Eisenhower Doktrini iki bakımdan Amerikan dış politikası için mühim bir gelişmeyi ifade etmekteydi. Birincisi, Amerika'nın Ortadoğu ile bağlantı alanını bir hayli genişletmesidir. Her ne kadar Amerika Ortadoğu ile ilgisini ilk defa Truman Doktrini ile göstermiş ise de, Truman Doktrini sadece Türkiye ve Yunanistan'a ve yine sadece askerî yardım yapılmasını öngörmekteydi. Hâlbuki Eisenhower Doktrini, bütün bir Ortadoğu bölgesini içine alıyor ve Amerikan askerinin kullanılması suretiyle, bölgedeki ülkelerin komünizme karşı savunulmasını da üzerine alıyordu.
İkinci olarak, bu doktrin ile Amerika, İngiltere ve Fransa'nın Ortadoğu'da bıraktıkları boşluğu bizzat doldurmak üzere harekete geçiyor ve aynı zamanda da, bölgede Sovyet Rusya'nın karşısına dikiliyordu. Amerika ve Sovyet Rusya ilk defa olarak Ortadoğu'da karşı karşıya gelmeye başlıyordu.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Kürt konusunda bir politikası var. Şunu görüyoruz, K. Irak'ta bir Barzani ve Talabani etrafında bir yapılanma var, bir de PKK var. PKK'nın özelliği K. Irak'ta sayıları az olmakla beraber, Türkiye içinde bir uzantıları var. Bir de Suriye içinde uzantıları var. Bir güç odağı. Fakat bizim senelerdir gözden kaçırdığımız bir nokta var, PKK hareketinin sınıfsal bir kimli
ği var. Biz etnik bir hareket olarak algı-
lıyoruz ama, aslında bu doğru de
ğil, Kürtlerin yaptığı bir hareket olmakla beraber, sınıfsal özelliği var. Bu sınıfsal özelliği nedeni ile PKK ile Barzani ve Talabani karşı karşıya. Yani aynı cephede değil. O halde bu hareketi, Kürt hareketini büyütmenin tek yolu, Kürtleri tek bir kimlik etrafında toplamaktır.
---2007 yılında Davutoğlu'nun başlattığı 'sıfır sorun' politikası gibi 2010 yılından beri uygulanan ve bölgesel güç olmayı hedefleyen Sünni mezhepçi dış politika da başarısızlıkla sonuçlandı. Sünni merkezli politikalar nedeniyle Türkiye'nin Ortadoğu'da çok az dostu ve siyasi etkisi kaldı
Strauss tarafından Türkeş'e gönderildiği izlenimi verilen mektubun papa ile ilgili bölümü gerçekten ilgi çekici idi. Eğer mektup düzmeceyse, bu mektubu yazanlar, olaylan belli yönlere çekme amacını güdüyorlardı. Mektubun bu bölümünü okuyalım.
Moskova tarafından yönlendirilen Sovyet Sempatizanı kişi ve gruplar, kamuoyunu yanıltmak
“Yüzyıllardır bizim icadımız olduğunu herkese öğrettiğimiz insan haklarının Babil'de daha mükemmel şekilde kurallara bağlandığını bu saatten sonra dünyaya nasıl söyleyebiliriz? Parayı ilk kez bulanların Lidyalı ataları mız olduğuna herkesi inandırmışken Kral Krezüs'ten iki bin yıl evvel Babillilerin para kullandıklarını şimdi nasıl itiraf
Bugünkü hesap numaralarını Arapça sayılar olarak bilindiği matematikte, Müslümanların son derece ileri olduğu günleri şimdi kim hatırlıyor artık? Arapların metrik ilkesini en son noktasına kadar zorladı günler artık geride kaldı. Averaj, cebir, alaşım, sıfır, kimya ve Zirve gibi sözcüklerin Arapça kökenli olduğunu bugün kim hatırlamaktadır? Sonra, dünya politikasında nükleer lider olarak Doğan süper güç Amerika, Amerika'nın Ortadoğu konusundaki dış politikası üzerinde güçlü bir etki oluşturan Yahudilerin Ortadoğu'da ABD'nin çıkarlarının korunması için öncü karakolu vazifesini görmesini sağladı. Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombalarının atılmasından üç yıl sonra yeni İsrail devleti kuruldu. Sadece bir kuşaklık bir zaman sonrasında Yahudi devleti nükleer bir güç haline geldi. Bu Araplar için ve Müslüman Afrika ülkeleri dahil Arapları destekleyen tüm İslam dünyası için hayra alamet olmayan bir gelişmeydi hiç kuşkusuz.
