Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
solgun- ayrılan geri alınamaz denizle tanıdım seni ben ölüm.
Sayfa 74 - Ketebe Yayınları
Ruhum onu hatırlar mıydı? Küçük bir parçam hatırlamaması için dua etti ama geri kalanı daha iyi biliyordu. Onu seviyordum. Hem de çok. Böyle bir aşk sadece kalpten ve zihinden oluşan bir şey değildi. Hissedilecek ve sonunda unutulacak, insana dokunmadan dokunulabilecek bir şey değildi. Hayır... bu aşk başka bir şeydi. Geri alınamaz bir şey. Ruhun bir parçasıydı.
Sayfa 374Kitabı okudu
Reklam
Vergi
Vergiler, yukarıda sayılan altı grup için gerekli olan harcamaların karşılanmasında yetersizlik olması halinde harcamaları karşılayabilecek miktarda toplanır. Vergilerin mecburi hale getirilmesinde; servet artışına engel olmak veya zenginliği engellemek ya da beytülmalın gelirlerini artırmak gibi bir amaç güdülemez. Vergi toplamada önemli olan yukarıda sayılan altı grubun zorunlu harcamalarını karşılamaya yetecek derecede olmasıdır. Bu miktardan fazla alınamaz. Çünkü gerekli miktardan fazla vergi tahsilatında bulunmak Müslümanlara farz olmayan bir yük yüklemek sayılır ki bu zulümdür. Bunun hesabi ise kıyamet günü sorulur.
Sayfa 169 - Köklü değişimKitabı okudu
İnsanlar dünyaya geldikten sonra, ellerinden alınamaz, ya da alınmaması gereken birtakım haklara sahip olurlar: Yaşama hakkı, yeme hakkı, doyma hakkı, başını sokacak bir deliği bulma hakkı, işkence edilmeme, tutsak olmama, sömürülmeme hakkı, eğlenme, dinlenme, gülebilme hakkı… Ne bileyim ben, bir sürü hak… Bunların hepsi insanların insanca yaşamasını sağlarlar. Bunlardan bir tanesi olmazsa insanoğlunun onuru zedelenir, yaşamasının tadı tuzu kalmaz. Şu yaşanası dünya ağı kesilir insanın başına. Yüzyıllardan beri insanoğlu yaşamasını sağlayan hakları için çetin savaşlar vermiştir. Daha da veriyor.
Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
İnsan sığınmacı olmadan önce göçmen olur; bir ülkeye gelmeden önce başka bir ülkeyi terk etmek zorunda kalmışsınızdır .ve bir insanın terk ettiği yurduna karşı olan duyguları asla basite alınamaz. Gidilmişse, reddettiğiniz şeyler -baskı, can güvenliği yokluğu, yoksulluk, gelecek endişesi- olduğu içindir.
Özgür bir varlık mülkiyet altına alınamaz; bir kadına sahip olmak da kölelere sahip olmak kadar adaletsiz bir durumdur.
Reklam
"Bir düşüncenin ortaya çıkabilmesi için her şeyden önce insanın çalışıp çabalaması, emek vermesi, bizzat bir uygulama içinde olması gerektiğini nasıl anlamazlar! Vermeden hiçbir şey alınamaz. Önce çalışacağız, sonra kendi düşüncemiz olacak. Fakat biz hiçbir zaman çalışmadığımız için bugüne dek bizim yerimize çalışanlar, yani işte bildiğiniz Avrupa, Almanlar, yani iki yüz yıldır bizim öğretmenimiz olanlar bizim yerimize düşünce sahibi oldular."
"Bir düşüncenin ortaya çıkabilmesi için her şeyden önce insanın çalışıp çabalaması, emek vermesi, bizzat bir uygulama içinde olması gerektiğini nasıl anlamazlar! Vermeden hiçbir şey alınamaz. Önce çalışacağız, sonra kendi düşüncemiz olacak. Fakat biz hiçbir zaman çalışmadığımız için bugüne dek bizim yerimize çalışanlar, yani işte bildiğiniz Avrupa, Almanlar, yani iki yüz yıldır bizim öğretmenimiz olanlar bizim yerimize düşünce sahibi oldular."
“Hem hepsinden geri alınamaz, hepsinden esir ve hepsinden iradesiz bir surette hep senindim”
Sayfa 31
"Özgürlük ruhtadır.Kim ona sahip olursa asla geri alınamaz.Şair ne demiş? Zincirlerle özgür! Hapishane dışında bile özgür olamayan insanlar var.İnsanın vücudu zincirlenebilir, ama ruhu, hayır! Düşünceler özgürdür!."
Sayfa 167Kitabı okudu
Reklam
Mutluluk satın alınamaz. Mutluluk krallığı sizin düşünce ve duygularınızdadır.
Sayfa 197 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
83
Ancak yaşananlar geri alınamaz, yalnızca bulanıklaştırılabilir. Bu nedenle dürtüler ortaya çıkar.
-Olduğun Yerden Başla ...Oysa insana ilişkin hiç bir mesele başlangıcından itibaren ele alınamaz. Çünkü insan kendi eseri olmayan bir mekâna, seçimine kalmadığı bir zamanda konulmuştur. Bununla birlikte insan bulunduğu yerin ve çağın yükünü kaldıracak çapta yaratılmıştır. Yoksa hayatını idame ettirmesi imkânsız olurdu Yani insan hangi zorluklar karşısındaysa, onları alt edebilecek kolaylıkları da elinin altında tutar. Bu anlamda insana dünya musahhar kılınmıştır. Ne var ki, olduğu yerden başlamayı akledemediği zaman insan zorunlu olarak zihninde keyfince türettiği geçmiş veya gelecek bir altın çağa kaçmak, sığınmak gereği duyar. Bunu yapar yapmaz da kendi çağını ve kendi yerinin ona bahşettiği imkanlar, savaş araçlarını kullanamaz duruma düşer. Giderek, kendi özelliklerini çağıyla ve yeriyle uyumsuz hale sokar. Bu uyumsuzluğun sonucu yalnızca çağından kaçan, yerini inkâr eden insanı nereden geleceğini bilmediği darbelere karşı savunmasız kalışı değil, aynı zamanda dostunu tanıyamayıp, düşmanını ayırt edememesi demektir. Dolayısıyla sürekli olarak hayaletlerle dövüşmek, hayaletler tarafından taciz edilmek gibi bir duruma düşecektir.
Ruhum onu hatırlar mıydı? Küçük bir parçam hatırlamaması için dua etti ama geri kalanı daha iyi biliyordu. Onu seviyordum. Hem de çok. Böyle bir aşk sadece kalpten ve zihinden oluşan bir şey değildi. Hissedilecek ve sonunda unutulacak, insana dokunmadan dokunulabilecek bir şey değildi. Hayır... bu aşk başka bir şeydi. Geri alınamaz bir şey. Ruhun bir parçasıydı.
Sayfa 374Kitabı okudu
Dünyada hiçbir gelişmiş devlet yok ki eğitime dayanmayan bir kalkınma hamlesi başarıya ulaştırsın. İster ekonomik, ister sosyal, ister kültürel ve isterse başka bir alanda olsun eğitimi, toplumsal işleyişin temeli saymayan bir anlayış huzurlu ve refah düzeyi yüksek bir cemiyet oluşturamamıştır. Eğitim bütün unsurlarıyla devlet ve toplum huzurunda gerekli itibarı kazanmadığı sürece ciddiyetle ele alınamaz. Alınmazsa ne olur? İşte ülkemizin içinde bulunduğu durum buna açık bir örnek.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.