Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zaman mı? Değil zaman Akan zaman değil mesafelerdir. Güneşin çekici yukarda Suyun bıçağı aşağıda Zaman mı? değil zaman. Akan zaman değil mesafelerdir. Güneşin çekici yukarda Suyun bıçağı aşağıda
Sayfa 125
"Kaptansız bir gemideyiz. Hiç kimse nereye gideceğimizi bilmiyor. Amaçsızca gök boşluğunda kanat çırpan kuşlar gibi oradan oraya gidiyoruz. Ama çaldığımız tüm kapılar kapalı. Vardığımız her yer, boyumuzu aşan bir duvar. Deliksiz taş bir duvar. Ardında neler olup bitiyor, bilen yok."
Reklam
Balıkçılar sokağındaki olay herkesi üzdü, ama kimseyi şaşırtmadı. Şehrin ana caddesine açılan en geniş yan sokaklardan birinde, Bakkallar sokağı köşesinden üç adım beride, Balıkçılar sokağının en civcivli saatinde, gecenin işçileri o gence niçin saldırdılar, bilinmiyor. Söylentilere bakılırsa, elinde götürmekte olduğu ekmek dörtköşe değilmiş; saçının rengi kara değilmiş; ya da aksayarak yürüyormuş... Söylenti elbet, bütün bunlar. Doğrusunu kimse bilmiyor. Ayrıca, bilinecek bir doğru var mı? O bile bilinmiyor. Bilinebilen, görülebilen ise, işçilerin, ansızın duvarlardan, köşelerden, kapı ağızlarından sıyrılarak o genci kalabalığın içinden çekip ortalarına aldıkları, bir daha dağılıp gözden yittiklerindeyse ortada kanlı, tanınmaz bir et yığını kalmış olduğu. Genci, gecenin işçilerinin ortasında yitmeden önce görebilenlerin söylediğine göre, bu et parçası, o alımlı delikanlının yarısı kadar bile olamazdı. Bu kanlı etin üzerine talaş serpildi, kuru yapraklar örtüldü. Ertesi sabah oradan geçenler, bir türlü aydınlanamayan günün donuk ışığında, asfaltın üzerinde esmerce bir lekeden başka bir şey göremediler gencin parçalanmış olduğu yerde. İnsanlar artık yalanan ağızlar, pençeler arıyor insanların yüzlerine, ellerine bakarken. Oysa işçiler, gecenin işçileri oldukları için, güpegündüz görünmezler sokaklarda. Gecenin işçileri herkes gibi miydi bir zamanlar? Böyle olduğuna inanmak isteyenler var. Daha mı az ürkecekler böyle olsa?
"Üniversiteli delikanli kolejli kıza bir voleybol maçında rastladı.Okul salonundaydı maç Tribünsüz,minik bir salon.. Seyircilerle, oyuncular arasında, sahanın çizgisi vardı sadece.. O kadar yakındılar..Delikanlı, bu tatlı, bu güzel, bu dünyalar şirini kızı ilk defa göruyordu takımda.. Hoşlandıgını, fena halde hoşlandıgını hissetti. Az sonra
"Artık bazı şeylerin diğerlerinden daha kötü olduğunun farkındayım. Bu yüzden farklı günahlar var zaten. Bağışlanabilr günahlar var. Öldürücü günahlar var. Bir de, kutsal şeylere saygısızlık var. Büyükler bağışlanamaz günahlardan bahsediyorlar, ama bunlar esrarengiz günahlar. Kimse bilmiyor. Bu durumda, insan bağışlanamaz bir günah işlediğini nasıl bilebilir ki? "
Sanırım olay bu. Kimse, diğer insanların hayatını ne kadar etkilediğini bilmiyor. Çoğu zaman hiçbir fikrimiz yok. Ama yine de şartlan zorluyoruz..
Reklam
İçimizde hiç kimse bilmiyor; ne kadar vakti kaldığını Hasat zamanı geçti, yaz artık bitmek üzere Ve bir kurtuluş bulamadık. Güvercinler gibi bağrışıyoruz adalet için Ama kimse duymuyor bizi. Ve karanlıkta, ışığı bekliyoruz.
