" Yazının kaderidir bu. Temiz kopyalar sıradan okuyuculara kalsın, aklı kalbinde olan okuyucu müsveddelere taliptir.Onlarda yıldırım çarpmasına uğrayan ruhun işaretleri vardır zira"
"İşin en ilginç tarafı ne biliyor musunuz? Makineler bile gerçek öğrenme yöntemini keşfetmişken, çocuklarımızın beyinlerini yapay zekanın ilk versiyonlarındaki gibi hâlâ ezber mantığıyla ilkel bir şekilde eğitmek, karşımıza oldukça ironik bir soru çıkarıyor.Bu koşullar altında hangimizin zekası yapay? Tümüyle belirli bilgi kalıplarını ezberlemek zorunda kalan organik beyinlerimiz mı, yoksa tıpkı beyin gibi öğrenmeye başlamış makine beyni mı?"
Yani sorun hayatın ta kendisiydi.Hayallerini kaygısızca erteleyip durmuş,ellerinde kaçırılmış fırsatlardan ve kaybedilen şanslardan başka bir şey kalmamıştı.Her anın ne kadar değerli olduğunu niçin anlayamamışlardı?...
Bir insanın asla yitirilmiş sayılmaması gerektiğini, yardım elini uzatıp namuslu bir adam olması için ona fırsat tanımak gerektiğini söylüyordu İrapali okuma yazma bilmeyen yoksul balıkçı...