Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşe öztürk

Hoşnu tsuzluk bilimi diye bir şey olmalıydı. İnsanlar ruhsal kaslan­ nı geliştirmek için zor zamanlara ve sıkıntılara ihtiyaç duyar.
Reklam
Tanrısı insan denen varlığın dünyanın her yerinde ve her zaman aynı özü taşıdığını, uygarlığın bu kötücül özü bir parça dizginlemeye yaradığını söylüyor
Ölümün sıfır noktası arkalarında küçülmeye başlamış­ tı, ne de olsa hiç kimse yoğun duyguları fazla uzun süre yaşayamaz, bu çok yorucu olur ve tanımlanması mümkün olan her şeyin zararsız hale getirilmesi de mümkündür.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kişi eğer hakikate sırt çevirmezse ve hakikati aramayı sürdürürse, çevresindeki dünyayı daha iyi anla­ yacaktır (ve cehalet durumuna asla geri dönemeyecektir).
Çingeneleri yakmak için koca koca fırınlar yaptıklarına inanılan insanların,diğerlerinin göz ve saç rengini değiştirmesi daha kolay olmaz mıydı acaba ??
Reklam
Umacak hiçbir şey kalmamışken bile umudunu yitirmeyenleri; çılgın aşıkları ; baskı ve gerilim altında her türlü dehşet ve facia arasında mücadelesini sürdürenleri ;gayretlerinin gücüyle hayatın kabuğunu çatlatan devleri yüceltmek istiyordu .
Gözlerini kazıyamadığı eşiğe bakıp duruyor.ölmeyişin erinciyle ,kurtulmanın sevinciyle ve elbette hayatta olmanın tarifsiz kederiyle .
İnsanlar , bütün ümitleri tükendiğinde , hiçbir şeyi değiştiremeyeceklerine dair o eski inancın eteğine sığınırlar .. Adına kader denilen şeyin hükümranlığına .Akılla delilik arasındaki gizemli sınırda, büyük çaresizliklerin bu küçük ülkesinde , zihinlerinde ufuk çizgisi gibi uzun ve sakin uzanan , varlığından adları gibi emin oldukları , ama kimselere anlatamayacakları o sınır çizginde beklerler .
İnsan hayatta mahrum kaldığı şeylere zamanın sonsuz olduğuna inandığı için yanıyor
İnsan başkalarına yardım ettiği , başkalarını sevdiği kadar yükselir .
Reklam
Katı olan her şey buharlaşıyor, hayata tutunmak için inanmaya mecbur kaldığımız bütün yalanlar günü gelince açığa çıkıyor . Ve sonra biz ölmüyoruz . Daha kötü bir şey oluyor.Öğrendiklerimizle yaşamaya devam ediyoruz .
Çocukluğumun özeti , bitmek bilmeyen bir ampütasyon silsilesiydi .
Ve dünyanın ne kadar tuhaf olduğundan bahsetmek. İnsanlarla olmak güzel. Ama bir grup insanı bir araya getirip de konuşmalarına izin vermemek sosyallik değil bence ya sence ?
“Tanrı gibi düşün," dedi babam, ki böyle bir yanıtı hiç beklemiyordum. "İnanıyorsan var olup olmaması pek önemli değildir. Ayrıca en büyük inkârcının da en inançlının da içinde bir nebze kuşku vardır. Ve elbette ki, aşk da Tanrı da ölümsüzdür.”
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.