Hesse ile tanışma kitabım olan Siddhartha'da aslında birçok yazar tarafından defalarca denenmiş bir konu işlenmiş: İnsanın iyi bir insan olma yolunda, erdemli bir birey olma çabası. Bu konuyu işleyen diğer kitaplara karşı bir ön yargı besler, soğuk karşılardım onları. Çünkü bir insandaki 'erdemli olmak' dediğimiz kavram o insandan başka her şey
Ünlü şairleri belli kefelere koyarız. Belli akımlardan etkilendiler deriz. Mesela kimine Parnasizmden etkilendi deriz. Kimine sembolist deriz. Kimine fütürist kimine dadaist gibi şeyler deriz. Yani belli akımlara dahil ederiz. Ki normaldir. Bunu yaparken şairin ya da yazarın kullandığı metodlardan yararlanırız. Ama ben, bu Zarif adamı hangi kefeye
Edebiyatın büyük şairlerinden Cahit Sıtkı Tarancı. Bu şiir kitabını okumadan, seneler önce
Ziya'ya Mektuplar kitabını okumuştum ve Cahit Sıtkı'nın o hassas, yaşamla ölüm arasında sıkışmış güzel ruhuyla orada tanışmıştım.
Yakın arkadaşı Ziya Osman Saba'ya yazdığı mektupları okumuş olduğum için, şiirleri bende daha çok anlam kazanmış oldu.
✨postmodernizm; modernizm sonrası olarak nitelendirilebilir. iddiaları çürütme ve yerine bir şey koymaması ile akıma uymayacak derecede bir tepkisizliği vardır.
✨modernizm, “ya o ya bu” diyordu. postmodermizm ise “hem o hem bu” der. modernitenin kabul etmediklerini de geri çağırır. -büyüler, gotik unsurlar vb. gibi- postmodernizm; modernitedeki
Baruch Spinoza'nın rasyonalizme farklı bir soluk getirmesi, Hume, Locke ve Berkeley'in Empirizm ile Antik Yunan felsefesine farklı bir bakış açısı getirmeleri,
Bu kitap yazarın 1983-1984 yılları arasında hapishanede yaşadıkları ve gözlemlerinden
yola çıkarak yazdığı anı türünde olduğundan dolayı öncelikle yazarın hayatına kısaca bir bakmak gerekiyor.
Osman Şahin 3 Mart 1940 tarihinde Mersin'in bir köyünde dünyaya gelmiş. Bu köy bir Yörük köyüymüş ve bundan dolayı ilerleyen zamanlarda yazacağı
Sessizim, siz 1000Kitap okurlarını esinler.
Her şey aslına ve ahdine uyarak düşünmeyle başladı. İnsan hem yaratılmışların en güçsüzü ve hem de yaratılmışların en güçlüsüdür. İlk yaratılmış olarak kabul edilen Hz. Âdem düşüncesizliğinden mi atıldı cennet adı verilen bahçeden? Karşısında zekâyı iyi kullanan bir kötü vardı, ismi Arif olan. Hz. Âdem’i
Herkes kendi memleketinin plakası kadar hedef belirliyor galiba bir ikidir gözüme çarptı. Öyleyse ben de bu akıma plakası 01 olan güzel memleketim adana ile katılıyorum. 2024 senesi kitap okuma hedefim 1 kitaptır :) haydi bakalım rakiplerime başarılar diliyorum
Daha önce Cemal Süreya ve Ece Ayhan’ın kitaplarına yazdığım incelemelerde söylediğim gibi, ben bu adamların dahil olduğu akıma(İkinci Yeni), şiir anlayışına karşıyım. O halde neden mi okuyorum? Karşıt görüş elde edebilmek için. Okumadan, boş boş sallayanlardan olmamak adına tabi. Ve okuduğum hiçbir İkinci Yenici beni şaşırtmadı. Ancak Turgut Uyar, sanırım aralarında en iyisi. En azından şiir yazabilmiş. Favori şiirim ise ne yazık ki Göğe Bakma Durağı değil :) Biraz Daha isimli şiiri efsane olmuş. Keşke bütün şiirlerini onun gibi yazsaymış.
Bunlar tamamen kendi görüşümdür, kimseye bir sözüm veya dokundurmam yoktur.
Sevenlere tabi ki keyifli okumalar diliyorum.
Yıllar önce "Tek Adam" serisi ile tanışmış ve hayran kalmıştım Şevket Süreyya Aydemir'e. Normalde kronolojik biçimde yazılmış ve ansiklopedik bilgiler içeren tarih kitaplarını okuyamama gibi bir sorunum var lakin, mevzubahis o tarih, böyle özyaşamsal eserlere ilmek ilmek yedirilmişse durum biraz farklı bir hal alıyor bende... Çok
İyi ki çok az sayfalıydı. Ben bu edebî akıma(İkinci Yeni) ve akımın şairlerine(Cemal Süreya, Turgut Uyar, Ece Ayhan vb.) hatta bu akımın karşı çıktığı Garip akımına(Orhan Veli) da karşıyım. :) Tamam Garip akımındaki bopstiller, şiir yazamayıp kılıf bulmuş ‘günlük dil’ diye ama İkinci Yeni de yazamamış bence. Sırf karşı çıkacağız diye şiiri deforme etmek de edebiyattan sayılmamalı. Şiir halka yaklaştırılmamalı(Garip akımı) veya halka tamamen kapatılmamalı(İkinci Yeni). Şiir yerinde durmalı, şiir gibi yazılmalı. Eğitimle, bakış açısı kazandırarak halk şiire yaklaştırılmalı. Şiir, neden kendini insanlara beğendirsin ki? Halk okusun, yazsın, çizsin, kendini geliştirsin, okumada belirli bir seviyeye gelsin de kendisi anlasın şiiri. Hiçbir akıma dahil olmayıp, kendini hiçbir çerçeveye sokup kasmadan şiir gibi şiir yazan Tarancı’ya selam olsun…
Yayındayken milyonlar tarafından takip edilen ve halen tekrarı bile milyonlar tarafından izlenilen bir Türk dizisi var. Aklınıza hemen Doktorlar gelmiş olmalı, o değil, Aşkı Memnu!
Bihter'in yasak aşkının anlatıldığı bu diziye insanları bağlayan nedir, Bihter hakkında dizi boyu insanların duygu ve fikirlerinin değişimi nedir gibi sorular