Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öğrendiklerinizin kalıcı olmasını sağlamak için:
1. Öğrenmek istediğiniz şeyler ile bildiğiniz şeyler arasında manalı olacak bağlantılar kurma üzerinde düşünün. Kurabildiğiniz kadar çok manalı bağlantılar kurun. 2. Ne öğrenmek istediğinizden iyice emin olun. Eğer iyice anlamadan örneğin bir formül veya yabancı dilde bir deyim ezberlemeye çalışıyorsanız kısa zamanda unutursunuz. Unutmak istemediğiniz şeyleri, onları hiç bilmeyen birine anlatıyormuş gibi kendinize anlatın. 3. Düşüncelerinizi organize edin. Karmaşık konuların önce anahatlarını çıkarın ama anahatların olabildiğince mantıklı olmasına özen gösterin. 4. Önce öğrenmek istediğiniz şeyi özetleyin, daha sonra detaylara girerek konu hakkında derinlemesine bilgi edinin. 5. Hiçbir zaman sınavdan bir gün öncesine kadar bekleyip o gece sabahlayarak öğrenmeye çalışmayın. Öğrenirken de acele etmeyin. Öğrenmek istediklerinizi bir oturuşta değil aralıklarla çalışarak öğrenin ve öğrendiklerinizi tekrar edin.
1. İçine dönmeyi bırak 2. Hayatındaki olumsuzluklara odaklan 3. Hayır şapkanı tak 4. Duygularını bastır 5. Koçunu sepetle 6. Kişisel gelişim kitabı ya da biyografi yerine roman oku 7. Geçmişe tutun
Reklam
Jung'a göre, sayısız arketip olsa da, en önemli dördü şunlardır: 1. Özbenlik. Bu arketip, bilincin ve bilinçaltının birleşimini temsil eder. Kişisel bütünlük ve birlik arzusunu simgeler ve bireyselleşme yoluyla gerçekleşir; bu süreçte bireyin kişiliğinin her parçası eşit olarak ifade edilir ve psişik denge sağlanır. Rüyalarda, özbenliğin
Duygu durumunu algılarını etkilemesini önleyecek beş temel prensip
1. Olayları ve söylenilen her şeyi kişisel algılama 2. Yaşadıklarını genelleme çünkü bir şey her şey değildir 3. Felaket tellallığı yapma dünyanın sonu değil 4. Herkes hata yapabilir unutma zihin okuma etiketleme 5. Kimse senin doğrularını yaşamak zorunda değil
Osmanlı İmparatorluğunun Gerilemesinin 8 Nedeni
1) Kanunları uygulamamak 2) Adaletsizlik 3) Devlet işlerinin ehliyetsiz ellere düşmesi 4) Bilim adamlarının fikirlerine tahammülsüzlük 5) Modern askeri teknolojide bilgisizlik 6) Orduda disiplinsizlik 7) Devlet servetini kötüye kullanma, rüşvet.
"Cüneydi Bağdadi şöyle demiştir: Dört haslet vardır ki kişinin ameli ve ilmi az da olsa bu vasıflar onu ulvi derecelere çıkartır. 1-Hilm 2-Tevazu 3-Cömertlik 4-İmanın kemali olan güzel ahlaktır."
Sayfa 22
Reklam
LAN'a Engel Olma Önerileri 1. LAN etkisi en çok kısa dalga boyu olan mavi ışıklarla olur. Mavinin zıddı kırmızıdır. Evdeki aydınlatmaları sarı-turuncu, kırmızı olanlarla değiştirebilirsiniz. 2. LAN, ışığın şiddetinden de etkilenir. Ev ışıklarını DİM'li lambalarla değiştirebilirsiniz. 3. LAN'ın olumsuz etkileri en çok elektroniklerden gelen ışıkla olur. Cep telefonuna, bilgisayara gece filtresini indirmek gerekir. 4. LAN'dan kurtulmanın yolu, ideali saat 18.00 sonrasında olsa da en geç 20.00 sonrasında elektroniklere veda etmektir. 5. Geç saatlere kadar oturup LAN'a maruz kalmamak için uyku düzeni çok önemlidir. Bu sebeple sirkadiyen iç saate bağlı kalmak burada da ön plana çıkar.
Bergusi'nin annesine izdivaç şartları :) 1. Filistinli olmalı 2.Bergusi ailesinden olmalı 3. Çocuk eğitimiyle uğraşan biri olmalı, çünkü ben çocuk eğitiminden pek anlamam 4. Kesinlikle çalışmamalı, ben ve çocuklarımız onun tek uğraşı olmalı 5. En önemli şartım ise annesi değil babası evin reisi olan bir aileden olmalı; hayatı sorunlarıyla cehenneme çevirecek güçlü bir eş istemiyorum .
