Cinsel Eylem Üstüne
Cinsel eylem insanlara ne kötülük etti ki kimse utanmadan söz edemiyor ondan, ciddi ve edepli konuşmalarda yer verilmiyor ona? Hiç sıkılmadan öldürmek, çalmak, aldatmak diyebiliyoruz da ona geldi mi kısıveriyoruz sesimizi. Neden aceba? Yoksa onun sözünü ağzımızda ne kadar az harcarsak, düşüncesini kafamızda o kadar büyütmeye hak mı kazanıyoruz? Çünkü bilirsiniz, en az kullanılan, en az yazılan, en saklı tutulan sözler en iyi bilinen, en çok insanca bilinen sözlerdir. Her yaşta, her baştaki insan onu ekmeği bildiği gibi bilir. Dile, sese, harfe gereği olmadan herkesin içine yazılır. Sükûtun dokunulmazlığı içine kapamışız cinsel eylemi : Çıkarmak bir suçtur oradan onu, suçlamak ve yargılamak için bile olsa. Ancak dolambaçlı sözler ve resimlerle kırbaçlamaya kalkabiliriz onu. Böylesine tiksindirici olmak bir suçlu için ne büyük onur : Adalet dokunmayı, bakmayı suç sayıyor bu suçluya! Cezasının ağırlığı özgürlük, dokunulmazlık kazandırıyor suçluya. Kitaplar için de öyle olmuyor mu? Ne kadar yasaklanırlarsa o kadar çok satılıyor, o kadar daha çok okunuyorlar.
Sayfa 299 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Mor Kan
Çocukken daha henüz minicikken bedeninde ilk kanayan yeri düşmesiyle dizleri olmuştu . Herkes gibi. İlk o zaman görmüştü kan rengini. Ama farklı olan bir şey vardı onda. Bu farkı aklı ermeye başladığı yaşlarda farketmişti. Televizyon izlediğinde oradaki insanların bir yeri kanadığı zaman kanları kırmızı akıyorken, onunki mor renkliydi. Garipsedi
116 syf.
8/10 puan verdi
"ahir zaman "...
Selamun aleyküm;
Ne desem nerden başlasam bilemiyorum çoğu şey sizinde yüreğinize dokunup incit miyor mu, yaralamıyor mu? O kadar çok şey var ki bazı şeyler diyemiyorum. Nasıl Bi hayat yaşıyoruz, nasıl Bi dünyadayız farkında mıyız aceba? Neden kendi ellerimizle kirlettiğimiz hayata bu dünya diyoruz, bu devir Diyoruz, halbuki dünyada sayısız
Ne tesadüf bende öyle
Yıllardır burada hapsolmuş yaşıyorum, başımı dışarı çıkarmamak için binlerce neden arıyor, içimi rahatlatacak tek bir neden bile bulamıyorum. Aceba kendimi anlatabilmek için daha dışadönük olmadığıma mı yanıyorum?
Sayfa 115
Saf bir Maçkalı, bir Ramazan günü yaylaya gidiyormuş. Yolda yaz sıcağından bunalınca, yayla yollarında çok olan pınarların birinin başında mola vermiş. Elini yüzünü birkaç kat soğuk suyla yıkayıp ferahlamaya çalışmış. Lakin biraz dinlendikten sonra yazın kavurucu sıcaklığında hararet bastırınca, bu elini yüzünü yıkamayı birkaç kere tekrarlamış.
Kocam, Nejat'a dönerek:
"Görüyorsunuz ya... Kadınlar işte böyledir. Hep haksız çıkarmak isterler."
Nejat hafif bir gülümsemeyle:
"Fakat şu da var ki bizim haksızlıklarımıza karşı daima afla muamele ederler."
"Bilmem... Aceba öyle mi?"
"Evet, onlar bizden daha lütufkar, daha müsamahakardırlar."
Gözlerimi ona doğru kaldırdım:
"Teşekkürler ederim, umumiyet itibarıyla kadınları müdafaa ediyorsunuz. Fedakarlık cihetine gelince her kadın kendi vicdanına düşen vazifeyi yapar."
Sayfa 58Kitabı okudu
Gargantua mıyım aceba ;)
“Ne demek” diyordu, “az mı cimnastik yaptım? Kalkmadan yatağımda yedi sekiz takla attım, yetmez mi? Papa Alexandre Yahudi hekiminin öğüdüyle öyle yapmış ve kendisini kıskananlara inat ölünceye kadar yaşamış.
Sayfa 98Kitabı okudu
