Melek Küçüköner
@Meczubayan
Güçlüyüm ama kalbim hassas.
Bursa
41 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
Endişe gelecek kaygısından ziyade bugünün mutluluğuna engel olma halidir.
Âşıklar, aşkla idam edilmişlerdir.”
Birilerinin mucizesi olmak lazım.
Okur Takip Önerileri
Bir şeyler koşar içimde.
Zamansız, mekansız nefese doğru..
Oğlumu sevme biçimimden anlıyorum ki,
Babam beni sevmemiş.
.
O vakit,sadece gözlerim ağlamıştı.
Bu gece gönlüm ağlıyor..
.
“Hâyy’sın Allahım...
Ne kaderler yazıyor ne hayatlar yaşatıyorsun?”
Güvenilir insanlarla güvenilir bağlar kurmak, kötü annelik görmüş olmaktan kaynaklanan eksiklikleri iyileştirmek için önemlidir.
İhmalkar ya da kötü davranan anne - babalar sıklıkla iyileştirilmemiş travma kurbanlarıdırlar.
Küçük çocuklar için anne her şeyi yapacak güçtedir.Karanlığı aydınlatır, gürültücü çocukları ve havlayan köpekleri uzaklaştırır. Eğer anne çocuğu saldırgan ve ezici uyaranlardan kesin bir şekilde korursa çocuk kendini güvende hisseder.
ah Gülce..
Uçurumun kenarındayım Hızır
Bir dilber kalesinin burcunda
Vazgeçilmez belaya nazır
Topuklarım boşluğun avcunda
Derin yar adımı çağırır
Kaldım parmaklarımın ucunda
Uçurumun kenarındayım Hızır
Bir gamzelik rüzgar yeticek
Ha itti beni, ha iticek
Uçurumun kenarındayım Hızır
Divan hazır ferman hazır kurban hazır
Güzelliğin zulme çaldığı
Nazan!
Taşıyabileceğimden fazlasının yüklenmeyeceğini bilmekle birlikte, taşıyamadığım yükün altında ezildiğimi zannetmemi ve buna razı olmamı sevdim. Yani ki uçurumların kenarına getirip de beni sonra elimden tutarak gerisin geri çekeceğinin emniyetiyle, ümitten korkuya, korkudan ümide geçişimi, darlıktan feraha ferahtan darlığa geçişimi çok sevdim.
"Nazlı ve zelil" olmamı mı istiyordu benden? Zelil olmayı öğrendim Naz? Zaten ezelden ismim. Hiçbir şey istemezdim, bilebilseydim. Perdeler kalksaydı aradan, görebilseydim. Bir mağara. Bir dost. Bir yılan. Varlığın teyidi, ölebilseydim.
Geçmişteki olayları çözmek amacı güden bilinçaltından gelen dürtüler aile tarihinden gelebilir ve geçmişteki çözülmemiş travmalar gelecek nesillerde ortaya çıkabilir.
Dünyaya hükmetmeye hazırlanıyormuş! Dünya kim?.. Benden başka dünya var mı? Herkesin bir tek dünyası vardır, o da kendisi… Üst tarafıyla alakadar olmaya bile değmez… Zeki olmak, kuvvetli kafa ve bilgi sahibi olmak neye yarıyor? Bizi istediğimiz saadete götüremedikten sonra…
İnsan beyni ve vücudu keskin değişimlerden nefret eder. Eğer bir değişim yapacaksan bunu vücudun denge şartları içerisinde( homeostasis )uzun bir döneme yayarak ve alışkanlık haline getirerek yapmalısın.
Parçalanmış, dağılmış her hayatın hesabı bir parça ondan sorulurdu ve bir hayatın dağılması için yapılan şey kadar, bir hayatın toplanması için yapılmayan şey de onun boynuna vebaldi sanki.Bilerek ve isteyerek kimseye bir kötülüğünün dokunmadığı muhakkaktı ama o bilmeyerek ve istemeyerek de olsa kimseye bir fenalığı dokunmuş mu, bunun hesabındaydı. Ezcümle hayatın bariz kantarlarından çoktan geçmiş, kalbin hassas terazisinde düşmüşlerdendi.
TimaşKitabı okudu
Aynı hataların yapıldığını görmek ve buna rağmen sakin, anlayışlı kalmak oldukça zor. Bazen sesimde ki tahammülsüzlüğü kendimde duyuyordum.
Çünkü ben kitap değilim,
Çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz.Yaşarken anlaşılmaya mecburum.
İçimizde korkunun tohumları da durur, merhamet, aşk ve nezaketin tohumları da. Hangisine su verirsek o büyür. Neyin yeşereceği bizim seçimimiz. O halde dostum, bırak hakikat incitsin seni, bir yalan avutacağına. Bırak, kendin olduğun için sevmesinler, başkası olduğun için alkışlayacaklarına.
"Aradaki bütün bağlar, ruhlar beraber olmadıktan sonra, ne ifade ederler? Senelerden beri hiç kimseye bir tek kelime söylemedim. Halbuki konuşmaya ne kadar muhtacım. Her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak, diri diri mezara kapanmaktan başka nedir? Ah Maria, niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? Niçin yanımda değilsin?"