Gog əmidən məsləhət
Eğer maske kullanılması yaygınlaştırılsa birçok faydası olurdu sanıyorum: 1. Sıhhi fayda: Tenin korunması, 2. Estetik fayda: Isınarlama bir maske daima doğal simadan daha güzel olur ve bir sürü aptal, biçimsiz surat görülmesini önler. 3. Ahlaki fayda: Yapmacık görünmek, yani yüz ifademizi çoğu zaman duymadığımız hislere uydurmak lüzumu çok azalır, yalnız sözlerle sınırlanır. Felaket içinde bir dostu, duymadığımız bir acıyı yüzümüzde sahte bir surette ifadelendirmek lüzumu olmadan ziyaret edebilirsiniz. 4. Manevi fayda: Yapmacık görünmek lüzumu maske ile bile Marx Beerhom'un Happy Hypocrite isimli eserinde ispat ettiği gibi, maskenin örttüğü yüzün etini de yoğurup ona kendi şeklini veriyor, hatta maskeyi takması huyunu değiştiriyor. Yıllarca tatlı ve sakin bir maske taşıyan hiddetli adam yüzünden sadece asabi çizgileri, ifadeleri yok etmekle kalmayacak, fakat sinirlenmek adetini de yavaş yavaş değiştirecek.
İslam'ın dokuz temel buyruğu; 1-) Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayın. 2-) Anne babaya iyilik edin. 3-) Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. 4-) Kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın. 5-) Haklı bir sebep olmadıkça Allah'ın yasakladığı cana kıymayın. 6-) Rüşdüne erişinceye kadar yetimin malına sadece iyi tutumla yaklaşın. 7-) Ölçü ve tartıyı adaletle yapın. 8-) Söz söylediğiniz zaman, yakınlarınız bile olsa, adaletli olun. 9-) Allah'ın ahdini tam olarak yerine getirin. Genel: Bu benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun, (başka) yollara uymayın. (En'âm Sûresi 151-153)
Reklam
(* Mülk kelimeleri '' melik'' diye de okunabilir) Bakınız metin "adl" ile başlıyor, "adl" ile bitiyor. Yani başı (M adalet, sonu adalet. Öteki unsurlar çemberin neresinde olunsa olsun, dönüp dolaşıp gelecekleri yer adalettir. Şimdi gelelim açıklama faslına. 1. İnsanoğlu tek başına yaşayamaz (Yalnızlık Allah'a mah- sus). Çünkü insan medeniyyün-bit'tab'dır. Yani yaratılış itibarı ile cemiyet halinde yaşaması gerekir. Ve öyle de yaşar. 2. Cemiyet halinde yaşayan insana bütün fertlerin tâbi olacağı bir mevzuat lazımdır. Bu töre olabilir; kanun, örf, şeriat olabilir. 3. Bu mevzuatı ayakta tutacak (ona uyulmasını sağlayacak) bir organizasyona ihtiyaç vardır. Bu padişahtır, devlettir, hükümettir. 4. Fertler cemiyet halinde yaşayabilmek için, yani medeni olabilmek için kanuna, örfe, padişaha, devlete, hükümete itaat etmek zorundadırlar. 5. Padişaha (devlete-hükümete) itaati mümkün ve zaruri kılan padişahın (devletin-hükümetin) âdil olmasıdır. 6. Çünkü adalet mülk ve devletin salâhının teminatıdır (Adalet mülkün temelidir). 7. Mülkü korumak için askere ihtiyaç vardır. 8. Askerin varlığı için mal (toprak-mahsul-üretim) ve para lazımdır. 9. Üretimi yapan, toprağı ihya eden ve parayı sağlayan (vergi veren) râiyettir (yani halktır). 10. Vergiyi adaletle toplamak ve adaletle harcamak padişahın (devletin, hükümetin) görevidir. 11. Cihanın ayakta durmasının (yani nizâm-ı âlemin) asıl sebebi adalettir. Bu kadimden gelen bir formüldür. Osmanlı'ya kadar ulaşmıştır. Bu formül devlet-adalet-hükumet yahut padişah, -yani sen ona ne dersen de- ile halk arasındaki münasebeti belirliyor.
