"...sizden çok öndeyiz. Atom bombasıyla ilgilenmeyecek kadar öndeyiz! Savaşla ilgilenmiyoruz! ...Yaşamla ilgileniyoruz. Öldürmekle değil yaşatmakla ilgileniyoruz!
Michelle avucunu tankın üstüne, kızın kalbine doğru bastırdı ve o sırada ekranda bir hareket oldu.
Bir kalp atışı. Ardından, saniyeler sonra, bir kalp atışı daha. Ve bir kalp atışı daha.
"Yani bu evrende aslında bir tek sen varsın ve geri kalan her şey senin kombinasyonların, değişik deneyimlerle doğmuş ve bu deneyimlerdeki duygular tarafından şekillendirmiş kombinasyonların... Başkasını yargıladığında aslında kendini yargılıyorsun."
Sihirli bir lamba bulsaydım ve tek bir dilek hakkım olsaydı hiç kimsenin fark etmeyeceği sıradan bir yüzüm olmasını dilerdim. Sokakta yürürken insanların beni görüp hemen başka tarafa bakıyormuş gibi yapmamalarını dilerdim.
Ellai olanları kız kardeşine anlattığında Nitid ağlamış. Öyle çok ağlamış ki gözyaşları dünyaya düştüğünde kimeralar doğmuş.- kimeralar hüznün ve pişmanlığın çocuklarıymış.
Biri adını seslendi. Önünden bir gölge geçti. Dehşetle irileşen kahverengi gözler gördü. Dağınık, siyah saçlar. Topluluğun bütün kızlarının deli divane olduğu dudaklar...
Tek başımayım,
Ama hala biriyim.
Her şeyi yapamam,
Ama hala bir şeyler yapabilirim
Ve her şeyi yapamadığım için
Geri çevirmeyeceğim yapabildiğim şeyleri.