Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
74 seçicinin önerdiği 405 kitap arasından seçilen 40 kitap. “40 Kitap” listesi öğretmenlerin, öğrencilerin, her kuşaktan ve meraktan okurun ilgi alanına girdikçe amacına daha çok yaklaşacak. Dileyen bu listeyi başucuna koyabilir, derslikteki panoya asabilir, okul yönetimine önerebilir ya da arkadaşına gönderebilir, gazetesinde yayımlayabilir ve
418 syf.
7/10 puan verdi
Bu kitabı kafam rahatken tekrar okuyacağım.Ne desem ne yazsam bilemedim.Birincisi isim daha uygun olabilirdi.İsim içeriğe zayıf kalmış.Bazı yerlerde rastlantıları abartmıştı.Gerçekten abartı vardı.Ermeni sorununa karşı Türklerin duyarsız kaldığını , 1923'ten öncesini kabul etmediklerini belirten sayın yazar hanımefendi o zaman neden borç ödedik "Türkiye Düyun-u Umumiye' ye olan borcunun son taksitini, ilk dış borcun alınmasından tam bir yüzyıl sonra, 25 Mayıs 1954' te ödemiştir." (Kaynak : tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrki... ) Ermeni soykırımı yanlı anlatılmış gibi geldi bana.Bu insanlar yüzyıllarca mutlu mesut yaşamamışlar mıdır? Tekrar değerlendirelecek. 7 vermemin sebebi kurguyu beğenmemdir ve yazarımıza duyduğum saygı.
Baba ve Piç
Baba ve PiçElif Şafak · Doğan Kitap · 201215,7bin okunma
Reklam
74 seçicinin önerdiği 405 kitap arasından seçilen 40 kitap. “40 Kitap” listesi öğretmenlerin, öğrencilerin, her kuşaktan ve meraktan okurun ilgi alanına girdikçe amacına daha çok yaklaşacak. Dileyen bu listeyi başucuna koyabilir, derslikteki panoya asabilir, okul yönetimine önerebilir ya da arkadaşına gönderebilir, gazetesinde yayımlayabilir ve
261 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Golding, 1954 yılında " Sineklerin Tanrısı" kitabını hiç bir yerde bastıramaz. 20 yayınevine gider, geriçevrilir. Sebebiyse " dönemin şartlarına ters algıyla yazılmış olması "mış. Sonunda kitab`ı basmağa yanaşan bir yayıncı çıkar, kitap basılır ve kısa dönem arasında bestseller olur. Çocuk kitab`ı sanarak başladım okumağa. Kitab`ın içinde çocuklardan başka şey yok ama bu kitap bir çocuk kitab`ı olmak için çok büyük... Kitap bir atom savaşı sırasında güvenlik sebebiyle ülkeden kaçırılmak istenen bir grup erkek çocuğu taşıyan uçağın ıssız bir adaya düşmesiyle başlar. Yaşları 6-12 arası bir yığın çocuğun liderlik üzerinde çekişmeleri, adaya hakim olmak istekleri onları adım adım " vahşileştirir". Golding, kahramanlarını çocuk seçmekle, merhametli, melek gibi bildiğimiz çocukların da şeytanlaşabileceği, " Sineklerin Tanrısı" nı simgeleyebileceklerini anlatmak ister. Zira yazar, boşuna kitab`ın ismini " Sineklerin Tanrısı" koymamışdır. "Sineklerin Tanrısı" Musevi dininde şeytan ismi yerine geçer... Eğer, " Hayvan Çiftliği" ni okumuşsanız, " Sineklerin Tanrısı" nı da aynı duygularla okuyacağınıza eminim. Kaba şekilde demem gerekirse, iktidar ya da liderlik söz konusu oldu mu, "hayvan" " çocuk" hiçbir şey ifade etmiyor. Hepimiz gaddarlaşıp, " vahşileşe " biliyoruz... Keyifli okumalar...
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080bin okunma
480 syf.
7/10 puan verdi
1954 İstanbul'undan 2012 İstanbul'una uzun bir yolculuk. Aynı kalan hayatlara nazaran gerçekleşen inanılmaz değişim. Kafamda hala bir tuhaflık...
