Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
''Belki de sevdiğiniz insanları düşünmektesiniz; ama daha derinlere inin... Sonunda, sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz. Siz, bu sevginin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz. Siz arzuyu seviyorsunuz, arzu edilen şeyi değil...''
Sayfa 124 - Ayrıntı Yayınları
Belki de sevdiğiniz insanları düşünmektesiniz. Ama daha derinlere inin, sonunda sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz: Siz bu sevginin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz! Siz arzuyu seviyorsunuz, arzu edilen şeyi değil.
Sayfa 156 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
''Belki de sevdiğiniz insanları düşünmektesiniz; ama daha derinlere inin... Sonunda, sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz. Siz, bu sevginin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz. Siz arzuyu seviyorsunuz, arzu edilen şeyi değil...''
" Belki sevdiğiniz insanları düşünmektesiniz. Ama daha derinlere inin, sonunda sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz: Siz bu sevginin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz! Siz arzuyu seviyorsunuz, arzu edilen şeyi değil. ..
Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları
-Ben nasıl ölünürü bilmiyorum, Ama nasıl aşık olunuru biliyorum.- . İçim aşka dair heves ve arzu dolu, Kalp çarpıntısı yapan düşler kuruyorum. . -Ben nasıl ölünürü bilmiyorum, Ama nasıl aşık olunuru biliyorum.-
yedi milyar yalnızlık!
Cehalet bitti şükür! Bilgiyle bilgisizlik arasındaki o anlamsız ayrım kalktı! Artık herkes her şeyi biliyor. Artık herkes kendini şehvetle seviyor. Kaldıysa bir huzursuzluk, o da bilmeyenlerin bilenleri küçümsemesinden başka bir şey değil! Herkes bilgi zehirlenmesinden ölecek! İki söz arasında kir-çapak, aksırık-tıksırık, toz-pas gibi sesler duyulsa da, herkesin siyasetten iklime, aşktan ölüme, hukuktan petrole, karıncalardan kutuplara… büyük düşünceleri var! Hatta şiir, müzik, resim… bilmek ne, hepsine kendi yüksek seviyelerinden sözler, sesler, renkler ekliyorlar. Öyle yüce gönüllü ki herkes, kimse dehasını esirgemiyor. Özel gazeteleri, televizyonları, sayfaları var! En az bir milyon fotoğrafını görmedikleri kimseyi önemsemiyorlar! Bazıları “bu bir pornografi” dese de, onlara göre bu içtenlik. Hatta eşitlik. Dürüstlük. Belki biraz yalnızlıktan söz edilebilir ama dünyanın kendilerinden yapıldığını hemen görüyorlar. Yedi milyar yalnızlık olur mu hiç?.. Şükür cehalet bitti! Kimse okumuyor, herkes yazıyor. Kimse öğrenmiyor, herkes biliyor. Kimse susmuyor, herkes konuşuyor. Kimse çekilmiyor, herkes ortada. Kimse kederlenmiyor, herkes şenlik. Kimse yere bakmıyor, herkes gökyüzü. Kimse sevmiyor, herkes arzu ediyor. Kimse gözyaşı değil, herkes küfür. Kimse eşik değil, herkes ufukların ötesi. Kimse gölge değil, herkes ışık. Tevazu bitti. İncelik bitti. Hatıra bitti. Gönül bitti. Şarkı bitti. Bir aynalar pazarı ki, yaşıyoruz işte… Şükrü Erbaş
Reklam
İnanır mısın kal­bimde bir tek arzu, kafamda bir tek düşünce var. Ama ira­dem ve dilim dinlemiyor beni. Konuşmak istiyorum, kelime­leri bulamıyorum.
Sayfa 350Kitabı okudu
“Tanrı günah işleyen bir Adem yaratmadı. Günah işleyecek bir Adem yaratmış değil. Adem’i yarattı ama Adem’in içinde günah işleyeceği bir dünyayı da yarattı.”
Belki de sevdiğiniz insanları düşünmektesiniz. Ama daha derinlere inin, sonunda sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz: Siz bu sevginin içinizde yarattığı duyguyu seviyorsunuz! Siz arzuyu seviyorsunuz, arzu edilen şeyi değil.
Sayfa 156 - Ayrıntı Yayınları, 101. BasımKitabı okudu
Çıkartılacak çok ders var; ama hangisi en doğrusu?
Hint bilgeliği de şöyle der: Kendisinden hastalık, yaşlılık ve ölümle ilgili tüm gerçeklerin gizlendiği Sakya Muni adındaki genç ve mutlu bir mihrace arabasıyla gezintiye çıktı ve dişsiz, ağzından salyalar akan, korkunç görünüşlü, yaşlı bir adam gördü. Kendisinden o yaşa kadar yaşlılıkla ilgili her şey gizlenmiş olan mihrace şaşırdı ve
Sayfa 43 - epub- Mutlu kişi henüz doğmamış olandır.Kitabı okudu
Reklam
"Belki de sevdiğiniz insanları düşünmektesiniz. Ama daha derinlere inin, sonunda sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz: Siz bu sevginin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz! Siz arzuyu seviyorsunuz, arzu edilen şeyi değil..."
Sayfa 138 - Ayrıntı Yay. - Çev: Aysun Babacan - 2000
İnanır mısın kalbimde bir tek arzu, kafamda bir tek düşünce var. Ama iradem ve dilim dinlemiyor beni. Konuşmak istiyorum, kelimeleri bulamıyorum.
Sayfa 350 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 15. basımKitabı okudu
Kant Descartes’a şöyle diyor: “Tamam kuşku duyuyorsun, zorunlu olarak düşünüyorsun, zorunlu olarak varsın, buna tamam, ama sen aynı zorunlulukla ‘ben düşünen bir şeyim’ diyemezsin,” diyor.
Beni bu kadar çok sevdiğine bir türlü inanamadığım için, sana aşık olmadığımı zannediyormuşum Bunu şimdi anlıyorum.Demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar. Ama şimdi inanıyorum.Sen beni inandırdın.Seni seviyorum.Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum... Seni istiyorum... İçimde müthiş bir arzu var...
Sayfa 154Kitabı okudu
Bender elindeki şaraba uzun uzun baktı. "Bir yazar yüceliğe ulaşmak için dört şeye ihtiyaç duyar pasquale: arzu, hüsran ve deniz." "üç etti ama." Alvis şarabını bitirdi. "Hüsranı iki kere sayacaksın."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.