Şeytan Ayetleri Kitabı Ve Garanik Kıssası
1. Türkiye'de Turan Dursun gibi yazarlar ve ateist forum gibi yerlerde olayın anlatılışı açık bir bilgisizlikten kaynaklanır. İki rivayeti birbiri ile karıştırmışlardır. 4. Bu rivayet muteber hadis kitaplarında geçmemektedir. 6. Metinleri kendi içerisinde tutarsız detaylar içermektedir. 7. Rivayette umum belva vardır. Sansasyonel bir olay tek bir ravi kanalıyla nakledilmiştir. 8. Olayın anlatısının kendisine dayandığı tek sahabi ravi olan Abdullah ibn Abbas olayın yaşandığı söylenen dönemde henüz doğmamıştır. 9. Rivayetin anlattığı olay örgüsü Kur'an'daki ayetlerin akışı ile uyumsuzdur. Rivayet, bu ayetleri açıklama iddiasında olduğu için kendi içerisinde tutarsız hâle gelmekte ayrıca Kur'an ile çeliştiği için daha güçlü tarihi veriye muhalefet etmiş olmaktadır.
Sayfa 153 - İnsan YayınlarıKitabı okuyor
Kendimi hiç sevmedim, da­ha büyük bir yalnızlığa itildim. "Dertleşilebilir olanlar" gibi bir ulamda birleştirmeyi yadsıdığım candan kişiler de azalalı beri toplumsal yaşamın bireysel yaşamı etkilediği savına katılıyo­rum. Ne yazık ki yakın geçmişimize ilişkin doğru belgeleri ne­rede bulabileceğimi bilmiyorum. Sizi daha fazla sıkmamak için yanıtlayacağınızı umduğum sorulara geçiyorum: 1) Siz yaşamınız süresince hiçbir eyleme katıldınız mı? Ai­leniz izin verdi mi? 2) Şimdilerde olsa, katılır mıydınız? 3) Siz olsanız duyumsamalarımı nasıl bir Türkçeyle akta­rırdınız? 4) Hangi dönemde, nerede yaşamamı önerirdiniz?
Sayfa 91 - PdfKitabı okudu
İlişkilerde duyguların farkına varmak, onları anlamak ve değerlendirmek
Duygusal anlamakta ihmal edilerek büyüyen insanlar, ilişkilerinde duygular ile alakalı yanlış düşünceler taşımaya eğilimlidir. Burada güzel ancak çok ayrıntılı olmayan birtakım örnekler sunacağız; 1) Duygularınızı ya da problemlerinizi diğer insanlarla paylaşmak onları yük gibi hissetmenize neden olur. 2. Duygularınız ya da problemlerinizi diğerleriyle paylaşmak onların uzaklaşmasına sebep olur. 3)İnsanların sizin nasıl hissettiğinizi görmesine izin verirseniz, bunu size karşı kullanacaklarını düşünürsünüz. 4) Diğerleriyle duygularınızı paylaşmak sizi güçsüz gösterir. 5) Zayıf yönlerinizi diğerlerinin görmesine izin vermek sizi dezavantajlı bir konuma sokar. 6) İyi bir ilişkiniz olmasını istiyorsaniz savaşmamak en iyi yoldur. 7) Problem ile ilgili konusmak yararlı değildir. Sadece eyleme geçmek bir problemi çözebilir. Neyse ki bu inançlardan bir tanesi bile doğru değildir. Aslında her birisi ölümcül bir hatadır diyebiliriz. (Sadece herhangi bir fikre nasıl tepki vereceğini bilmeyen duygusal anlamda ihmal edilmiş bir başka kişi ile duygularınızı paylaşıyorsanız bir istisna olabilir.) Duygularınızı kendinize saklamanız gerektiğini ifade eden doğrudan ya da dolaylı mesajlar alarak büyüdüğünüz zaman, bu duyguları yük ya da diğer insanların hoşlanmayacağı seyler olarak düşünmeniz son derece doğaldır.
Cumhurbaşkanı İnönü'nün nutku ile konuyla ilgili diğer bazı nutuk ve tamimleri basında yer alan konuyla ilgili yazıları içine alan bir kitap, Irkçılık-Turancılık adıyla aynı yıl Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Yayınları'nın dördüncüsü olarak Maarif Vekàleti tarafından bastırılmıştır. Kitapta Falih Rıfkı Atay'a ait 11, Hüseyin Cahit Yalçın'a ait 8, Necmettin Sadak'a ait 5, Asım Us'a ait 5, Zekeriya Sertel'e ait 4, Nadir Nadi'ye ait 4, Ethem İzzet Benice'ye ait 3, Ahmet Emin Yalman'a ait 3 ve daha başka yazarlara ait 2 veya 1 yazı bulunmaktadır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.