Raşit eve savaş haberlerini taşımayı sürdürüyordu; kurulan, bozulan ittifaklar, adam ne kadar açıklamaya çalışsa da, Leyla'nın aklını karıştınyordu. Sayyaf Hazaralarla çarpışıyor, dedi. Hazaralar Mesut'la çarpışıyor. "O da, Pakistan'ın desteklediği Hikmetyar'la savaşıyor elbette. Ölesiye düşman, bu ikisi. Mesut'la Hikmetyar. Sayyaf, Mesut'un tarafını tutuyor. Hikmetyar ise şimdilik Hazaraları destekliyor." Ne yapacağı kestirilemeyen, Özbek komutan Dostum'a gelince, "Onun nerede saf tutacağını kimse bilmiyor," dedi Raşit. Dostum 1980'lerde Sovyetler'e karşı Mücahitlerle omuz omuza savaşmıştı, ama daha sonra onlardan aynlmış, Sovyetler'in gidişinden sonra kurulan Necibullah'ın komünist kukla rejimine katılmıştı. Hatta bir madalya bile kazanmış, madalyası bizzat Necibullah tarafından takılmıştı; ardından bir kez daha yön değiştirip Mücahitler'in yanına geçmişti. Dostum şimdilik, dedi Raşit, Mesut'u destekliyor. Kabil'de, özellikle de Kabil'in batısında patlamalar oluyor, mantar biçimindeki dumanlar karlı damlann üstüne yayılıyordu. Elçilikler kapanmışa. Okullar yıkılmıştı. Hastanelerin bekleme odalannda, yaralılar kan kaybından ölüyor, dedi Raşit. Ameliyathanelerde, kollar, bacaklar narkoz verilmeden kesiliyor.
Hikmet Kıvılcımlı'nın tarihi Eyüp Sultan konuşması 06.01.2013 16:59 Hikmet Kıvılcımlı'nın tarihi Eyüp Sultan konuşması Türkiye'de Sosyalizm'in en büyük savunucularından Hikmet Kıvılcımlı'nın Eyüp Sultan'da yaptığı tarihi konuşma. TIMETURK / Haber Merkezi Muhterem Vatandaşlarım! Sevgili İşçi kardeşlerim!Bugün, Müslüman
Sayfa 1 - derleniş yayınlarıKitabı okudu
Cinayet
Genelev Çiçekçisi Selim'in cesedi iki gecedir çiçeklerin arasında yatıyordu. Sırtüstü düşmüştü, çiçeklerin saplarını kesmek için kullandığı bıçak, kalbine saplanmıştı. Cumartesi gecesi öldürüldüğünü düşünüyorduk. Katil onu öldürdükten sonra kapıyı çekip çıkmış olmalıydı. Araya tatil girince çiçekçi bir gün kapalı kalmış, cesedi bu
Genelev ÇiçekçisiKitabı okudu
Reklam
'İnsanın kalbine neyin hükmettiğini öğren.' Anladım ki, insanın kalbine sevgi hükmeder. Allah'ın, vadetmiş olduğu şeyleri bana göstermeye başlamasıyla ferahlamıştırn, işte ilk defa onun için gülümsedim. Fakat henüz herşeyi öğrenmemiştim. İnsana ne verilmemiştir; insanlar ne ile yaşar, bunları hâlâ bilmiyordum. "Sizinle birlikte
Dahası, insanların yapabildikleri olağanüstü şeylere rağmen hedeflerimiz konusunda emin değiliz ve her zamanki kadar memnuniyetsiziz. Kano ve kadırgalardan buharlı gemilere ve uzay mekiklerine vardık ama kimse nereye gittiğimizi bilmiyor. Her zamankinden daha güçlüyüz ama bunca güçle ne yapacağımızı bilmiyoruz. Daha da kötüsü, insanlar her zamankinden daha sorumsuz gibiler. Uymamız gereken yegane yasalar fizik yasaları ve kendi kendini yaratmış küçük tanrılar olarak kimseye hesap vermiyoruz. Diğer hayvanları ve etrafımızdaki ekosistemi sürekli mahvediyoruz ve bunun karşılığında sadece kendi konforumuzu ve eğelencemizi düşünüyoruz, üstelik tatmin de olmuyoruz. Ne istediğini bilmeyen, tatminsiz ve sorumsuz tanrılardan daha tehlikeli bir şey olabilir mi?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.