şü
@aynalarkoridorunda
Herkesin putu kendine şirin. Herkes başkasının putuna ibrahim...
40 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Ister Lat, ister Uzza, ister araba, ister erdem, ister sermaye, ister kan, isterse soy veya sınıf olsun; fark etmez, her dönemde bunlar "Allah'a" karşı birer tagut olmuştur.
İtinalı bir terbiyeyle büyüdük, gelinlik bir kız olduk, o zaman koca olarak bizi kime verirler? Genellikle görücü denen usulle, yani başkasının fikri ve değerlendirmesiyle, başkasının gözüyle bizi beğenmeyi yeterli bulacak kadar hayat hakkında fikri az bir delikanliya... Her evlilik bizde çoğunlukla yalan ve hileyle yapıldığı ve beş gün geçer
"Ben bütün cinayetlerin sorumlusu, ben bütün suçların zanlısı, ben hem katil, hem kurban olan. Ben Hattinin bin tanrısı tarafından lanetlenen zavallı kul. Ben sabik ozan,ben uğursuz aşık, ben kralın baş yardakcisi ve celladi,ben yediği ekmeğe, içtiği suya,soludugu havaya,üzerinde yaşadığı toprağa ihanet eden yazman Patasana ."
Okur Takip Önerileri
O gencecik kızın ölümü bana kendi yaşamımın anlamını gösterdi.
"Yargısına uğrayacağım Tanrının dedi Eduard,yüksek sesle, "ve ona diyeceğim ki:
Yaşamımın bir döneminde durup rüzgara baktım, ekin ekmeyi unuttum, coşkuyla yaşamadım, bana sunulan şarabı bile içmedim. Ama günün birinde hazır olduğuma hükmettim ve yeniden işe koyuldum."
Ama yine de siz haklısınız,elbette bayağılık,alçaklık denir benim bu yaptıklarıma. Ama alçaklığın asıl büyük olanı ne biliyor musunuz,kendimi size karşı haklı göstermeye çalışmam. Üstelik tüm bunlardan sonra şuanda bir de kendimi kötülemeye kalkışmakla üstüne tuz biber ekmiş oluyorum.
•Yaşam karşınıza ahlakın ve aklin en canli örneklerini saçan bilge kişileri çıkarabilir.
Böylesi gösteriş düşkünleri yaşamlarının sonlarına dogru birden sendelerler ve artik devrilmesi önlenemez olan bir çam gibi yıkılıverirler. Önüne bütün dunya nimetlerini serin yine de nankörlüğü yüzünden akla gelmedik haltlar karıştırırlar.
•Ağırbaşlılıktan usanarak,düşlerinin peşinde koşarak ekonomik rahatını teper ve sonu bilinmez serüvenlere atılır.
•Bunun tek bir nedeni vardır:
Bu gibiler kendilerinin bir piyano tuşu değil de insan olduklarını kanıtlamak istemektedirler...
Ama şunu söylemeliyim insanoğlu aptal değilse bile dehşetli ölçüde nankördür.Evet, eşi bulunmaz bir degerbilmez,nankör!
Nankörün nankörün nankörü!
Sayfa 35 - Oda yayınları
Fakat size sorarım: Kötü örnekler görerek ahlâkı zaten bozulmuş olan birini alıp,hapishanede her biri birbirinden daha bozuk kimseler arasına atmanın ne faydası var?
Sayfa 303 - Maviçatı
Linsde çok az Yahudi vardı. Görünüşte onlarla bizim aramızdaki tek farkın, onlarla dinimizin ayrı olduğu üzerineydi.
İnançlarindan dolayı zulme uğradıkları kanaatine sahip olduğumdan, aleyhlerinde söylenen sözler bana sevimsiz geliyordu. Hatta bu his nefret derecesine ulaşıyordu...
O zamanlar, Yahudiler aleyhinde sistematik düşmanları olabileceğimi hiç aklıma getirmiyordum...
Sayfa 50
"Bir tek ben ve Schopenhauer mi hayatın anlamsız ve kötü olduğunu anlayabilecek kadar akıllıyız?"
Sayfa 59
"Ilkbahar gibi bir mevsimi olan bu dünya, üzerinde yaşanmaya değer...Ne olursa olsun..."
Sayfa 61
"Günahlarımız o kadar büyük ve onların gerektirdiği ceza öyle ağır ve kaçınılmaz ki,bunu düşünseydik yaşamak mümkün olmazdı. Ey kardeşlerim! Kendimizi, hayatımızı, yaptıklarımızı düşünelim. Nasıl yaşadığımızı; Tanrının sevgisini nasıl öfke ve gazaba çevirdiğimizi,peygamberi nasıl acılara soktugumuzu göz önüne getirelim;derhâl anlarız ki,affedilecek halimiz yoktur. "
Sayfa 251Kitabı okudu
Nekadar bilge isen okadar kederlisindir ve bilgisini arttıran kederini de arttırır.
Hayat nedir? diye sorduğumda "kötülük" yanıtını verirken tamamen haklıydım. Tek hata,cevabin sadece benim hayatımla ilgili olmasıydı..
Biz zannediyoruz ki insan ölünce çürümeye başlar. Doğru değil. Insan doğduğu andan itibaren çürümeye başlıyor. Insani çürüten ölüm değil, hayattır...
Sayfa 169Kitabı okudu
Aşk, sormayı erteledigimiz sorulardır.
Evlilik,erteledigimiz sorularin cevabıdır.
İnsan,içindeki gürültüden yanındakini duyabilir mi?
Sayfa 151Kitabı okudu
" İnsanlar,bir kendine acıma yarışı içine girmişlerdi . Sohbetlere bile en çok acı çekenin kendileri olduğunu kanıtlama telaşı sinmişti. Hayattan memnun olmayan insanlarla dolu bir ortamda başınızın ağrıdığını söyleyin. En kötü baş ağrısını kendilerinin çektiklerini söyleyen sesler yükselecektir: "Sen geçen gün benim migren atağımı görecektin. Senin baş ağrında bir şey mi ? "
Acıları pazarlamak aslında insanın kendisini pazarlamasindan başka bir şey değildir .."
Sayfa 129Kitabı okudu
"Oysa cahil,bilinçsiz ve okur yazarlığı olmayan,dinlemesini bile bilmeyen erkek;doğuştan mutlak olarak elde ettiği "erkek olma" üstünlüğünden(!) dolayı cahilce,bilinçsizce konuşabilir;yersiz sözler sarf edebilir,hakaret,küfür ve iftira bile edebilir. Çünkü o erkektir.
Ben ise bir kadın olarak dini bir dersi dinlemek için onca zorluga ve zahmete katlandigim halde bütün bu haklardan mahrumum."
Sayfa 103 - FecrKitabı okudu