Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
A s l ı n d a o n l a r a t e k t e k s o r m a k i s t e r d i ; s i z i n h i ç t a h t s a h i b i d e­ d e l e r i n i z ö l d ü r ü l d ü m ü , k a r d e ş i n i z a k l ı n ı o y n a t t ı m ı , a r a b a y a b i n m e k t e b i r d a k i k a g e c i k t i ğ i n i z i ç i n k u r t u l d u ğ u n u z b o m b a l ı s u i k a s t l a r a u ğ r a d ı n ı z m ı , h e r g ü n o n l a r c a s u i k a s t i h b a r ı a l d ı­ n ı z m ı , a m c a n ı z b i l e k l e r i k e s i l e r e k v e i n t i h a r s ü s ü v e r i l e r e k k a t l e d i l d i m i ? B u n l a r ı n h e p s i h a y a t ı m ı n g e r ç e k l e r i .
“O gün bugün, bir oltadır yazılarımın her biri: Kim bilir belki de herkesten ustayımdır olta atmakta?.. Hiçbir şey v u r m a d ı y s a benim değil suç. B a l ı k yoktu…”
Reklam
E b e v e y n l e r ç o c u k l a r ı n ı n d u y g u l a r ı n ı y ö n e t m e k y e r i n e , o n l a r a k e n d i d u y g u l a r ı n ı y ö n e t m e s i n i ö ğ r e t m e l i d i r .
d u y g u l a r " z o r l a " y ö n e t i l e m e z ... H i ç b i r k a l ı c ı d a v r a n ı ş " z o r l a '' o l u ş t u r u l a m a z .
Dekada olmayan gelişkin bi insan;
"... kendisine iyi gelen şeylerden hoşlanır yalnızca. İyi gelme ölçüsü aşıldığında sona erer hoşnutluğu da hazzı da. Gördüğü zararların çarelerini bulur kötü tesadüflerden kendi çıkarları için yararlanır. Onu öldürmeyen şey onu güçlendirir. Gördüğü duyduğu yaşantıladığı her şeyden içgüdüsel olarak kendi yekununu toplar: seçici bir ilkedir o, çok şeyi elekten geçirir. İster kitaplarla, ister insanlarla, ister manzaralarla temas halinde olsun, hep k e n d i toplumundadır: s e ç e r e k, i z i n v e r e r e k, g ü v e n e r e k onurlandırır. Her türlü uyarana yavaş, uzun bir ihtiyatlılığın ve tercih edilmiş bir gururun ona verdikleri o yavaşlıkla tepki gösterir. Kendisine yaklaşan uyaranı sınar, onun karşısına çıkmaktan uzaktır. Ne "şanssızlığa" inanır ne de "suç" a: başa çıkar kendisiyle, başkalarıyla, u n u t m a y ı bilir, her şeyin ona iyi geleceği kadar güçlüdür. Pekala. Bir dekadanın tam zıttıyım ben çünkü; kendimi tarif ettim az önce. "
İ n s a n s e v i l m e k t e n ç o k a n l a ş ı l m a y ı i s t i y o r d u b e l k i d e .
