Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ufuk açan çalışmasında Janet L. Abu-Lughod, 1250-1350 yılları arasındaki Hint Okyanusu'nu, üç medeniyetin hakimiyeti altında olan muazzam bir dünya-ekonomisi olarak tasvir eder. Bu üç medeniyet Çin, Hindistan ve İslam mede­niyetleridir (Avrupa, Avrasya bölgesinin arka planda kalan önemsiz bir uzantısı hükmündedir.
Sayfa 23 - Ufuk YayınlarıKitabı okudu
Cebir’in Avrupa’da Görülmesi Matematik tarihî eserleri; yazılan ilk cebir kitabının Harezmi’nin el-Kitabü’l Muhtasar fi Hesabi’l Cebri ve’l Mukabele adlı eseri olduğunu belirtir. Batılı yazarların da belirttikleri gibi, İspanya yoluyla Avrupa’ya giren ilk cebir kitabı, Harezmi’nin adını belirttiğimiz eseridir. Bu eserde görülen çözüm yolları, İtalyan matematikçi, Leonardo Pisano (1170 - 1250) tarafından yazılmış Liner Abacı (Hesap Metodu) adlı kitap ile 1202 yılında İtalya’ya girmiştir. Bu eser, Batılı matematikçilerden; Passioli, Tarti- aglie ve Cardon’un çalışmalarına temel eser olmuştur.
Reklam
12. yüzyıldan Saltuklu eseri Erzurum Tepsi Minare ve Artuklu eseri Harput Ulu Camii minareleri gibi erken örnekler oldukça basık ve kalın gövdelidir. 13. yüzyıl örnekleri daha ince uzun olmaya başlar. İlk yarıdan olan örnek­ lerde dekor henüz çok sadedir. Düz kilit örgülü gövdede sırlı tuğlalı veya çi­ni mozaikli basit bilezikler görülür. 6unlar
Sayfa 70 - * Kültür bir mozaiktir ve geçmişin, geçmişe dair birikimin izlerini taşır. O nispette yaratma tabiri yaratılmış olana yalnızca keşfetme imkanı verir. Zira akılda beden misafirhanesindendir.
1250'lerde yazılmış olan Uc b. Unuk, uzak bir gezegenden dünyaya gelen ve insanların davranışlarını hayretle karşılayan bir adamı konu alır.
Homeros ve İlyada
Homeros antik dünyanın yüce dehası olarak tanınır. Antik Yunanların onu, her ikisi de MÖ dokuzuncu ya da sekizinci yüzyılda oluşturulmuş destansı şiirler İlyada ve Odysseia'nın yazarı olarak tanımlaması dışında hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Antik Yunanlar bu destanlara kültürel sembol ve ahlaki rehber kaynağı olarak saygı duyuyorlardı. İlyada, Yunanlar tarafından MÖ 1250'ye tarihlenen Miken Yunanlıları ile Truva arasındaki efsanevi Truva Savaşı'nın hikâyesini anlatır. Odysseia, Yunan Kahraman Odysseus'un Truva'dan İthaka'ya on yıllık yolculuğundaki maceralarını anlatır. Efsaneye göre Homeros kördü ve Sakız Adası'nda yaşıyordu. Eserleri, destanların yazılı değil, yüksek sesle dile getirildiği sözlü geleneğin bir parçasıydı. Homeros'un şair için "şarkıcı" anlamına gelen "aidos" kelimesini kullanması bu geleneği yansıtır. Bazı uzmanlar kendisinin bilfiil yazamadığını ama bir yardımcıya söyleyip yazdırdığını ve birçok kişinin geliştirdiği şiirlere son hâlini verdiğini ileri sürer.
Sayfa 142 - Kronik KitapKitabı okudu
1250. "Erkek ne derse yapan kadınlar, Amazonlar değil miydi atanız?" Silvan Güneş Biyografi Yazarı #silvangunes #biyografiyazari #biyografistim #biyografist #sg
Sayfa 84 - Sss
Reklam
Batu'nun hükümdarlığı döneminde bozkırlarda şehirleşme faaliyetlerinin 1250'li yılların ilk yarısı. Berke döneminde şehirciliğin yükselişi: 1250'lerin ortasından 1260'ların ortasına kadar. Şehirlerin artışında yavaşlama dönemi: 1270'li yıllardan 14. asrın 20'li yıllarına dek. Özbek ve Canıbek döneminde şehirciliğin altın çağı: 1320li yıllardan 1360'li yıllara kadar.
Bir hafta kadar sonra, Umur Samaz, Baretta'nın hesabına 2500 dolar daha yatırdı. Kalan parayı tez elden hazırlayacağına yemin ediyordu. Birkaç gün daha geçti ve bu defa Umur Amca, Havana fonuna 1250 dolar aktardı! Mahalleli Umur Emmi, açıkça Zenon Paradoksu'nu hayata geçiriyordu. Elealı Zenon'a göre, bir işin önce yarısı, sonra, kalan kısmın yarısı, daha sonra da kalan kısmm yarısı yapılırsa ve bu hep böyle devam ederse, o iş asla tamamlanmazdı! Besbelli, Umur Samaz'm Havana'yı umursadığı filan yoktu! Hödük Baretta, her gün Umur Samaz'ı arıyor ve bütün kibarlığıyla, fidye meselesini konuşuyordu.
TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİN TEMEL KİTABI
Türk adının, Türk milletinin isminin geçtiği ilk Türkçe metin. İlk Türk tarihi. Taşlar üzerine yazılmış tarih. Türk devlet adamlarının millete hesap vermesi, milletle hesaplaşması. Devlet ve milletin karşılıklı vazifeleri. Türk nizamının, Türk töresinin, Türk medeniyetinin, yüksek Türk kültürünün büyük vesikası. Türk askeri dehasının, Türk askerlik sanatının esasları. Türk gururun ilâhi yüksekliği. Türk feragat ve faziletinin büyük örneği. Türk içtimai hayatının ulvi tablosu. Türk edebiyatının ilk şahaseri. Türk hitabet sanatının erişilmez şaheseri. Hükümdarâne eda ve ihtişamlı hitap tarzı. Yalın ve keskin üslûbun şaşırtıcı numunesi. Türk milliyetçiliğin temel kitabı. Bir kavmi bir millet yapabilecek eser. Asırlar içinden millî istikameti aydınlatan ışık. Türk dilinin mübarek kaynağı. Türk yazı dilinin ilk, fakat harikulâde işlek örneği. Türk yazı dilinin başlangıcını milâdın ilk asırlarına çıkartan delil. Türk ordusunun kuruluşunu en az 1250 sene öteye götüren vesika. Türklüğün en büyük iftihar vesilesi olan eser. İnsanlık âleminin sosyal muhteva bakımından en mânalı mezar taşları.
Sayfa 15 - Önsöz - Muharrem ErginKitabı okudu
Müslim'in Ümmü Habibe radıyallahu anhâdan naklettiği efrad hadislerden birinde Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır: "Her gün farzların dışında on iki rekât nafile namaz kılan Müslüman kul için cennette bir ev bina edilir. "243 Tirmizi de aynı hadisi ayrıntılı olarak şöyle nakletmiştir: "Kim bir gün ve gece içerisinde on iki rekât namaz kılarsa cennette kendisi için bir eu bina edilir. Bu on iki rekât şunlardır: Öğleden önce dört rekât, sonrasında iki rekât, akşamdan sonra iki rekât, yatsıdan sonra iki rekât, sabahtan önce iki rekât, "244 (243. Müslim, 103, 728; Ebû Dâvûd, 1250; İbni Mâce, 1141) (244. Tirmizi, 415; Nesâî, 3/262)
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
Çin kaynaklarından anlaşıldığı kadarıyla nüfus kayıtlarının askeri, tarım, tüccar, esnaf ve hekim haneleri için ayrı kategoriler içerdiği açıktır; bu nedenle, 1250'lerde Cengizli yöneticiler, elleri altındaki yetenek havuzları hakkında kapsamlı bilgiye sahiplerdi.
Kronik Yayınları
Batının Yükselişi - Gotik Sanat
Gotik mimarları, Roman sanatının icat etmiş olduğu pervazları genişletip yetkinleştirdiler ve kesin kurallara uyan bir sistem ortaya koydular. Böylece, sütun başlıklarında ve başka süsleme öğelerinde, Roman sanatçılarının fantezilere dayanan anlayışının yerini, bitkilerin canlı ve kıvrak formlarına dayanan süslemeler aldı. Aynı büyüme ve gelişme eğilimi, bu bitki süslemelerine yeni bir varlık kazandırdı ve yaprak figürlerinin yer aldığı sütun başlıklarındaki on ikinci yüzyıl goncaları, 1220'ye doğru yaprak haline ve 1250'den sonra da dal haline geldi.
Sayfa 202 - Kabalcı Yayınevi, Germain Bazin, Selahattin HilavKitabı okuyor
1250- Şu halde ateşi helâk eden, mü'minin nûrudur. Çünkü bir şeyi zıddından başka bir şeyle gidermek imkânsızdır. Adalet gününde ateş, nûrun zıddıdır, zira, ateş kahırdan meydana gelmedir, nûr, ihsan ve fazıldan. Ateşin şerrini defetmek istiyorsan ateşin gönlune rahmet suyunu saç! O rah met suyunun kaynağı mü'mındır. Âb-ı hayat, ihsan sahıbının pâk ruhudur. Nefsin ondan kaçmakta Çünkü sen ateştensin, o su, ırmak suyu.
Sayfa 207
"Modern anlamda bir evrim fikri, ilk defa Nazzâm (ö. 835/845) tarafından ortaya atılmıştır. Nazzâm, evrimci bir yaklaşımla kainatın oluşumunu ve varlık türlerinin kökenlerini açıklamıştır. Bu yüzden, onun evrim teorisi, genel karakteri itibarıyla, kozmolojik bir evrim teorisidir. Nazzâm'ın meşhur talebesi ve ilk müslüman zoologlardan
Sayfa 14 - İnsan Yayınları
279 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.