Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu abimizin yazdıkları benim gibi hiçbir cemaate bağlı olmayanlar için çok kıymetli.. Çünkü herhangi bir yere bağlı olup da böyle itidalli düşünen öyle az insan var ki.. Bazen bu insanlar bu tutumlarından dolayı üzerimizde (ister istemez) mensup oldukları cemaate karşı olumsuz bir etki uyandırıyorlar. Çünkü iftar ve tefrit noktasında aşırıya kaçabiliyorlar. Şucu bucu diye diye hep birbirimizi ötekileştirip duruyoruz. Halbuki aşırıya kaçılmadığı, Kur'ân ve sünnetin dışına çıkılmadığı taktirde isteyen istediği cemaate mensup olabilir, istediği hocaları dinleyebilir. Keşke herkes böyle akl-ı selim düşünebilse. Bütün ehl-i insaf kimselerin böyle düşünebilmesi temennisiyle. Zira birbirimizi yediğimiz yeter artık...
Allahın funny bi kulu

Allahın funny bi kulu

@Ethems
·
03 Şubat 23:10
Yaklaşın yamacıma bir mevzudan bahsetmek dilerim: Burada her şuurlu kardeşimin bir cemaati veya sempatisi olduğu hocaları var. Bir ipe sarılmış olmak ne güzel bir durum olmakla birlikte burada bir sıkıntılı mesele de var. Bence meselenin adı: "Cemaatini dininin önüne geçirmektir." Şunu anlıyorum ve bende bu kısmına dahilim üstelik. Kişi
Mutlu ol yeter
Bunu sana yazdığımı bilmezsin (Ben bunu sana yazdım) Bir yabancı şarkı gibi dinlersin Benim için önce tanrı sonra sensin (Artık değilsin, bu sen değilsin, canım değilsin, benim değilsin) Bir tek dileğim var, mutlu ol yeter
Reklam
Kesin ellerimi lütfen öldürün beni ben bununla daha fazla yaşayamam ya 7 yıldır katlanıyorum yeter artık yeterr
O gün bugündür, Küp gölünün oralardan geçenler, gölün kıyısına oturmuş, kara, ışık gibi akan uzun saçlarını sırtına sermiş, başı iki elleri arasinda gözlerini som mavi suya dikmiş Gülbaharı görürler. Arada sırada Ahmet gölün sularında Gülbaharın gözüne gözükür ve Gülbahar kollarını açıp Ahmede yürür, "Ahmet, Ahmet!" Sen de benim yerimde olsan benim yaptığımı yapardın Yeter artık, gel Ahmet, Ahmet , Ahmet!"
Sayfa 119 - Yapıkredi YayınlarıKitabı okudu
Yeter artık, başkasının derdi için gözyaşı dökmeyi bırak! Yalnız kalacağın, ihtiyaç duyduğunda yanında kimsenin olmayacağı günler için sakla beni!..
Sayfa 41 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Yeğenim az önce odaya girip yeter artık yaşantılardan bıktım diye bağırdı. Henüz 4 yaşında evet 4 yaşında
Reklam
"O gün bugündür, Küp Gölü’nün oralardan geçenler, gölün kıyısına oturmuş, kara, ışık gibi parlak, uzun saçlarını sırtına sermiş, başı iki elleri arasında gözlerini som mavi suya dikmiş Gülbahar’ı görürler. Arada sırada Ahmet gölün sularında Gülbahar’ın gözüne gözükür ve Gülbahar kollarını açıp Ahmet’e yürür, ‘Ahmet, Ahmet!’ diye bağırır. Sesi bütün dağda yankılanır. ‘Ahmet, Ahmet! Sen de benim yerimde olsan benim yaptığımı yapardın. Yeter artık gel Ahmet. Ahmet!’Göl kaynar, Ahmet silinir, Gülbahar silinir ve küçücük bir ak kuş gelip kanadını suyun som mavisine batırır. Ve sonra da bir atın kapkara gölgesi gölün üstünden gelir geçer.”
"Aldatmamalıyım kendimi" dedi. "Bunca zaman... yeter artık. Kendimi aldatan kendim değildim. Bizi aldattılar. Daha küçük yaştan. Ve sonra her zaman. Yeryüzünde bir yer yok. Hiçbir yer. Ne sevgiye. Ne birliğe."
" Yeter artık! Bunları düşünmekten vazgeç! Gözlerini aç! Etrafına bak! Dünyayı içeri al!"
Reklam
Eski Ispartalılarda, hırsızlık meşru sayılmaktan öte bir kahramanlık olarak karşılanıyormuş, yeter ki, hırsız yakalanmama marifetini gösterebilirsin. Olaya bir takım ön yargılarımızı bırakıp, herkesin, malının üstünde bir atmaca gibi beklediği bir düzen tasavvur edersek, hırsızlığın bir cüret, bir marifet, hatta canını feda etmeyi göze almayı gerektiren bir teşebbüs olduğunu, bu riski göze alan kimsenin de artık çaldığı malı hak etmesi gerektiğini söyleyebiliriz. Saldırma ve savunma stratejisi üzerine kurulu bir askeri düzen içinde işleyen Isparta sitesinin doğal mantıki bir neticesi oluyor hırsızlığın meşru görülmesi. Nitekim delikanlının rüştünü iktisap etmesi ve evlenmeye hak kazanılması, yaptığı hırsızlıkta yakalanmaması ile sınanarak belirleniyor.
Sayfa 43 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Yeter, yeter ağladıklarım; artık doymuşum Fecre, aya, güneşe; hepsi acı, boş, dipsiz,
yetmezzzz
Artık hiçbir şey bilmemek istiyorum, hiçbir şey bilmediğimi bile bilmemek. Neden bunca sorun, bunca tartışma, bunca öfke var? Neden bu ölüm bilinci? Yeter, dursun artık felsefe de, düşünce de!
Artık gitmeyeceğim. Artık yeter. Artık bu sonuncu. Burda kalacağım. Olduğum yerde. Olduğum gibi. Öyle.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.