Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alihan Taşcı

Devamlı uygulama yapılarak elde edilen gerçek erdem öyle bir yaşam duruşudur ki, ahlaki açıdan iyi olan eylemi ne tesadüfe ne de sosyal baskıya bırakır.
Reklam
Tanrı gönlünce yaratır da her şeyi Neden ölüme mahkûm eder hepsini Yaptığı güzelse neden kırar atar Çirkinse suçu kim kime yüklemeli
Şu anda dünya aptallara, huzursuzlara, yüreksizlere ait. Yaşama ve başarma hakkına sahip olmak için, bir akıl hastanesine kapatılmak için gereken şartları yerine getirmek zorundasınız: düşünememe, ahlaka aykırı davranma ve aşırı coşku.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nefret ettiğim bir şey varsa, o da reformculardır. Reformcular üşenmeden dünyadaki yüzeysel kötülükleri tek tek tespit eder, sonra da bunları gidermek üzere kendini ortaya atar, ama böyle yapmakla temeldeki kötülükleri derinleştirmiş olurlar. Doğru, hekimler de hasta bedeni sağlıklı bedene benzetmeye çalışır; ama toplumsal hayatta neyin sağlıklı, neyin hastalıklı olduğunu bilemeyiz.
Canlı varlıklarda içgüdünün zekâ görüntüsü altında varlığını sürdürmesi, bence seyredilmeye değer en özel, en değişmez olaylardan biridir. Bilincin gerçekdışı bir şekilde başka bir kılığa bürünmesi, benim gözümde, hiçbir şeyin üzerini örtemeyen o bilinçsizliği iyice ortaya sermekten başka işe yaramaz.
Reklam
Metafizik, öyleyse, dinin bir mirasçısı olarak doğmuştur. O dinden temel ve nihaî bir dünya görüşü oluşturma görevini miras almış, ancak bu dünya görüşüne, din tarafından izlenen yoldan farklı bir yolu izleyerek ulaşmayı ve bunu, insanların bağımsız araştırmalarına dayandırmayı önermiştir.
Biz aslında insanları sevmeyiz. Sevdiğimiz, bir insan hakkında oluşturduğumuz fikirdir. Kısacası kendi uydurduğumuz bir kavramı – ve sonuç olarak kendimizi sevmekteyizdir.
bana öyle geliyor ki, ben ve benim gibi hisseden herkes için, yapaylık doğallığın yerini aldı,doğallık ise tuhaflaştı.
Spinoza:
insanlar... öyle bir yaradılıştadırlar ki ... acımadan çok öç alma duygusuna yatkındırlar, üstelik herkes ötekilerin kendi mizacına uygun yaşamasını, kendisi ne hissediyorsa onu hissetmesini ve onun reddettiklerini reddetmesini arzu eder.
Sayfa 132 - DipnotKitabı okudu
Yasa, herhangi bir amaca yönelik olarak insanların kendileri ya da başkaları için belirledikleri yaşama usulünden başka bir şey değildir.
Sayfa 58 - Spinoza Hukukçuya Ne SöylerKitabı okudu
Reklam
Hukuk denilen ve hayatımızın her anını kuşatan, kuşatmaya çalışan şeyden bir şekilde memnuniyetsizlik duyan her insan için Spinoza'nın söyleyecek çok şeyi vardır.
Sayfa 2 - Zoe YayıncılıkKitabı okudu
Kuşkuculuk, görünüşleri ve yargıları herhangi bir biçimde birbirlerine karşıt konuma getirme becerisidir; öyle ki, biz böyle yaparak, sonuçta, birbirine karşıt şeyler ve argümanlardaki güç eşitliği nedeniyle, önce zihinsel bir duraksamaya (epokhe) uğruyor, bunun ardından da ruh dinginliğine ( ataraksia ) ulaşıyoruz.
Sayfa 42 - Kuşkuculuğun Ne OlduğuKitabı okuyor
Kafama takılan bir şey, orada çok uzun bir süre kaldığı için, düşüncelerimin sayısı azdı.
Sayfa 42 - Korkuyu BeklerkenKitabı okudu
Tanrı dürüst kullarını korumak için onları çarpık yollarda muzaffer kılmıyor.
Korktum
Çünkü ' demek ki' diyemeyeceğim bir yerlere gelmiştim. İçime bir ağrı saplandı. Ne olurdu bir 'demek ki' daha diyebilseydim.
Bir ağacı, kuşu falan seyrederken değil, düşünürken sevmiştim. Hayır belki de kendimi yaşanacak güzel günler için saklamamıştım: belki de sadece duygularımda her zaman biraz geç kalıyordum.
Reklam
İkisinin de sağlığı mükemmeldi denilemez. Burada felsefelerinin psikolojik yansımaları olarak belirtmek gerekir ki Kant kabızlıktan, Nietzsche de kusmaktan mustaripti.
Immanuel Kant'ın hayatının çok da macera dolu olmadığını biliyoruz. Bundan daha hüzünlü bir şey hayal etmek zordur.
Umarım öyledir Echion umarım öyledir
Azatlı Echion Satyricon da hukuk konusunda okuyabilme becerisine değinerek şöyle der: Habet haec res panem - Bu işte ekmek var-
Unutmayın ki,
Kentlerin surları köy evlerinin yıkıntılarıyla yapılır. Başkentte yükselen her sarayı gördükçe,bütün bir ülkenin yıkıntıya çevrildiğini görüyormuşum gibi gelir bana
Hayata tecavüz eden ne çok yazar var şimdi.
İyi yazarlar hayata sık sık dokunur. Vasatlarsa elini hayatın üzerinden çabucak geçirir. Kötüler hayata tecavüz eder ve onu sineklere bırakır.
Mirko gibiyim.
Mirko, kendisinden özel olarak istemedikçe bir şey yapmıyor, asla soru sormuyordu, öteki oğlan çocuklarıyla oynamıyordu ve açıkça belirtilmedikçe, kendisi için herhangi bir meşguliyet aramıyordu; ev işlerinden verilenleri bitirdikten sonra, otlaktaki koyunların gözlerindekini çağrıştıran o bomboş bakışlarla ve çevresinde olup bitenlerle en ufak bir şekilde ilgilenmeksizin odada öylece oturuyordu.
Reklam
Gördüğüm en edebî hakaret
Yürürlükteki en yeni düşüncelere , onları bayağılaştırmak için, hemen ve ne olursa olsun burnunu sokan , bazen son derece içtenlikle çalışıp cabalamalarına karşın, el attıkları her şeyi gülünç bir hâle getiren, her alanda bilgisi yetersiz budalalar sürüsünden, bin bir çeşit prematüre yarattıktan biriydi.
Madem onlara göre biz bokuz, öyleyse, omuz omuza , bok kalalım ve bizi biz yapan boku onlara sıçratalım.
Sayfa 105Kitabı okudu
Acaba bunlar neden yaşıyorlar? Hangi mantık hangi hikmet bunların yeryüzünde dolaşıp nefes almalarını emrediyor?
Ecelin önceden belirleneceği inancı ona gizemli bir bağışıklık belirli süreler için ölümsüzlük getiriyor...
"Bugün günlerden ne?" diye sordu. Aurelino, salı olduğunu söyledi. Jose Arcodio Buendia "Ben de öyle sanıyordum"dedi. "Ama bir de baktım ki,dünkü gibi hâlâ pazartesi değil miymiş. Gökyüzüne bakın hele, duvarlara bak, bugün de pazartesi."