Missouri Zırhlısı ve ABD'nin Türkiye'ye girişi
5 Nisan 1946'da İstanbul'a varan ABD savaş gemisi Missouri Zırhlısı'nın bu ziyaretinin resmi nedeni 11 Kasım 1944'te ölen Türkiye'nin ABD Büyükelçisi Münir Ertegün'ün naaşını Türkiye'ye getirmektL Ancak esas amaç Soğuk Savaş'a girilirken Sovyetler'e "Türkiye'nin yanındayız" mesajı
Büyük Ermenistan idealini, İsrail'in Arz-ı Mev'ud davasını, İsrail bayrağının apaçık manasını ABD'nin BOP Büyük Ortadoğu Politikası'nı bilmeyenler, bizdeki kürtçülük hareketini katiyen anlayamazlar.Bizim bazı aydınlarımız ,büyük milli dostumuz (!) yetmişiki dilli dostumuz Amerika'nın ve bütün Avrupa devletlerinin Kürtçülük hareketini niçin desteklediklerini kavrayamazlar.
Ben söyleyeyim de bağıranlar, tepinenler istedikleri kadar bağırıp tepinsinler.PKK hareketi önce Büyük Ermenistan, sonra Büyük İsrail davasıdır.Bugün Doğu Anadolu'muzda Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık gibi bazı kimseler, Kazım Karabekir ismini taşıyan sokak, cadde, mahalle isimlerini yasaklamak istiyorlar.Niçin? Çünkü Kazım Karabekir Paşa Doğu Anadolu'muzu Ermeni zulmünden kurtarmasaydı bugün o topraklarda Türk bayrakları değil, Ermeni bayrakları dalgalanacaktı.Kazım Karabekir Paşa'nın on binlerce Türk ve Kürt kadının şerefini, namusunu ,hürriyetini koruması ,kurtarması bazı kişilere göre önemli değildir.Önemli olan Büyük Ermenistan davasının gerçekleşmesidir. PKK hareketinin, aynı zamanda Büyük Ermenistan meselesi olduğunu bilmeyenler yazdıklarımı elbette anlayamayacaklardır.
"1948 yılından itibaren Amerika'nın Ortadoğu politikasında bir 'İsrail' vardır ve bu durum, günümüze kadar, Amerika'nın Ortadoğu politikasının sabit faktörü olarak devam edecektir."
1948 yılından itibaren Amerika'nın Ortadoğu politikasında bir 'İsrail' vardır ve bu durum, günümüze kadar, Amerika'nın Ortadoğu politikasının sabit faktörü olarak devam edecektir."
Vietnam savaşından, Latin Amerika müdahalelerine kadar pek çok dış politika kararı, CFR'nin Yahudi sermayesini koruma mistonuyla yakından ilgilidir. Konsey'in Ortadoğu politikası ise, elbette tümüyle İsrail çıkarlarının savunulmasına yöneliktir.
Araplarla Îsrailliler arasında 1967' de gerçekleşen 6 Gün Savaşı, 1948 ve 1956' daki savaşlara kıyasla sonuçları itibariyle çok daha etkili olmuştur. Yahudiler, ABD' nin Israil'e her geçen gün desteğinin artması ve Ingilizlerin cesaretlenmesiyle birlikte, savaşın sonunda bölgede çok daha etkin olmuşlardır.