıKitabı okudu
272 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
kapalıçarşı romanı enfesti. Tabi  sonrası biraz yorumlara baktım.... Enteresandı. Çünkü bu kitap öyle sade akan romanlardan değil de...içinde biraz felsefe,  biraz okuma birikimi,  biraz da tarih vardı. Örneğin "Uzun İhsan Efendi" nin isminin nereye vardığını( ki İhsan Oktay Anar'ın yazım diline hayranım ve Fuat Bey'in kitabında da aynı
Kapalıçarşı
KapalıçarşıFuat Sevimay · Hep Kitap · 2017393 okunma
Reklam
1026 syf.
·
Puan vermedi
TOLKİEN VE TANRISAL YAZARLIK Kimi insanlar yazarak var olurlar. Satır satır dökülürler kağıtlara ve oradan da dosdoğru zihinlere... Birkaç voltluk bir elektrik sinyalinden ibaret fikirleri kıvılcımlar eşliğinde insandan insana sıçrar; işte yazarlar da o sinyaller aracılığıyla yaşama tutunurlar. Çoğu yazar için, kök saldığı zihinlerde var olmak,
Yüzüklerin Efendisi
Yüzüklerin EfendisiJ. R. R. Tolkien · Metis Yayınları · 201618,6bin okunma
196 syf.
8/10 puan verdi
Rum ve Ermeni Hemşerilerim
Reji’nin Kadınları güzel bir sürpriz olarak çıktı karşıma. Memleketim Samsun’a olan sevgi ve ilgimi bilen bir dostum haberdar etti beni. Üstelik hediye olarak da gönderdi. Kapaktaki fotoğrafı bile heyecan duymama yetti tabii; öyle ya konusu Samsun’da geçen bir romandı bu… Yazarı hakkında hiçbir bilgim yoktu, Kısa bir araştırma sonucunda Samsunlu
Reji'nin Kadınları
Reji'nin KadınlarıCem Kükey · Favori Yayınları · 20194 okunma
'Zaman harcamak' dediğimiz, aslında hayatlarımızın harap mimarisi için kullandığımız bir edebî kelammış, o harcanan saatlerde bir zerre dahi kayıp yokmuş meğer. Bunun kanıtı, filmlerle telefon muhabbetleriyle, kariyerle ve dondurulmuş pizzayla zaman öldürdüğümüzü zannederken zamanın bizi yavaşça öldürdüğü gerçeğinde görülebilir. Kim bilecekti ama?...
Sayfa 211Kitabı okudu
86 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.