Kafamda Bir Tuhaflık
Kafamda Bir TuhaflıkOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201913,4bin okunma
İşte, edebiyatımızın mutlaka okunması gereken 25 romanı! FavoriteLoadingOkuma listeme ekle 25“Sinekli Bakkal“, (1935-36) Halide Edib Adıvar “Kara Kitap“, (1990) Orhan Pamuk “Tutunamayanlar“, (1971-72) Oğuz Atay
Reklam
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Eser sekiz kısa deneme yazısından oluşuyor.Kitapta ki ilk deneme 1939 son deneme ise 1954 yılında yazılmış... Albert Camus bu eserini doğdu, çocukluğunun ve gençliğinin geçtiği yer olan Cezayir'i esas alarak; sert doğası ve çekici yakıcılığını diğer kentlerle kıyaslamaya başlayarak yazmış... Doğasına, denizine, dağlarına duyduğu bu şiirsel sevgiyi tüm yaşamına yansıtarak kendi felsefesini oluşturmuş... Eser de Yunan Mitolojisi ve Avrupayı sade bir dille yargılıyor. Denemelerde yer alan şehirleri duygusal ölçü de sevmiş ve eleştirmiştir. Paris onun gözünde yürek için bir çöl iken, Viyana'da sessiz bir genç kızdır. Cezayir ise dostluk gülüşünün dünyaya yayıldığı, başkaldırının, aşkın parçalandığı ve denize karşı yakılan ateşin keyfini bilenlerin gidebilecekleri yerdir... Yazar eserinde kendi kişiliğinden ve duygularından da bahsediyor... Açıkçası bu eserin bir bütün olarak roman olmasını isterdim. Bir deneme yazılmış aradan 3-4 yıl geçmiş ve tekrar yazılmış bu da biraz kopukluğa sebep oluyor. Bu konu kitabın arka kapak yazısında da belirtilmiştir. Yaz adı altında topladığı metinler, her zaman olduğu gibi, yazarın başka metinleriyle bağlantılıdır; bu nedenle bu denemeleri, Camus'nün Düğün ve Bir Alman Dosta Mektuplar, Tersi ve Yüzü, Sürgün ve Krallık adlı kitaplarıyla bir bütün içinde düşünmek gerekir. (Arka kapak yazısından)
Yaz
YazAlbert Camus · Can Yayınları · 20211,889 okunma
''Giriftem alem be merdı-u zor Ve likin nehurdemha hôd be gôl'' (Dünyayı mertlik ve bilek gücümüzle aldık; ama kendimizle birlikte mezara alıp götürmedik. Babürün 1502"de taşa kazıttığı bu satırlar aradan 452 yıl geçtikten sonra. 1954 yılında Tacik ilim adamı A. Muhtarov tarafından Abdurdan köyünde bir kuyunun yanında bulundu. Bu taş şu anda Düşanbe müzesinde saklanmaktadır.)
Pablo Neruda 1954 yılında Santiago Üniversitesinde verdiği bir seminerde ''Bilgi bir ışık gibidir. Sızacak bir yer bulur ve içeri girer'' diyor. Biz bu ülkede yıllardır bilgi içeri girmesin diye kapıları kapadık, çünkü bilgiyi içeri sokmazsanız ilkokul mezunu, eroin kaçakçısı milletvekilleriyle bir ülkeyi yönetirsiniz.
Sayfa 44
1940-1946 arasında köy enstitülerinde 15.000 dönüm tarla tarıma elverişli hale getirilmiş ve üretim yapılmıştı. Aynı dönemde 750.000 yeni fidan dikilmişti. Oluşturulan bağların miktarı ise 1.200 dönümdü. Ayrıca 150 büyük inşaat, 60 işlik, 210 öğretmen evi, 20 uygulama okulu, 36 ambar ve depo, 48 ahır ve samanlık, 12 elektrik santralı, 16 su deposu, 12 tarım deposu, 3 balıkhane, 100 km. yol yapılmıştı. Sulama kanalları oluşturularak enstitü öğrencilerinin uygulmalı eğitim gördüğü çiftliklere sulama suyu öğrenciler tarafından getirilmişti. Köy Enstitüsü uygulaması Hasan Ali Yücel'in 1946'da Milli Eğitim Bakanlığından ayrılmasına değin devam etmiştir. Hasan Ali Yücel'den sonra Milli Eğitim Bakanı Olan Reşat Şemsettin Sirer zamanında Köy Öğretmen Okullarına dönüştürülmüştür. Bu okullar da Demokrat Parti döneminde 27 Ocak 1954'te kapatılmıştır.[8] Kapatıldığı 1954 yılına kadar Köy enstitülerinde 1.308 kadın ve 15.943 erkek toplam 17.251 köy öğretmeni yetişmişti. Fakir Baykurt, Ümit Kaftancıoğlu, Talip Apaydın, Mahmut Makal, Mehmet Başaran, Pakize Türkoğlu, Hatun Birsen Başaran, Ali Dündar, Mehmet Uslu ve Dursun Akçam gibi önde gelen yazarlar ve düşünürler bu okullarda yetişmişlerdir. Wikipedia.
Reklam
UZUN YAĞMURLARDAN SONRA Sen yağmurlu günlere yakışırsın Yollar çeker uzak dağlar çeker uzak evler Islanan yapraklar gibi yüzün ışır Işırsa beni unutma Alır yürür sıcak mavisi gökyüzünün Kuşlar döner uzun yağmurlardan sonra bir gün Bir yer sızlar yanar içinde büsbütün Her şeye rağmen ellerin üşür Üşürse beni unutma Yeni dostlar yeni rüzgârlar gelir geçer Yosun muydum kaya mıydım nasıl unuttular Kahredersin başın önüne düşer Düşerse beni unutma 1954
Sayfa 23
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.