Hepimizin hayalleri vardır. En azından olmasını umduğumuz şeyler. Bazısı küçüktür onu gerçekleştirmek için çabalarız ve eğer azimliysek gerçekleştiririz. Bazısı ise çok büyüktür. Gerçekleşmeyeceğini biliriz düşlemeye devam ederiz. Hayal kelimesinin anlamı da budur zaten. ‘’ Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey.’’ Ama neden gerçekleşmeyeceğini bildiğimiz bir şeyi düşleriz? ‘’’En başından beri biliyordum. Ta en başından beri biliyordum bu hayalin gerçek olmayacağını. O kadar çok anlattırdı ki, bende belki bir gün gerçekleştiririz hayalimizi diye ümitlenmeye başladım.’’sf. 103 Bana kalırsa umutlanmak için yaparız her şeyin iyi olacağına, bir gün yoluna gireceğine inanmak için.
George ve Lennie’de öyle yaptı. George, bunun gerçekleşemeyeceğini, imkansız bir hayalden ibaret olduğunu anladığında Lennie’nin bunu kaldıramayacağını biliyordu ve bu yüzden Lennie’yi diğerleri bulmadan önce kendisi buldu ve onu öldürecek tetiği de kendisi ateşledi. İntikam için değil, dostu olduğu için.
Bazen sevdiklerinizi öldürmek zorunda kalırsınız, sırf canı daha fazla yanmasın diye, ölümü zalimin elinden değil de en güvendiğinin, en sevdiğinin elinden olsun diye... Çünkü gerçek dost öldürürken bile huzur verir ruhlarımıza ve onun elinden gelen ölüm cennet treninde ki yolculuğumuzun biletidir aslında...
‘’Onu kurtardığım için bana o kadar nazik bir tavırla teşekkür etti ki… Suya atlamasını ona benim söylediğimi tamamen unutmuştu’’