Sayfa 272
Reklam
❝ U ğ r a ş m a k h e r g ü n b i r a z d a h a b o ş v e a n l a m s ı z m ı ş g i b i g e l i y o r b a n a . ❞
D e v r i m ö ğ r e t i s i n d e b i r k u r u n t u . ¬–Güzel insanlığın en gururlu tapınağının derhal, neredeyse kendiliğinden yükseleceği inancıyla, tüm düzenlerin yıkılmasını coşku ve belagatle isteyen politik ve sosyal hayalperestler vardır. Bu tehlikeli düşlerde hala insan doğasının mucizevi, başlangıçsal ama adeta ü s t ü ö r t ü l m ü ş iyiliğine inanan ve bu örtmenin tüm suçunu topluma, devlete, kültürdeki eğitim kurumlarına yükleyen Rousseau’nun batıl inancının yankıları duyulur. Ne yazık ki böyle her devrimin, en yabanıl enerjileri en eski çağların çoktan gömülmüş korkunçlukları ve ölçüsüzlükleri olarak yeniden dirilttiğini, tarihsel deneyimden biliyoruz: yani biliyoruz ki bir devrim elbette donuklaşmış insanlıkta bir enerji kaynağı olabilir, ama asla insan doğasının biz düzenleyicisi, yapı ustası, sanatçısı, yetkinleştiricisi olamaz. – V o l t a i r e ‘ i n ölçülü, düzenlemeye, arındırmaya ve yeniden inşaya eğilimli doğası değil, R o u s s e a u’ n u n tutkulu budalalıkları ve yarı-yalanları uyandırdılar devrimin iyimser tinini, ona karşı şöyle sesleniyorum ben de: “Ecrasez l’infame!” [ Ezin alçağı! ] A y d ı n l a n m a v e i l e r i c i g e l i ş m e n i n t i n i onun yüzünden kaçırılmıştır çok uzağa: bakalım – herkes kendinde baksın – onu geri çağırmak olanaklı mı?
Platon’un sözlerini anımsadım ve ansızın yüreğimde hissettim: İ n s a n c a o l a n n e v a r s a, b ü y ü k b i r c i d d i y e t e d e ğ m e z.
Sayfa 323Kitabı okudu
F o y a s ı ö m r ü n ü ş a v k ı r k i ö l ü m d e ö z ü n d e a y k ı r ı a ş k t ı r
Sayfa 355Kitabı okudu
Reklam
Bir biçimler evrenidir harfler. Salt biçimleriyle vardır benim için. Özü yoktur, ya da görmem onu. Bir Aristoteles gizemciliği. Anlam olarak beni ilgilendirmezler, harfler olarak görmeye alışmışımdır çünkü. Böylece de özel ilişkiler kurdum. Böyle gördüğüm için de, biçimler, renkler, kokular kazanmıştır; yani benim olmuştur. Her harf benim
Sayfa 112
J A P O N Y A’ D A , S I K L I K L A İ Ş Y E R L E R İ N D E R A S T L A N A N B U K E D İ F İ G Ü R L E R İ N İ N S A H İ P L E R İ N E Ş A N S V E B E R E K E T G E T İ R D İ Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L Ü Y O R . H A V A D A V E B A Z E N D E S A L L A N A N P A T İ L E R İ Y L E M Ü Ş T E R İ L E R İ SELAMLIYORLAR.
BİR CESET Mİ OLACAĞIM Ö L Ü M İ V E S K A R U B G E L İ Y O R M U O L A C A Ğ I M
Sayfa 12 - YKYKitabı okudu
Aşk Bize Küstü
Biz bu kentlere sığdık da, bu kentler bize sığmadı Asiya ve bir çığlık gibi günlerin çarmıhında; arttıkça yalnız, sustukça silik... Ay ışığı gölgeleri büyüttü, son kuşlar da vuruldular dağlarda. Yakamozları söndü sahillerin, ışıkları evlerin; çağın vebalı gövdesinde bir hayalet gibi gölgemizde yalnızlık. Kaldık... Kırık bardaklar gibi, içilmiş sulardan geride buruk bardaklar gibi. ... A y ı ş ı ğ ı g ö l g e l e r i b ü y ü t t ü , b ü y ü d ü ö l ü m v e b i z k ü ç ü l d ü k A s i y a . . .
Sayfa 183 - Scala yayınları, birinci baskı, Haziran 2015Kitabı okudu
Çöl büyümekte: vay haline çölleri gizleyenin! Taş, taşa sürünerek gıcırdamakta, çöl sarılıp boğmakta. Ateş saçmakta kahverengi bakışlarla o korkunç ölüm ve ç i ğ n e m e k t e, -zaten hayatı, çiğneyişidir yalnızca… U n u t m a s a k ı n , e y ş e h v e t i n ö l ç ü s ü n e v u r u l m u ş i n s a n - t a ş d a s e n s i n , ç ö l d e v e ö l ü m d e …
147 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.